Tarkan, Ertuğrul Özkök sayesinde mi parladı?

Jülide Ateş'in sunumuyla, Haber Global ekranlarında yayınlanan 40 programına gazeteci-yazar Ertuğrul Özkök konuk oldu. Ertuğrul Özkök dikkat çeken açıklamalar yaptı.

Google Haberlere Abone ol
Tarkan, Ertuğrul Özkök sayesinde mi parladı?

Yapımcılığını BBO Yapım'ın üstlendiği 40, Jülide Ateş'in sunumuyla, Haber Global ekranlarında her Perşembe ekrana gelmeye devam ediyor.

Jülide Ateş’in konuğu; gazeteci, yazar, Hürriyet Gazetesi eski genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'tü.

Yapımcılığını BBO Yapım'ın üstlendiği, Jülide Ateş’in sunduğu 40 Programı'nda Ertuğrul Özkök’e 40 soru yöneltildi. Özkök kendisine ayrılan 2 dakika sürede 40 soruyu yanıtladı.

BEN İKTİDARA YAKIN OLMAYI SEVERİM

Ertuğrul Özkök, Jülide Ateş’in “İktidarı seviyor musunuz?” sorusuna, ilk dikkatleri çekici yanıtını verdi.

Özkök: “İktidar sevmeyen gazeteci yoktur. Ben iktidara yakın olmayı severim. İktidar dünyanın her yerinde ana haber kaynağıdır. Ben gazetecilik kariyerimi iktidara yakın bir gazeteci olarak yaptım. Turgut Özal’la, rahmetli Süleyman Demirel’le yakın ilişkilerim vardı, Ecevit’le zaten 12 Eylül döneminde dergi çıkardık; ben iktidara yakın bir gazeteci olmayı tercih ederim. Cumhurbaşkanlarının, Başbakanların uçağında olmak bir gazeteci için her zaman avantajdır. Bunları söylemeye hiç gocunmadım ben ama, gerektiğinde de eleştirdim. Türkiye’ye son 50 yıldır yanlış bir şey yerleştirildi; -Gazeteci muhaliftir! Hayır. Böyle bir şey yok! İktidar yanlısı gazete de olabilir, muhalif gazete de olabilir. İktidar desteklemek de şerefli bir iştir, iktidara muhalefet etmek de şerefli bir iştir.

İktidar adına tetikçilik yapıp, başka insanlara küfretmek, her gün Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum diye Kemal Kılıçdaroğlu’na, Ekrem İmamoğlu’na vurmaktı veya Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekliyorum diye Tayyip Erdoğan’a vurmaktır.

TARKAN’I YERDEN YERE VURDULAR! BEN DE ‘BU YENİ DİLİ SİZİN ANLAMANIZ MÜMKÜN DEĞİL’ DEDİM!

Ertuğrul Özkök, Jülide Ateş’in Tarkan’ı siz mi yarattınız sorusuna “Tarkan öyle bir star ki, engellemek isteyenler engelleyebildiler mi? Medya gücü varsa, engelleyebildiler mi?

“Kıl oldum abi” diye şarkı yaptığında yerden yere vurdular. Bende ‘bu yeni bir dil sizin bunu anlamanız mümkün değil’ dedim. Ve bu yeni diller doğacak ve bu yeni dillerle yaşamak zorundasınız. Alın görün şimdi sosyal medyadaki dile bakın. O bakımdan Tarkan’ı ben yaratmadım, Tarkan kendisini yarattı. Tarkan 2 buçuk milyon kaset sattı. O dönemde bu dünya çapında işti” diyerek cevap verdi.

DÜNYADA SATIN ALINAMAYACAK MESLEK YOKTUR!

