Yapımını TMC’nin, yapımcılığını Erol Avcı’nın yaptığı, senaryosunu Can Sinan’ın yazdığı, yönetmenliğini Cevdet Mercan’ın üstlendiği “Tatar Ramazan” dizisinin çekimleri devam ediyor.
Tatar Ramazan’ı Bülent İnal canlandırdığı ve atv ekranlarında Nisan ayında izleyicisiyle buluşmaya hazırlanan dizisinin çekimleri İzmir’in Tire ve Ödemiş’e bağlı Birgi Belde’sinde yapılıyor.
Bülent İnal Tatar Ramazan olarak izleyicinin karşısına çıkmaya hazırlandığı dizide Tatar Ramazan’ın büyük aşkı “Süreyya”yı oynayacak oyuncu Almanya’dan bulundu. Almanya doğup büyüyen Türk oyuncu Türkan Yılmaz, yeni Tatar Ramazan’da “Süreyya” rolüyle karşımıza çıkacak. “Tatar Ramazan”da ayrıca Osman Soykut, Burak Yamantürk, Umut Karadağ, ve Turgay Kantürk gibi oyuncular rol alıyor.
15 bin metrekarelik dekora 26 mekan yapıldı
Dizi çekimleri için yaklaşık 5 ayda hazırlanan, 15 bin metrekarelik bir arazi üzerine cezaevi inşa edildi. Cezaevi için 8 koğuş, 1 avlu, 1 hamam, 1 müdüriyet binası, kütüphane, revir, 9 hücre, görüş yeri gibi toplam 26 ayrı çekim mekanı hazırlandı. Cezaevi dekorunun yanı sıra ayrı bir alanda karakol sahneleri için özel bir dekor yapıldı.
Adaleti arayan adam: Tatar Ramazan
Yeniden televizyonlara aktarılan Tatar Ramazan, ülkenin pek çok hapishanesini dolaşan ve buradaki bozuk düzenle mücadele eden bir kahramanın son durak olarak döndüğü memleketinin cezaevinde yaşadığı olayları konu alır. Çarpık hapishane sistemi içerisinde bir kötülük saltanatı kuran Abdurrahman Çavuş’a karşı Kirmastılı ve Elmas ile yeni bir mücadeleye girişen Ramazan’ı bir de kalp yangını beklemekte, söndü bildiğini kalp ateşi yeniden alevlenmektedir. Ramazan’ı yalnızca adaletsizlik değil, biricik sevdalısı Süreyya hakkında bilmediği sırlar da beklemektedir.
Kısa Hikaye
Tatar Ramazan, adaleti arayan bir adamın hikayesi. Sıradan bir demirciyken, bir efsaneye dönüşüyor Ramazan. Çünkü insanoğlunun en çok ihtiyaç duyduğu şeye, adalete baş koydu... Adalet insan için su gibi… Hava gibi… Olmazsa yaşayamaz… Tatar Ramazan insanlara adaleti vaat ediyor. Bunu yaparken de mertliğin, cesaretin, onurun zulme başkaldırısını temsil ediyor… Tatar Ramazan insanın zihninde yarattığı efsanelere ve korkulara bir isyan... Çünkü Tatar Ramazan der ki... “Bu dünyanın hesabı ahrete kalmaz!”
Ancak her seçimin bir bedeli var. Babasına, atasına yapılan haksızlığın cezasını kendi elleriyle kestiği ilk gün hapse giriyor Ramazan… Başka bir şehre sürgün ediliyor... Yüreğini… Alınyazısını… Uğruna ölümlere gideceği Süreyya’sını Ovacık’ta bırakıyor… Tek rüyası, içinde onun ve çocuklarının olduğu bir yuva iken, soğuk demir parmaklıkların ardında bir başınadır artık… Süreyya ise güneşini kaybetmiştir… Gündüzünü, gecesini yitirmiştir… Süreyya için de dünya bir mahpus yeri artık…