Baydar "Basının haklı sancısı" başlıklı bugünkü yazısında 20 gazetenin bugün yayımladığı ortak açıklamayı köşesine taşıdı.
"Duyuruya baştan sona sinmiş olan sıkıntı çok haklı. Arka planı da şöyle: Türkiye'de insanlar haberleri genellikle TV kanallarından an an 'bedava' alıyorlar. Gün içindeki bültenler, haber eksenli yorum ve tartışmalar ve akşam yaygın izleme kuşaklarındaki ana haber programları bu ihtiyacı ziyadesiyle karşılıyor. Türkiye, 20'ye yakın özel haber TV kanalı ve TRT ile, sayısal bakımdan dünya rekoruna sahip! Bu olağandışı tablonun, ülke yazılı basınını tiraj, maliyet ve okur sadakati bakımından ne kadar ciddi sıkıntıya soktuğunu tahmin etmek hiç güç değil. Medyanın belkemiği olan yazılı basın sürekli kan kaybediyor. Bu yüzden de haklı olarak kendisini, haklarını korumaya çalışıyor" diyen Baydar, bildirgenin eksik noklarını şöyle sıraladı:
Ancak,
ifrat ile tefrit arasında bir yol çok daha makul olacaktır.
TV'lerde basın özetleri tamamen yasaklanmak yerine, çok daha kısa
özete dayalı, detay vermeyen bir formatla, halkı sadece "yeterince"
haberdar etmek ve gazeteyi satın almaya teşvik edecek bir dille
verilebilir. Bunun için de başka ülkelerdeki uygulamalara
bakılabilir.
Aynı
şekilde, internette gazete içeriklerinin aynen kopyalanması sıkı
bir şekilde engellenirken (belki link verilmelidir), hemen her ülke
internetinde yaygın kabul gören dijital baş sayfa görüntülerine
izin verilebilir.
Duyuruda
eksik kalan bir nokta da şu: Aynı şekilde, pek çok gazeteye ait
resmi internet sitesinin, TV kanallarının özgün üretimi olan,
mesela video malzemesini, kendi sitelerine kopyaladıkları,
bazılarının kaynak dahi göstermediği biliniyor. Yine aynı şekilde,
gazete sitelerinin, internet haber sitelerinin özgün içerikli
haber, mülakat veya çekimlerini kullandığı da herkesin malumu. Eğer
temel kaygı emeğe saygı, fikir ve ürün hırsızlığına son vermek ise,
taahhüdün karşılıklı ve tam kapsamlı olması gerekir.