İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki DİSK Genel İŞ Sendikası'nın başlattığı grev 6.gününe girerken taraflar arasındaki gerilim de büyüyor.
Çalışma hayatı konusundaki yazılarıyla tanınan Profesör Doktor Aziz Çelik, bu konuyu sürekli gündeme getirenlerden biri.
Çelik, İzmir'deki asıl sorunun "eşit işe eşit ücret' olduğunu ve sendikanın da bu talepte bulunduğunu yazdı ve bugün de sosyal medya üzerinden Halk TV'ye açık bir mektup yayınlayarak hem yayınlarını eleştirdi hem de Ece Üner'in sözlerine tepki gösterdi.
İşte o mektup...
HALK TV'ye AÇIK MEKTUP! Sevgili @halktvcomtr editörleri ve @eceuner12
İzmir grevi konusundaki yayınlarınızı şaşkınlıkla ve üzüntüyle izliyorum.
Aşağıdaki yayın bunun bir örneği! https://x.com/halktvcomtr/status/1929607106870562878?s=48&t=y04Z1DGcN2RLDd-qgGaxOA…
@halktvcomtr maalesef Türkiye'nin en önemli grevi konusunda iyi bir sınav vermiyor. Nesnel ve dengeli davranmıyor. Elbette grev konusunda farklı fikirler olabilir. Bir grevi doğru bulan da yanlış bulan da olabilir. Hükümetler ve işverenler için bütün grevler kötüdür mesela. Ancak eleştirel gazetecilik yapanlar açısından gerçekleri nesnel biçimde aktarmak ve aşağıdaki haberdeki gibi sarkastik üsluptan kaçınmak lazım. Detaylara, ayrıntı bilgisine sahip olmadan bu kadar keskin fikir sahibi olmak ve olaylara sadece belediyenin gözünden bakmak çok çok enterasan! İzmir’deki grevin sebebi ücret düzeyi değil!
Grevin sebebi eşit eşit ücret talebi. Bunu sendika defalarca açıkladı. Eşit işe eşit ücretin ne kadar hayati bir konu olduğunun sanırım farkında değilsiniz. Medyada bunca büyük ücret eşitisizliği ve asimetrisi varken gazetecilerin bu konuya gereken önemi vermemesi hakikaten enteresan. Belediye halen aynı işi yapan işçilere verdiği ücreti grevci işçilere vermiyor. İşçiler ve sendika üyeleri arasında ayrımcılık yapıyor. Ücret ayrımcığı ve sendikal ayrımcılık suçtur. Eşit işe eşit ücret yasal, anayasal ve evrensel bir haktır. Belediye halen aynı işi yapan işçilere verdiği ücreti grevci işçilere verirse uyuşmazlık bitecek. Ayrıca sendikaya (DİSK'e) "İzmir’de grev yapıyorlar ama asgari ücret için eylem yapmıyorlar" demek insafsızlık değil mi?
Eğer bu bilgisizlikten kaynaklanmıyorsa ağır bir çarpıtma. Sendikalara ve DİSK'e dönük çeşitli eleştiriler olabilir. Ben de sendikaları sık sık eleştiriyorum. Eksikleri ve hataları eleştirilmelidir. Ancak DİSK'e "asgari ücret için hükümete karşı eylem yapmıyor" demek haksızlık ve insaflık olmaz mı? Açın Halk TV arşivlerine bakın! Türkiye'de asgari ücret için, vergide ve ücrette adalet için eylem yapan kim, sokağa çıkan kim, bu konuda en kapsamlı araştırmaları hazırlayan kim?
İzmir'de Grevdeki İşçiler İşten mi Atılacak? Cemil Tugay'dan Grevdeki İşçilere Uyarı Geldi CHP İzmir İl Başkanlığı'na Sitem EttiGündemDİSK Genel Başkanı defalarca, onlarca eylemde ve söyleşide sizin ekranlarınızdan asgari ücret mücadelesini, vergide ve gelirde adalet eylemlerini anlatmadı mı? Benim de katıldığım çok sayıda programda Halk TV'de DİSK'in asgari ücret ve ücrette ve vergide adalet eylemlerini konuşmadık mı? Sendikalar asgari ücret için, vergi adaleti için eylem yaparken bunları vereceksiniz sonra aynı sendika grev yaparken bunları unutacaksınız ve yok diyeceksiniz. İnsaf arkadaşlar! Tutarlılık söz konusu ise gerçeğin bir kısmını örtmek olmaz.
Başka hususlarda eleştiriler elbette olabilir ama Türkiye'de asgari ücret mücadelesinin önünde -sınırlı üyeye sahip olmasına rağmen- DİSK ve üye sendikaları vardır. Bu gerçek yokmuş gibi davranmak hiç adil değil. Türkiye’de asgari ücret konusunu en çok gündeme getiren, bu konuda en çok eylem yapan asgari ücret masasında olmadığı halde kamuoyu oluşturmak için elinden geleni yapan konfederasyona "22 bin lira asgari ücret için hükümete karşı eylem yapmıyor ama İzmir’de 65 bin lirayı beğenmeyip grev yapıyor" demek insafla, izanla bağdaşır mı? Sizi İzmir grevi konusunda nesnel yayıncılığa davet ediyorum! Tarafların görüşlerini nesnel biçimde aktarın lütfen. Gerçeğin bir bölümünü örtmeyin, çarpıtmayın, Belediyenin değil gerçeklerin sözcüsü olun lütfen! İyi dileklerimle.
