Dünyanın önde gelen içecek markalarından Nestle, ünlü Perrier maden suyunda yasa dışı filtreleme teknikleri kullandığını itiraf etti.
Bu gelişme, ürünün "doğal maden suyu" olarak satılmaya devam edip edemeyeceği konusunda büyük bir belirsizlik yaratırken, tüketicilere dikkatli olmaları çağrısı yapıldı.
YASA DIŞI UYGULAMALAR
Nestle, Türkiye'de de satılan Perrier markası altında üretilen maden sularının bazı üretim aşamalarında Avrupa’da yasaklanan filtreleme yöntemlerinin kullanıldığını kabul etti.
Şirketin CEO’su Laurent Freixe, Fransız Senatosu’nda yaptığı açıklamada, hükümet tarafından görevlendirilen uzman hidrojeologların, Perrier’in üretildiği kaynağın artık "doğal mineralli su" olarak kabul edilemeyeceğini belirttiklerini ifade etti. Bu durum, Perrier’in satış lisansının riske girmesine yol açabilir.
YALANMA VE AÇIKLAMA GELDİ
Nestle, yapılan açıklamaların bazı kısmına katılmadığını belirterek, Perrier’in içiminin hala güvenli olduğunu savundu.
Şirket, ürünlerinin etiketlerinde belirtilen minerallerinin tamamen korunmuş olduğunu öne sürdü. Ancak bu açıklamalar, söz konusu filtreleme işlemlerinin yasal olup olmadığıyla ilgili tartışmaların sona ermesine yetmedi.
YASAKLI FİLTRELEME YÖNTEMLERİNİN KULLANIMI
Nestle, 2024 yılı itibarıyla Avrupa'da yasaklanan odun kömürü ve ultraviyole (UV) filtreleme yöntemlerini kullandığını kabul etti.
Avrupa Birliği düzenlemelerine göre, bu tür tekniklerin doğal maden suyuna uygulanması yasaklanmış durumda.
Bu yasa dışı filtreleme işlemleri yalnızca Perrier’i değil, aynı zamanda Hepar gibi diğer maden suyu markalarını da soruşturma kapsamına aldı.
PARA CEZASI VE YASAL DURUM
Nestle, Fransa’daki maden suyu üretim süreçleriyle ilgili suçlamaları hafifletmek amacıyla 2 milyon euro para cezası ödemeyi kabul etti.
Ancak şirket, yasal olarak suçlu olduğunu kabul etmiyor ve söz konusu işlemlerin yasal çerçeveler içinde olduğuna dair ısrarını sürdürüyor.
DEĞİŞİKLİKLER BAŞLADI
Nestle, yaşanan skandal sonrası imajını düzeltmek amacıyla, Perrier’i "doğal maden suyu" değil, "Maison Perrier" adı altında yeniden konumlandırmaya başladı. Ayrıca şirket, üretim tesislerini modernize etti ve üretim süreçlerinde köklü değişikliklere gitti.
Nestle, bu alanı dış yatırımcılara açmayı da planlıyor. San Pellegrino gibi diğer markaların bulunduğu bu bölüm, yaklaşık 5 milyar euro değerinde ve özel sermaye şirketlerinin ilgisini çekiyor.