Güneş’in yüzeyinde beliren devasa şekil, ilk bakışta bilim kurgu sahnesinden fırlamış gibi. Güney yarımkürede açılmış, neredeyse beş Jüpiter büyüklüğündeki bu “ağız”, Dünya’nın yönüne doğru adeta nefes üflüyor gibi görünüyor.
Üstelik kuzeyde de onunla uyumlu gibi duran iki dev nokta yer alıyor ve bunların her biri Jüpiter kadar büyük. Görüntü adeta, çığlık atan bir yüzü anımsatıyor. Bu üç bölge, uzaya doğru plazma ve parçacık fırlatıyor. Peki, bu ne anlama geliyor?
Bilim insanlarına göre endişe etmeye gerek yok. Çünkü bu olayın, sandığımız kadar sıra dışı bir nedeni yok. Aslında bu tür yapılar Güneş’te zaman zaman görülüyor ve her seferinde Dünya’ya mutlaka büyük bir etki bırakmıyor.
Bu son yapıdan kaynaklı rüzgar artışının şiddetli bir fırtına yaratması beklenmiyor. Yalnızca geçici ve zayıf etkileşim ihtimali var. Yine de Güneş’in son dönemde olağanüstü aktif olduğu unutulmamalı.
Kısa süre önce yaşanan G4 seviyesindeki jeomanyetik fırtına, kutup ışıklarını beklenmedik yerlerde gökyüzüne taşımıştı. Bu da bize gösteriyor ki, Güneş bazen bizi şaşırtmayı seviyor. Güneş'teki bu dev karanlık yapının bir “delik” olmadığı aşikar.
Bilimsel adıyla, bu bir koronal delik olarak biliniyor. Yani, Güneş’in manyetik alanında geçici olarak oluşan ve güneş rüzgarlarının daha hızlı kaçmasına izin veren bir açıklık olarak tanımlanıyor.