Jülide Ateş, Ertuğrul Özkök’e “Gazeteciler satın alınabilinir mi?” sorusunu yönelitnce Ertuğrul Özkök bu soruyu: “Dünyada satın alınamayacak meslek yoktur. Siyasetçi de, futbol hakemi de, bakan da, sinema sanatçısı da alınamaz diye bir şey yok. Bugün artık gazete sahiplerini bile tartışmıyoruz. İktidar desteklemek de, muhalefeti desteklemek de şerefli bir iştir. Her ikisi de eşit imkanlarda olursa, herkes rahat eder. Ben iktidarı ne kadar rahat eleştirebilirsem, iktidarı o kadar rahat destekleyebilirim” diyerek yanıtladı.

ATATÜRKÇÜ DEĞİLİM AMA, ATATÜRK’E HAYRANIM!

Ertuğrul Özkök’ün 40’ta dikkat çeken cevaplarından biri de “Atatürkçü değilim ben. Ben Kemalist değilim. Ama Atatürk’e hayranım. Atatürk’ün çizdiği Türkiye istikametinde yürümesini istiyorum. Ama Atatürk’ün yaşadığı günle, bugün aynı değil. Dolayısıyla Atatürk’ün söylediği her fikir, bugün de buraya aynen taşınacak diye bir düşüncenin savunucusu asla olamam. Ben demokrat bir ülke istiyorum. Halkın üzerinde anlaşabileceği yeni bir toplumsal protokol istiyorum. Bu protokol içerisinde milli irade kavramının, yüzde 51’i eline geçiren insanların ya da çoğunluğu ele geçiren insanların, istediği her şeyi yapabileceğine inanmadığı, kontrolllerin olacağı bir rejim istiyorum. Kadınlara erkeklere eşit davranacak bir Türkiye istiyorum. Kadına karşı şiddetin önleneceği, yoksul insanlara karşı sosyal devletin görevlerini yerine getireceği bir ülke istiyorum. Cumhuriyetçiyim ben. Türkiye Cumhuriyeti’ne ben minnet doluyum” cümleleriydi.

SİLİVRİ DAVALARINDA BASININ HATALARI NEYDİ?

ÖZKÖK: SİLİVRİ BAŞTAN SONA FETÖCÜ SAVCI VE POLİSLERİN MEDYAYI DOLDURUŞA GETİRMESİDİR!

Jülide Ateş: “Bilmeyerek bir sürü hata yapmış olabilirim ama, ben Silivri davaları kadar manipüle edilen bir şey yapmadım” diyerek döneme bir eleştiri getirmişsiniz. Silivri davalarında spesifik olarak basının yaptığı hatalar neydi?” sorusunu yöneltti.

Ertuğrul Özkök: “Bu ülke tarihine andıç diye bir olay girmişse… Andıç neydi? Genelkurmayın bizi dolduruşa getirmesiydi. Silivri, başta sonra Fetöcü savcı ve polislerin medyayı dolduruşa getirmesidir! Baştan sona ama bak! Ben o zamanlar buna karşı çıktığım zaman bana neler dediler. Darbeci dediler, darbeci askerleri destekliyor dediler… Ben de onlara hep bir şeyi anlattım: Adalet olmazsa herkes bunun altında kalır. Ben özür diledim. Peki aradan geçti Silivri davalarının üzerinden 10 yıl, hepsi aynı bütün gazetelerin başlarında duruyorlar, gazetelerinin başında değillerse bile köşe yazarı oldular; hangisi özür diledi? Zaten yarısı yok Fetöcü diye gitti. Fetöcü olmadığını iddia eden öbür yarısı da kaldı, hangisi özür diledi Allah aşkına dolduruşa getirildik biz diyerek? Var mı birtane? Bu ülkenin Cumhurbaşkanı ‘biz kandırıldık’ dedi, onlardan bir tanesi kandırıldık demedi! Ve bunu her konuştuğumda ağlamak geliyor benim içimden! Biz gittik konuştuk orda. Zafer Mutlu gitti, Meclisin önünde gittik konuştuk, hesabımızı verdik darbeler komisyonunda… Hangisi verdi? Rahatlatıyor insanı bu… Ben onlara da tavsiye ederim, gitsinler ve rahatlatsınlar kendilerini!” dedi.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin