Türkiye'de "Haber" kavramı da değişik...
Kaba anlatımıyla, köpeklerin insanları ısırması değil, insanların
köpekleri ısırması "Haber"dir...
Örneğin her gün güneşin doğması, yaz mevsiminden sonra mutlaka
sonbaharın ve kışın gelmesi haber değildir...
Ama Türk siyaset haberciliğinde işler tersine çalışır...
Örneğin Mısır'daki sağır sultan bile duydu artık...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dinî inançlarından ötürü, alkollü
içki kullanmıyor...
Bunun gibi, bazı AK Partili bakanların eşleri de, dinî
inançlarından ötürü, saçlarını örtecek biçimde başlarını
kapatıyorlar...
Eğer Erdoğan bir gün alkollü içki içerse, bu haberdir.
Ya da, Emine Erdoğan veya bir başka örtülü bakan eşi başını açarsa,
bu haber olur...
Bir de Türkiye'nin belirli gazetelerine bakın...
Bir yabancı konuk onuruna verilen resmî yemekte, Başbakan Erdoğan,
su dolu kadehi, konuğun onuruna kaldırdı ise, bu mutlaka birinci
sayfalık haber oluyor...
Veya başı örtülülerin bir davette ya da bir toplantıda çekilen
fotoğrafları, her seferinde "Haber" niteliği taşıyor bizde...
İnsanın biraz aklı olsa, bu çeşit yoğun haber kampanyalarının, 28
Şubat post-modern darbe sürecinde sahneye koyulmasının sonucunun, 3
Kasım'da, AK Parti'nin ezici seçim zaferi ile iktidara gelmesine
dayandığı hatırlanır...
Ne Mesut Yılmaz'ın eşinin başının açık olması, ne Rahşan Ecevit'in
etek-bluzdan oluşan giysileri, ANAP'ın ve DSP'nin barajın altına
düşmelerini önleyebildi...
MHP, başı örtülü bir Antalya'lı bayan milletvekiline başını
açtırdı...
Sonuç, MHP'nin de barajın altına düşmesi olmadı mı?
Yani iktidarlar, liderlerin içki alışkanlıkları veya eşlerinin
giysileri ile değerlendirilmiyor halk tarafından...
AK Parti, işsizlere iş bulamazsa, iç ve dış borçları döndüremezse,
Türkiye'ye AB üyeliği yolunda adım attıramazsa, Tayyip Erdoğan içki
içse de, içmese de, gelecek seçimi kaybeder.
Bizim bir kısım basın, nedense beyinlerin içindeki bilgilerden ve
bunun iktidarların icraatına yansımasından çok, iktidar
mensuplarının başları, mideleri ve vücutları ile ilgili...
Hatırlayın Tansu Çiller'in başına gelenleri...
Antalya'da, içi boşaltılmış bir havuzda, gözden uzak güneşlenirken
fotoğrafını çekip, marifetmiş gibi birinci sayfalarına basmamışlar
mıydı?
Yani mayolu veya başı örtülü, onlar için fark etmiyor...
´TÜRKİYE´DE ´HABER´ KAVRAMI DA DEĞİŞİK...´
"Bizim bir kısım basın, nedense beyinlerin içindeki bilgilerden ve bunun iktidarların icraatına yansımasından çok, iktidar mensuplarının başları, mideleri ve vücutları ile ilgili..." diyen Dünden Bugüne Tercüman yazarı Canan Barlas, Türkiye´de neyin haber olduğunu yazıyor...
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin