Sıcak günlerde açıkta duran yiyeceklerin başına ne geldiğini hepimiz biliyoruz. Bir sinek gelir, bir saniyeliğine üzerine konar, sonra uçar gider. Peki ya geriye bıraktığı? Sokakta, çöplükte ya da kanal kenarında dolaşan bu canlılar, yalnızca kanat çırpmıyor.
Sinekler, beraberinde hastalık riski de taşıyor. Gözle görülmeyen bu bulaş, çoğu zaman “silip yedim bir şey olmadı” cümlesiyle geçiştiriliyor. Ancak işin iç yüzü pek öyle değil. Sinekler, dışkıdan gelen bakterilerle dolu olabilir.
Sinekler de bu mikropları yumuşak dokulu, sıcak ya da nemli yiyeceklere rahatlıkla bulaştırabiliyor. Özellikle kek, peynir, pişmiş yemek gibi gıdalarda bu risk ciddi oranda artıyor. Soyulabilen meyveler daha güvenli olsa da, açıkta kalan gıdalar için aynı şey söylenemez.
Bazı sinek türleri, yalnızca konmakla kalmıyor, ağzından salgıladığı enzimlerle yemeği ‘sindirmeye’ çalışıyor. Bu da bulaş ihtimalini katlıyor. Hele ki bağışıklığı düşük biriyseniz, bu minik temas ciddi sonuçlar doğurabilir. Yani, her sinek konan yiyecek çöpe atılmalı mı bilinmez, ama bazen temizlikle geçmeyecek bir tehdit olabilir.
