Kahramanmaraş Afet Koordinasyon Merkezi'nde açıklama yapan Bakan Soylu, hükümet olarak depremlerin yaralarını sarmak için büyük mücadele verdiklerini, adımlarını her noktaya ve vatandaşa ulaşmak için attıklarını söyledi.
Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı yıkımın büyüklüğüne işaret eden Soylu, Kahramanmaraş'ın yüzde 40'ında hasar tespit çalışmalarının yapıldığını bildirdi.
Bazı kişilerin, "Bu kadar çabuk hasar tespiti yapılabilir mi?" sorusunu yönelttiğini aktaran Soylu, hasar tespiti yapan 7 bin kişinin bulunduğunu kaydetti.
Bakan Soylu, şu ana kadar yapılan tespitlere göre, Kahramanmaraş'ın dörtte birinin, ilk etapta ya yıkılmış ya ağır hasar ya da acil yıkılacak kapsamı içerisinde olduğunu bildirdi.
"Bugünkü ve bundan sonraki soruşturmalara konu olacak binalardaki yapım eksiklerinden kaynaklanan süreçlerle alakalı yargı gözetiminde, Çevre, Şehircilik Bakanlığı ve ilgili tüm birimlerimiz, bilirkişiler, savcılar, alınan kanıtlar, bunların incelenmesi teker teker devam etmektedir. Aziz vatandaşlarımıza söyleyeceğimiz şudur, burada kim eksiklik yapmışsa, binanın yapımında bir eksiklik söz konusuysa, binanın yapımından sonra yapılanlar söz konusuysa elbette ki bunların hepsinin tespitine yönelik delillendirilmeler bütün binalarda devam etmektedir. Bunlar yapılmadan da herhangi bir enkaz kaldırılmamaktadır."
Soylu “Antakya'daki her 2 konuttan 1'i yıkık. Kim eksiklik yapmışsa binanın yapımında, binanın yapımından sonra yapılanlar söz konusuysa bunların hepsinin tespit edilmeye yönelik bütün delillendirme işlemi devam etmektedir. Bunlar yapılmadan enkaz kaldırılmamaktadır” dedi.
" SALGIN HASTALIK SÖZ KONUSU DEĞİL"
Soylu, “Bir salgın hastalık, bir bağırsak enfeksiyonu gibi bir yayılım söz konusu değil" bilgisini paylaştı.
Soylu “Özellikle aş evlerinin sürdürülebilirliğini devam ettirmemiz lazım. Onun için de aşevlerinin ihtiyacı olan ihtiyaçlarını da diğer bölgelerden sürdürülebilir kılmamız lazım. Hijyeni sürdürebilmemiz lazım, aynı zamanda ikinci el değil, onların hepsini toplattırıyoruz zaten birinci el giysileri de sürdürülebilir kılmamız lazım. Bunu yapmazsak, şöyle bir değerlendirme çıktı binlerce araba geldi tıkanıklık var acaba ihtiyaç yok mu. İhtiyaç var. Aynı yardımlaşma anlayışıyla bir yıl boyunca, yemeği hazırlayacak gıdalar dahil hijyen dahil, temel ihtiyaçları ve birinci el giysiler dahil hepsini devam ettirmeliyiz. Burada bu kardeşlik duygusunu bugüne kadar nasıl gerçekleştirmişsek bundan sonra da aynı şekilde gerçekleştirmeliyiz” diye konuştu.
DEVLETLE KENDİSİNİ EŞ KOŞMAYA ÇALIŞAN KİM VARSA GEREĞİ YAPILIR
1833 dernek ve sivil toplum kuruluşunun 59 bin 814 kişiyle bölgede çalıştığını belirten Soylu, şunları kaydetti:
"Muhakkak ki iyi niyetliler olduğu gibi aldığı desteği tam yerine ulaştıramayanlar veya az da olsa bunun istismarını yapmak isteyenler de olabilir. Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğümüz, bu konuda gerekli bütün denetimleri yani ne almış, nereye gitmiş, ne olmuş, yarın öbür gün herhangi bir tartışmaya, istismara mahal vermemek için yapıyor. Bu, yalnızca bu alana yönelik değil. Toplanan bağışlarla ilgili ne harcandı, nereye harcandı, ne kadar harcandı? Bu, geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de aynı istikamette devam edecek. Bizim birçok AFAD da sivil toplum da dahil çalıştığımız sivil toplum kuruluşu ve dernek var. Bunlar kendileri isterler yani 'Bizi denetleyin ve biz bu konuda milletimize ve bağışçılarımıza karşı bir mahcubiyet içinde olmayalım.' diye. Bu durumla karşı karşıya geldiğimizde bu ortaya koyulur. Bunu istismar eden, bu konuda devletle eş koşmaya çalışan varsa da elbette ki gereği yerine getirilecek."
YAĞMA İHBARLARININ YÜZDE 99'U BOŞ ÇIKTI
Şehirler normalleşmeye başladığında, konteyner şehirler oluşturulduğunda tahliye edilen vatandaşların şehirlerine döneceklerini aktaran Soylu, dönen vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanacağını belirtti.
Afet bölgesindeki güvenlikle ilgili bir dedikodunun olduğunu aktaran Soylu, şöyle devam etti:
"Her alanda 'süreci nasıl bir sekteye uğratırım' gayretinde olanlar var. Biz Kahramanmaraş'tayız, bir yağma görmedik. Adıyaman'da, Osmaniye'de bir yağma yok. 'Devletin bu konuda ortaya koyduğu otoriteyi ve iradeyi buradan sarsabilir miyim?' düşüncesinde olanlar, 'Ben fırsatı elime geçirdim, buradan da bir darbe indirebilir miyim?' derdinde olanlar, bu dedikoduları değerlendiriyorlar ve bu dedikoduları toplumun tamamında bir endişeye sevk etmek maksadıyla ortaya koymaya çalışıyorlar."
Afet bölgesindeki güvenlik görevlisi sayısının diğer illere göre fazla olduğunu vurgulayan Soylu, "Elbette ki hırsız hırsızdır, fırsatını bulunca eğer vicdanı da yoksa açıktaki bir malı almak isteyebilir, buna da güvenlik görevlileri gerekli müdahaleyi ihbarlar çerçevesinde yapıyorlar. Bize yapılan ihbarların yüzde 99'u boş çıktı ama biz gitmekle mükellefiz." dedi.