PERİHAN MAĞDEN/RADİKAL
Perşembe günü, Oray Eğin (isimli Akşam'da Serdar Turgut
Yaratması) 'Yılın Skandalı: Çankaya'da alkolü fazla kaçıran köşe
yazarı' diye bir bomba 'patlattı'. Antre olarak o gün, Hasan
Cemal'i övüyor ve ahkâm kesiyor (Medya üstüne ahkâmlarıyla
'patladı' ya). Böyle muhabir ruhunu kaybetmeyen köşeci, hâlâ işinin
başında kalabilirmiş- zart zurt. Bu mevzular, onun takdirine
bakıyor. Zira âlemde.
Aşağıdaki çıkıntıda ise, içip içip Çankaya'daki Cumhuriyet
resepsiyonunda KUSAN bir kadın gazeteci jurnalleniyor. İsim
vermeden!!
Şu tasvirlerle: "Davete katılan TEK edebiyatçı olması nedeniyle de
gecenin yıldızıydı. Bir romanı filme de çekilmişti HATTA. Ama asıl
parlamayı köşe yazarlığında yaptı."
Bu 'üstü kapalı' tasvirlerle duyurduğu sansasyonel 'haber' istediği
etkiyi yapıyor. Bokböcekleri misali 'olayın' üstüne üşüşen Medya
Siteleri manşetten giriyorlar. Öğleden sonraya kadar zor
sabrediyorlar.
Öğleden sonra her biri teker teker, onca hakikat olmasını arzu
ettikleri 'vukuatın' 'failini' saçıklıyorlar: "Çankaya Köşkü'nde
sarhoş olup kusan kadın yazar Perihan Mağden mi?"
Akşam Yaratığının, isim vermeden ve fakat beni çamurlamak
maksadıyla üfürdüğü haberin, hedefine ulaşması için verdiği
'ipuçları' kolayca tedavüle konuluyor yani. Pislik Oku hedefi on
ikiden vuruyor! Alkışlar bizden.
Şimdi bu muhteşem 'metni' can alıcı cümleleriyle çözümleyelim.
Çözümleyelim ki, kendini Medyanın Jönetikçisi diye
konumslandırabilmek için başı gözü dağıtan Bu Le Petit
Dedikodu+Karalama Taciri/Açıkgöz Ağbilerin Şuuryoksunu Tetikçisi,
tam anlamıyla teşhir edilsin. Artık.Rivayet: "Her şeyden önce First
Lady Hayrünnisa Gül'le sohbet etmiş, İstanbul'da bir araya gelmek
için sözleşmişlerdi."
Gerçek: Hoppala! Benim böyle bir 'sözleşmeden' haberim yoktu
şahsen.
Palavra: "O da Köşk'ün yeni sahipleri ve onların ailesiyle yakın
olmaktan keyif alıyordu. Hayrünnisa hanımefendinin annesi Fatma
Özyurt'un da kendisi gibi Beşiktaşlı olduğunu söylediği sohbeti
keyifle dinliyordu."
Haydaa: Böyle bi konuşma geçmediği gibi, Hayrünnisa hanımın
annesinin ismini de, Beşiktaşlı olduğunu da ilk kez bu cümleden
öğreniyorum. Bu arada 'hanımefendi' vs. yağlama tonlamasına dikkat!
Belki 1 sonraki davete Kusan Kadın yerine O davet edilir! Değil mi
ama?
Yalan: "AKP'li kurmaylar da ilgiyi ondan eksik etmedi. Vakit
ilerledikçe, artık coşkulu sohbetlerden, övgülerden mi yoksa
alkolün etkisinden mi bilinmez, basının önemli kadın yazarı sarhoş
oldu."
Hakikat: Hiçbir AKP'li 'kurmay' yanıma gelmedi. Tanımam etmem de
hiçbirini. Gece boyunca Murat Yetkin'in eşi Deniz Yetkin, İnsan
Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen, bir bankanın (eski bir ahbabımın
eşi olan) genel müdürü ve benimle aynı yıl Boğaziçi İdari
Bilimler'de okumuş bir devlet kurumun yönetim kurulu başkanıyla
konuştum başlıca. Bir de İlber Ortaylı'yla. 'Sarhoş olduğum' ise
külliyen yalan.
Ama o konuya daha var.
İftiranın Daniskası: "Gecenin yarısına daha saatler vardı ama o
ayakta duramıyordu. İmdadına ünlü tarihçi İlber Ortaylı yetişti,
koluna girdi, tuvalete kadar götürdü. ORADA KUSTU. Belki de
'Çankaya Köşkü resepsiyonunda kusan ilk kişi' unvanını aldı,
bilinmez."
Buyrun: Kapılar yediyi beş-on geçe açıldı. Kuyrukta bekledik filan.
Yedi buçukta gece boyunca başında dikileceğim sehpanın başına
vardım. Sekiz buçukta ise İlber beyle apar topar koşarak (on
uçağına yetişmek üzere) çıktık salondan.
Üstümde ipek bir bluz vardı. Salonda ise sıfır ısıtma. Kemiklerim
dondu. Kırmızı şarabı yeğlerdim. Beyaz şarap ya da viski vardı
alkolsüzlerin yanı sıra. İki bardak (bol buzlu) viski içtim. Sarhoş
olmadım. Kusmadım. Koluma İlber Ortaylı girmedi. Tuvalete de
gitmedim. Hepsi alenen yalan. Dolan. İftira-O-HA!! (derler
adama.)
Etikçi: "Bu olay resepsiyondaki davetliler arasında fısıldaşmalara
neden oldu. 'Tamam içilir ama bu kadar da olmaz' eleştirileri
yapıldı.
Bababaaa: Bizim Baş Etekçi de bunları naklederek 'ağırlığını'
ortaya koyuyor.
Din ve Ahlak hocası, pardon Kin ve Nefret tabancası kimliğiyle.
Yağcı: "Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim örnek
gösterildi; Fatih Hoca da viski içiyordu ama adabıyla
içiyordu."
Aferin sana: Bir yazının ama bir adet 'çakma' yazısının
sınırlarından Bir Medya ya da Milli 'Büyüğün'
yıkama-yağlama-parlatmasını yapmadan çıksa ya! Tümmm o Özkök
güzellemeleri, Sedat Ergin'in ağırlamaları, Hıncal ağbi
yağdanlıkları kendine 'böyyük' medyaya transfer olarak dönecek
sanıyor ama- Dinle Küçük Adam! bu rüya(n) gerçekleşmeyecek. Yağlama
ağbilerin hep seni uzaktan/en uzaktan sevecekler.
Kırık: "Sonunda tuvaletten çıkan edebiyatçı, gazeteci-yazar hanım
KİMSEYE veda etmeden Köşk'ten ayrıldı..."
Mantıkçı: Yoksa esas husumet nedeni bu mu? İlber beye, Ankara
bürosundan bana temin edilmiş arabayla kendisini havaalanına
götürebileceğimi söylemiştim. O iki-üç gruptan daha kâm aldı.
(Hayrünnisa hanımla konuşmamızın akabinde.) Hızlı adımlarla
ilerledim "Çabuk, acele edelim," yaptım. Yaratık Eğin davetli
olmadığına göre kendisine bu 'fantastik' öyküyü 'nakleden'
gasteciyle vedalaşmamış, hatta selamlaşmamış DAHİ olabilirim. Bütün
kabahat benim.
Tehditkâr: "Daha evvel alkolün etkisiyle çıkardığı pek çok
rezilliği dinlemiş, hatta BİZZAT tanıklık etmişliğim olduğu için
Köşk'tekilere 'Ucuz kurtuldular' diyorum."
Küçük Adam (kaybedecek hiçbi şeyi olmadığı sanrısının verdiği
coşkuyla) aba altında sopa- yapıyor. Döksün bence etekliğindeki
tümmm taşları! Bu memleket ondan (hem sivil+hem askeri) hizmet
bekliyor! Benim onun hakkında bildiklerim, gazete sayfalarına
dökülemeyecek kadar karanlık lekeler zira. (Ayrıca, hâlâ da acırım
ona.)
Ama kendisine 'hediye' olarak: İlber beyle salondan ayrılmadan önce
yanına gittiğimiz Hayrünnisa hanıma köşkü yeniden dekore etmesinin
çok hayırlı olacağını, salondaki o korkunç tabloların
kaldırılmasının iyi bir fikir olduğunu söylediğimizi, onun
tabloları kendisinin kaldırtmadığını ama Ayvazovski hayranı
olduğunu anlattığını yazabilirim.
Bir sonraki 'Esas ben ağbilerimin yanı başında davet edilmez miyim?
İmza:
Kusan Çocuk" yazısında Ayvazovski'den söz edebilir yani.
Bir de tamamen güvenilirliğimle oynayabilmek için 'fabricate'
edilmiş melun iftira yalan dolanlarından kazanacağım tazminatın,
sokak köpeklerine harcanağının bilinmesini isterim.
www.radikal.com.tr