Bazı alışkanlıklar vardır, başta fark edilmez ama etkisi zamanla birikir. Özellikle kolay ulaşılan, gündelik hayatta sıkça tüketilen şeylerde bu durum daha belirgindir. Ne zararsız görünüyorsa, bazen en çok hasar oradan gelebilir. Ardında da vücut, yıllar önce başlayan o küçük tercihlerin faturasını çıkarmaya başlayabilir.
Serinletici, tatlı ve her yerde bulunan şekerli sodalar, herkesin ara sıra el uzattığı, belki de alışkanlık haline getirdiği içeceklerden biri. Ama işte mesele tam burada başlıyor. 2014’te yapılmış bir araştırma, riski ortaya çıkardı.
American Journal of Public Health’te yayımlanan araştırmada bu içecekler, hücrelerin yaşlanma sürecini hızlandırıyor olabilir. Telomer, hücrelerimizde, yani kromozomların ucundaki koruyucu parçalar ne kadar kısaysa, yaşlılık da o kadar yakında.
Bu içecekleri fazla içenlerde, telomerler daha erken kısalıyor. Kaliforniya Üniversitesi’nden Elissa Epel de aynı yönde konuşmuştu. Epel, bu içeceklerin sadece kan şekerini değil, hücre sağlığını da bozduğunu belirtmişti.
Bu durum da sadece birkaç yıl içinde değil, on yıllar boyunca biriken etkilerle kendini gösteriyor. Bununla birlikte konuya dair, başka çalışmalar da var. 2021’de yayınlanmış çalışmada, bu içeceklerin bağırsak dengesini bozabileceği söyleniyor.
Aynı zamanda hem enflamasyon artıyor hem de bağışıklık çöküyor. Görünürde pek fark edilmiyor ama vücudun içindeki yapı yavaşça çözülmeye başlıyor. Bu içecekler anlık olarak serinletiyor ama sonrası büyük bir risk taşıyor. Şekerli sodaları açmadan önce düşünmek, belki de uzun vadede alınabilecek en değerli önlem olabilir.
