'Torba yasa' endişe yarattı, yayıncılar itiraz etti!

Yayıncılar Birliği, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 47. Maddesi'nde yapılacak düzenlemeye karşı çıktı.

Google Haberlere Abone ol
'Torba yasa' endişe yarattı, yayıncılar itiraz etti!

Kamuoyunda 'torba yasa' olarak tanımlanan 'İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na AKP Yozgat Milletvekili Ertuğrul Sosyal verdiği önergeyle eklenen bir madde, yayıncılık dünyasında endişeye neden oldu.



Önergede, 'Memleket kültürü için önemli bulunan bazı eserlerin, sahipleri vefat etmiş olmak kaydıyla devlet izniyle yayınlanması' isteniyor.



Yayıncılar Birliği'nden yapılan açıklamada, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 47. Maddesi'nde yapılacak düzenlemenin 'yayınlama özgürlüğüne aykırı' olduğu belirtildi ve önergeden duyulan endişeler dile getirildi.



İşte, Yayıncılar Birliği'nin açıklaması:



"Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 47. Maddesinde Yapılacak Düzenleme Yayınlama Özgürlüğü’ne Aykırıdır.



TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmekte olan ve kamuoyunda “torba yasa” olarak tanımlanan “İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”na iktidar grubundan Yozgat Milletvekili Ertuğrul Sosyal verdiği önergeyle eklenen bir madde, yayıncılık dünyasında büyük endişe yaratmıştır. 



Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 47. Maddesiyle ilgili önergenin gerekçesinde, memleket kültürü için önemli bulunan bazı eserlerin, sahipleri vefat etmiş olmak kaydıyla devlet izniyle yayınlanması istenmekte, buna gerekçe olarak, “Ülkemizde memleket kültürü bakımından önem arz eden bazı eserlerde, eser sahibinin mirasçılarının tespitinde güçlükler yaşandığı da göz önünde bulundurularak, bu eserlerin topluma ulaşımının yaygınlaştırılması ve bu suretle ülkemiz kültür hayatına katkı sağlanması amaçlarıyla maddede değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklikle, kamuya mal edilecek eserlerinin sahiplerinin vefat etmiş olması koşulu getirilmiş; ayrıca eserin topluma ulaşmasını sağlayacak şekilde yayınlanması zorunluluğu öngörülmüştür” denilmektedir. 



Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndaki bu değişiklik önerisi “Risale-i Nur eserlerinin basımının devlet tekeline alınması, basım izninin tamamen Bakanlar Kurulu’na verilmesi” olarak algılanmıştır. Çünkü bir süredir Said Nursi’nin Risale-i Nur eserlerine Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca bandrol verilmemekte ve bandrol verilmemesine sebep olarak ‘kanuni mirasçı olmamaları’ gösterilmektedir. 



Yayınevleri bandrol uygulamasının başladığı 2002 yılından beri yani 12 yıldır Risale-i Nur eserleri için bandrol almakta ve serbestçe basabilmekteydi. Bakanlıkça mirasçılar gerekçe gösterilerek bandrol verilmemesi nedeniyle yirmiye yakın yayınevi eserlerin yeni basımlarını yapamamaktadır. Yayınevlerinin büyük maddi ve manevi zarara uğramasının yanında okurun Said Nursi’nin Risale-i Nur eserlerini okuması da engellenmiş olmaktadır. Bu uygulama uluslar arası sözleşmeler ve Anayasa ile korunan yayınlama özgürlüğüne aykırıdır. 



Tek bir kişiye ya da esere yönelik yasa çıkartılamayacağı göz önüne alınırsa Torba yasaya eklenen bu madde ile Bakanlar Kurulu istediği eseri “kamuya mal” edebilecek, yani devletleştirebilecektir. Bugün Risale-i Nur eserlerine yönelik olarak yapılacak bu uygulamanın gelecekte başka yazarların eserlerine uygulanmasının önünde hiçbir engel yoktur. Siyasal iktidarlar bu yasa maddesi ile istedikleri eserin yayınevlerince basımına engel olabilir. 



Gerçekten “memleket kültürü bakımından önem arz eden bazı eserlerde, eser sahibinin mirasçılarının tespitinde güçlükler yaşanması” nedeniyle yayınlanamadığı ve okurlara ulaşamadığı düşünülüyorsa “Öksüz eser” (Orphan books) adı verilen bu kitaplar için yapılması gereken Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sektör temsilcileri ile birlikte hazırladığı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Tasarısı’nı bir an önce TBMM gündemine getirmektir. Bakanlıkça hazırlanan Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Tasarısı’nda tartışmalara konu olan 47. Madde’de ele alınıp “Öksüz Eser”lerin yayınevlerince nasıl yayınlanacağı dünyadaki uygulamalar ve Avrupa Birliği’nin konuyla ilgili kararları göz önüne alınarak düzenlenmiştir. 

 

Türkiye Yayıncılar Birliği olarak söz konusu yasa değişikliğinin yayınlama özgürlüğüne aykırı olduğunu, yayıncılar ve yazarlar açısından çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini düşünüyoruz.  Yayınlama özgürlüğüne büyük bir darbe vuracak bu madde değişikliğinin yasa taslağından çıkarılmasını talep ediyoruz."



 


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin