'Orwell ve Defoe sizi ayakta alkışlardı' dedi, Emine Erdoğan'ın gözleri doldu

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, TRT Genel Müdürü Şenol Göka, AA Genel Müdür Vekili Ebubekir Şahin, Bülent Ersoy, Yavuz Bingöl ve Serkan Çağrı'nın da aralarında bulunduğu bazı sanatçılar, tarih ve edebiyat alanında çalışan akademisyenler, ödül alanların yakınları ile çok sayıda davetli katıldı. Edebiyat alanındaki ödülün sahibi Alev Alatlı da "Bu kadar ders veren, konuşma yapan birisiyim hiç bu kadar telaşlandığımı bilmiyorum" diyerek başladığı konuşmasında, kendisinin bir muhacir yani hicret eden olduğunu, aydınlanma kutbundan merhamet kutbuna hicret etmeye çalıştığını söyledi. Alatlı, "Aydınlanma kutbu dediğim, yegane terazisi yasaların harfinden ibaret olan bir düzen, merhamet kutbundan kastım yasaların ötesinde kadim değerlerin esas olduğu toplumsal düzen. Kendi adıma ikisinin arasında bir yerlerde, hakikati arayan bir entelektüel muhacir olarak anılmam gerektiğini düşünürüm" diye konuştu. En kalbi müttefiklerin en beklenmedik kuytularda saklanmış olabileceğine işaret eden Alatlı, "Rus yazar Aleksandr Soljenitsin yaşasaydı, yüzbinlerce Suriyeliye kapılarını açan hükümetinizi, zat-ı alinizi ayakta alkışlardı. Nesnel hukuktan nasibini almamış toplulukların ne denli korkunç olabileceğine dikkati çeken Alatlı, "Geçen yüzyılda Hitler Almanyası, Stalin Rusyası, bu yüzyılda Esed'in Suriyesi, DEAŞ dehşeti, saymakla bitmez. Dinden, gelenekten, kadim örf ve adetlerden soyundurulmuş, yegane ölçüsü nesnel yasaların harfinden ibaret olan toplumlar da eşref-i mahlukata layık toplumlar olamıyorlar" değerlendirmesinde bulundu. Dünyanın bugün ekonomik girişimler ve onların yandaşlarından oluşan bir oligarşi olduğunu söyleyen Alatlı, "Oligarklar da başta iktisadi karteller ve onların yanı sıra BM'den NATO'suna, IMF'sinden AİHM'ye kadar, haklı olma hali için temyiz edilemez yetkiye sahip kuruluşlar. Oligarkların düzeninde temyize gidecek yeriniz yoktur. Neden nefret edip edemeyeceğimizin bile yasalarla saklandığı bir düzene gidiyoruz. Ermeni soykırımı olmadığına kanaat getiren bir bilim adamı yasalarla susturulabilmektedir" ifadelerini kullandı. "Orwell ve Defoe sizi ayakta alkışlardı" "Hakkın helal edilmesi, hellalleşmek aslolmalıdır. Hellalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır" diyen Alatlı, her yasal hakkın helal olmayabileceğini vurguladı. Alatlı, sözlerine şöyle devam etti: "Bir kalem darbesiyle atar ergenleri sokağa döken yazar, alevler afakı sardığında suç mahalinde değilse, olayları evinden seyrettiğini ispat edebiliyorsa yasal olarak suçsuzdur ama helal değildir yaptığı. 21'inci yüzyılın en yaman toplum projesi, helal olanı yasal olanla örtüştürmek olsa gerekir. Kadim değerlerle rabıtası kesilen özgürlüklerin şerden yana bükülmelerini önlemenin yollarını bulmak zorundayız. Yasaların tanıdığı haklardan, insanlık veya Allah adına feragat etmenin garipsenmediği bir yeni düzen getirmek zorundayız." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Dünya 5'ten büyüktür" sözlerini anımsatan ve oligarşik düzenlerde umuma hitap eden ancak umumun henüz üstünde düşünemediği sözlerin öfke uyandırmasının, husumet çekmesinin ve bastırılmasının usulden olduğunu belirten Alatlı, "Siz 'Dünya 5'ten büyüktür' dediğinizde, biliyor musunuz, 'Evrensel dolandırıcılığın hüküm sürdüğü zamanda gerçeği söylemek devrimciliktir' diyen George Orwell ayağa kalkar, bu sefer de o alkışlardı. Ona, Robinson Crusoe'nun yazarı Daniel Defoe da katılırdı" diye konuştu. Alatlı'nın sosyal medyaya damga vuran bu konuşması Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın gözlerini doldurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en kalbi ve en güçlü dostlarının, yaşamın dayatılagelenden daha farklı, daha insancıl yolları olabildiğini gören sanatçılar ve edebiyatçılar arasında olduğunu söyleyen Alatlı, kendisine layık görülen ödül için teşekkür etti.