Taraf Gazetesi'nin yazar kadrosuna "Kali Kar" da katıldı. Pazartesi günleri yazan Kar, bu hafta ikinci yazısını kaleme aldı.
Felsefik tarzda yazılar yazan Kali Kar bugünkü yazısında isminden söz etti.
İşte Kali Kar'ın bugünkü yazısı
"Hişt sen. Evet sen, sen... Sana dedim!
Hiçbir yere çekilmeyecek kadar sıradan bir cümle değil mi?
Hişt Kali! Kali, sen...
Yine gayet masum bir çağrılma cümlesi!
Oysa çağdaş düşünür Althusser’e göre bu sıradan cümle en az politik bir retorik kadar ideolojiktir.
Zira burada bizi sen diye algılayan bir başkası vardır. Ki o başkası kendini özne, bizi de nesne olarak algılama ilişkisi içinde bize seslenir.
Hişt sen yerine, Hişt, Kali dendiğinde yani bize anamızın babamızın verdiği bir adla seslendiğinde, ideolojik vurgu daha da artar. Çünkü taşıdığım Kali sözcüğü ile bana o ismi veren kişilerin üzerimdeki otoritesini, bu adın seçilişindeki alt anlamları, ideolojik vurguyu artıran kodlar devreye girer.
ADIM, TRAJEDİMDİR
Birçok açıdan hâlâ önemsediğim Althusser’in bu önermesiyle yola çıkıp Kali adını kurcaladığımda, yakın tarihte hâkim olan ideolojik bir tavrın kokusu burnuma çarpar. Yüz yılı geçmesine rağmen ve hatta bir yüz yılı daha geçse bile patolojik sorunumuz olarak sürecek gibi görünen Batılılaşma hevesinin kokusudur bu...
Babaannemin adı olan Kali adını babam takmış.
Çoğu Cumhuriyet aydını gibi kadim gelenekten gelen bu adın ve dönemin modern olma sevdasına uyan bir potansiyel taşıdığını fark edince takmış. Bir taşla iki kuş vurmuş yani. Hem gelenekçi duygularını, hem de modernist beklentilerini tatmin etmiş.
Ama ne yazık ki bana ait direk bir imge olan adım, aynı zamanda benim kaderim de oldu!
Bir anlamda trajedim de...
Daha önce babaannemin adı olarak hiç sorgulamadan kullandığım, ancak anlamını, alt anlamalarını kurcalamaya başladığımda, adımla ve taşıdığı imgelerle bilinçli olarak hiçbir çaba harcamama rağmen, süreç içinde kendiliğinden gelişen muhteşem bir buluşma yaşadım"
Yazının devamını okumak için TIKLAYINIZ