Yapay zekayla kitap çeviren Dedalus Kitap Medyatava'ya konuştu! Çevirmeni çeviri sürecinden çıkarmak çok iddialı

Dedalus Kitap'ın müstear kullanarak çevirileri yapay zekâya yaptırması gündeme oturmuştu. Yapay zekanın kitap yazabileceği düşüncesi akıllarda soru işaretlerine sebep oldu. Peki yapay zeka ile yazılan kitap ne kadar özgün olabilir? Çeviri kitapları yapay zeka ile yayınlamak çevirmenleri kızdırmayacak mı? Merak edilen tüm soruları Dedalus Kitap yayıncısı Faruk Akhan'a sorduk...

Medyatava Özel Yapay zekayla kitap çeviren Dedalus Kitap Medyatava'ya konuştu! Çevirmeni çeviri sürecinden çıkarmak çok iddialı

Yayın dünyasında daha önce “dil bilmeden çeviri olur mu" tartışılmıştı; Osman Akınhay’ın yakın zamanda kaybettiğimiz Milan Kundera’nın biyografisini Google Translate kullanarak çevirdiğini adeta itiraf ettiğinde kıyamet kopmuştu. Şimdi ise yapay zekânın yapacağı çevirinin niteliği tartışılıyor.

Dedalus Kitap, bazı kitapların yapay zekâ tarafından çevrildiğini kabul etmişti. Dedalus Kitap'ın yapay zekayla kitap çevirisini kabul ederek yaptığı açıklamanın ardından pek çok kişi tarafından özgünlük ve emeğe dair pek çok soru soruldu ve eleştiri yapıldı. 

AMAÇ KOLEKTİF ÇALIŞMA 

Dedalus Kitap yayıncısı Faruk Akhan, medyaya yansıyan haliyle projenin doğru anlaşılmadığını dile getirdi. Akhan, çevirmeni çeviri sürecinde aradan çıkarmak yahut yapay zekaya çeviri yaptırmak gibi çok iddialı, projenin amaçları arasında yer almayan zanlar yaygın şekilde paylaşıldı. Oysa projenin mimarisi halihazırda klasik çeviriler yapan insanların yapay zeka ile nasıl bir ilişki içinde kolektif çalışırlarsa sürecin verimlileşebileceği üzerine kafa yormak sonucu ortaya çıktı. Bir noktaya kadar başarılı olduğumuzu ancak alınacak çok fazla yol olduğunu da gördüğümüzü belirtmek istiyorum." ifadelerini kullandı. 

"YAPAY ZEKA İŞ YÜKÜNÜ DAHA DA ARTIRDI"

Yapay zekanın çeviri, eserin aslını bütünüyle yansıtamayacağını dile getiren Akhan, "Kolektif bir çeviri sürecinde yapay zeka iş yükünü ne kadar üstlenebilir sorusu odak noktamızdı. Zaman tasarrufu açısından cazip olabilse de özellikle kurgu eserlerde iş yükünü üstlendiği durumda bazen yüklendiği işten daha fazlasını editörlere yüklemesi durumu söz konusu oldu. Bu şekilde zorluk barındıran eserleri proje kapsamı dışına çıkardık" dedi. 

"YAPAY ZEKA ÇEVİRMENLİĞİ ÖLDÜRMEZ"

Yapay zekanın çevirmenliği öldürür mü sorusuna üzerine Akhan, "Hayır. Zira makinenin algı kapasitesi her durumda sınırlı. İnsanın içgörüsüne sahip değil ve dilin kendisi de sürekli yeniden üretilen bir fenomen. Haliyle makine dili yeniden üretemez. Ancak karşılık üretme noktasında gittikçe daha verimli sonuçlar verecektir. Çevirmenlerin rolü değişse de farklı yöntemler ana akım olsa bile çevirmenler önemini kaybedemez. Mesela robotik cerrahi kullanılmaya başladığında cerrahlara olan ihtiyacımız da iyi cerrahların gördüğü talep de azalmadı, hatta yapılamayan ameliyatların yapılabilir olması dolayısıyla cerrahlara olan talep gittikçe daha da arttı" şeklinde konuştu.

"PROJE DENEYSEL HENÜZ DEĞERLENDİRİYORUZ"

Kitabın özünü insanlara aktarma konusunda başarılı bir yol izlendi mi sorusuna, "Başarılıyı tanımlamak gerekir. Belli bir eşik üzerinde metinler olduğunu düşünüyorum. Proje deneysel ve bu tartışmayı açmayı umuyorduk. Açıklamamızdan itibaren esaslı eleştiriler almaya başladık metinlerle ilgili. Bu eleştirileri değerlendiriyoruz henüz. Eksikler olabileceği muhakkak. Ancak bu eksikler, klasik yolla yapılan çevirilerden ne kadar negatif ayrışıyor, bu sorunun cevabı için hem daha fazla deneme hem de daha fazla geri dönüş toplamak gerekiyor."

YAPAY ZEKANIN YAZDIĞI BİR KİTAP VAR MI?

Dünyada denemelerin yapıldığını, satışa sunulan kitapların olduğunu dile getiren Akhan, "Kendi adıma bu aşamada makineden kreatif kurgu üretmesini beklemenin gerçekçi olmadığını, ürettiklerinin de kreatif denebilecek içerikler olduğunu düşünmüyorum. Zira kurguda çekici olan üreten zihnin insani zaafları, deneyimleri ve kasıtlı olmasa da içten içe metne yansıttığı iç görüsüdür. Kurgu metinler yazarken farkındalıksız şekilde düşüncelerimizi, önyargılarımızı belki ideolojik duruşumuzu yansıtabiliriz. Bu da metni biricik kılar. Makinede bunların hiçbirisi özgün olarak var olamaz. Haliyle makineye kurgu yazdırma beklentisinin deneyselliğinin kalıcı olduğunu kabul ederek makul bir girişim olabileceğini düşünüyorum" dedi.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin