Dikkat! Bayramda acil servisler alarm veriyor. Kalp çarpıntısı ve tansiyon atakları arttı

Bayram sofralarının ardından gelen başvuruların çoğunun kalp-damar sistemiyle ilişkili olduğuna dikkat çeken Acil Tıp Uzmanı Uzm. Dr. Kerem Pekbüyük, en sık karşılaşılan acil başvuru nedenleri arasında göğüs ağrısı, bayılma, baş dönmesi, yüksek tansiyon ve mide ağrılarının yer aldığını söyledi.

Pekbüyük, kalp çarpıntısı yaşayan hastaların bir kısmının daha önce herhangi bir sağlık sorunu olmadığını ve bu semptomların ilk kez bayram sofrasında ortaya çıktığını belirtti. Pekbüyük, genç yaşta, ilk kez yaşanan çarpıntı ya da mide bulantısının hafife alınmaması gerektiğini vurguladı.

Özellikle tatlı, tuzlu ve yağlı yiyeceklerin aynı öğünde yüksek miktarda tüketilmesinin kalp yükünü artırdığını söyleyen Pekbüyük, “Hipertansiyon hastalarının ilaçlarını aksatması ya da ‘bugünlük almasam da olur’ demesi, bayram günlerini ciddi sağlık krizlerine çevirebiliyor” uyarısında bulundu.

Pekbüyük, ramazan bayramında acil servislerdeki yoğunluğa dikkat çekerek, “Bayramın özellikle ilk iki günü, normal günlere kıyasla acil servis başvurularında yüzde 30 ila 40 oranında artış gözlemliyoruz” dedi.

Bayramda görülen acil vakaların yalnızca kalple sınırlı olmadığını vurgulayan Pekbüyük, şöyle devam etti:

"Mide ağrısı, kusma, şiddetli karın ağrısı, gıda zehirlenmesi gibi vakalar da oldukça sık karşımıza çıkıyor. Evde yapılan ya da uzun süre beklemiş yiyeceklerin tüketimi, sindirim sistemini olumsuz etkileyebiliyor. Kimi zaman safra kesesi taşları veya akut pankreatit gibi ciddi tablolara bile dönüşebiliyor."

"İLAÇLAR KESİNLİKLE AKSATILMAMALI"

Pekbüyük, bayram boyunca yaşanan acil servis yoğunluğunun önemli bir kısmının aslında önlenebilir olduğunu vurgulayarak, şu uyarılarda bulundu: ⁠

"İlaçlar kesinlikle aksatılmamalı. Özellikle tansiyon ve şeker ilaçlarının düzenli kullanımı hayati önem taşır. Bayramda ‘her şeyden biraz’ anlayışı yerine, bilinçli porsiyon kontrolü yapılmalı. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, ani baş dönmesi gibi belirtiler asla ihmal edilmemeli. ‘Geçer’ denilerek eve kapanmak, zaman kaybı anlamına gelir.”