Askerden dönen ve “Komedi Dükkanı”nı tekrar “açmaya” hazırlanan Tolga Çevik: “Bu, programın final sezonu olacak. Her şey tadında kalsın diye ‘dükkanı’ sezon sonunda kapatıyoruz”
Askerlik görevi nedeniyle “Komedi Dükkanı”nın kepenklerini
indiren Tolga Çevik, dükkanını yeniden açıyor. Program 22 Eylül’de
Star TV’de başlayacak. Çevik moral askeri olarak birliklerde
gösteri yapmış. Erkeklerin askerlik anıları bir türlü bitmez ama
Çevik röportajda hiçbirini paylaşmıyor, programda da 15 aylık
askerlik macerasıyla ilgili bir skeç yapmayacağını söylüyor:
“Askerlik görevi sırasında büyük acılar yaşamış insanlar var.
Hassas bir konu hakkında bir komedi programında skeç hazırlamak
istemiyorum.”
Tolga Çevik çok mütevazı, çok efendi. Hani şu iyi aile çocuğu
dediklerinden. En çok kullandığı kelime “Estağfurullah”.
Askerde ne anılar birikmiştir sizde. Hikayelerinizle ailenizi
bezdirdiniz mi?
Askerliği uzun dönem yapıp bir de benim gibi çok yer gezdiniz mi
anı sayısı artıyor. Bavullarca malzemeyle döndüm ben askerden.
Ailem ve arkadaşlarımı yıldırmış olabilirim ama önce onlar
başlattı! Nasıl geçtiğini sordular.
Çocuklarınızın yaşları çok küçük. Siz 15 ay sonra eve dönünce
oğlunuz ve kızınız “Aaa aslında bir babamız varmış” durumu
yaşadılar mı?
Hayır. Çünkü kendi birliğimde olduğum günlerde neredeyse her hafta
beni ziyaret ettiler. Oyun oynadığımı biliyorlardı ama annelerine
“Niye hâlâ gelmiyor?” diye beni sorup durmuşlar. Benim orduyla
turneye çıktığımı sanmışlar. Şimdi “Komedi Dükkanı”nın tekrar
başlayacağını öğrendiler. Onlar da sahneye çıkmak istiyor. Oğlan
2,5 yaşındayken 20 dakika oynamıştı. Şimdi kızı da oynatacağım.
Yoksa kıskançlıktan olay çıkar evde.
Neden yeni bir formatla değil de tekrar “Komedi Dükkanı” ile
geri döndünüz?
“Komedi Dükkanı” bitmemişti, sadece askerlikten ötürü ara
vermiştik. Düşündüğüm yeni bir format da var. Askerde buldum ama
sağlamasını yapmam lazım kafamda. Çünkü “Komedi Dükkanı”nın ilk
bölümlerini izleyenler “Yahu bu adam ne yapıyor” demişti, alışıldık
değildi. Yeni format “Ne yapıyor bu adam?” sorusunu daha fazla
sorduracak cinsten.
Değişiklikler olacak mı programda?
Ufak tefek. Programın ana hattı aynı. Süslemeler de yapacağım
tabii. Birkaç sürprizim olacak. “Komedi Dükkanı” üçüncü sezonunda.
Bu büyük ihtimalle final sezonu olacak. Dükkan kapanacak.
“Çalışma manyağı oldum. Dangalaklık yapıp, çocuklarla az zaman geçiriyorum ne yazık ki”
Niye? Biz alışmıştık sezonlar boyu süren programlara, hikayenin
sakız gibi uzamasına!
Biz o hataya düşmek istemiyoruz. Tutan bir şeyi 20 yıl götürmeyi
doğru bulmuyorum. Tam tadında, en güzel yerinde noktayı koyacağız.
Hem bitsin ki yeni projelere başlayabilelim.
Kendinizle ince ince dalga geçiyorsunuz “Komedi Dükkanı”nda.
Günlük hayatta da kendinizle, eşinizle, dostunuzla alay eder
misiniz?
Kibarlık ediyorsunuz. Bayağı kalın kalın dalga geçiyorum kendimle
ben programda. Günlük hayatta da karım benimle, ben onunla dalga
geçerim sürekli. Komedi yaparken insan önce kendi açığını bulup
kendini vurmalı diye düşünüyorum.
“Komedi Dükkanı”nın bir senaryosu yok, tamamı doğaçlama
çekiliyor. Siz ve ekibiniz ne
kadar eğleniyorsunuz çekimlerde?
Çok. Yazılı bir şey olmadığı için herkes heyecanla ne olacağını
bekliyor. Ben dahil! Ne kadar eğlenceliyse o kadar da zihin yorucu.
Anında cevap vermeli, seyirci memnun kalmalı... 2 saat 10 dakika
boyunca çok terliyorum sahnede. Heyecanı müthiş buna rağmen. Bu
tadı aldıktan sonra gidip de ezberlediğim bir skeçte rol almak
istemem.
Mülayim, sakin ve iyi bir aile babası imajınız var. Sizin
çevrenizdekileri deli eden kötü bir huyunuz yok mu?
Son birkaç senede çalışma manyağı oldum. Boş günüm olsa bile “Haydi
o güne senaryo yazımı koyalım” diyebiliyorum. Halbuki o gün
çocuklarımla zaman geçirebilirim. Dangalaklık yapıyorum işte. Bir
de erken kalkarım. Ben kalkınca herkes kalksın isterim. Bu huyumdan
nefret ederler. 3’e kadar oturturum sonra da sabah 8’de dikilirim.
Alın işte size kötü huylarım!
“En çok buzdolabını özledim”
Askerdeyken en çok neyi özlediniz? Aile dışında bir şey söyleyin
ama...
Askerdeki arkadaşlarımdan büyük kısmı halıya basmayı özlüyordu. Ben
buzdolabını çok özledim. Askerde önünüze ne koyarlarsa yiyorsunuz.
Seçim yapma şansınız yok. Ben evimdeki buzdolabını açtığımın,
oradaki yemek ve içeceklerden seçim yaptığımın hayalini
kuruyordum.
“Komedi filmi yazıyorum. Ama gülmekten altınıza
yapmayacaksınız”
- Sahneye çıkmak için ölüyorum şu an. Seyirciyle karşı karşıya
gelmeyi çok özledim. Dört gözle ilk oyun gününü bekliyorum.
-Kendi filmimizi yazıyoruz arkadaşlarımla. 2011 Şubat’ına
yetiştirebilmeyi umuyoruz. Komedi filmi olacak ama gülmekten ölüp
altınıza yapacağınız bir komedi olmayacak. Çok içime sinen bir
rolle karşınıza çıkacağım.
-Askerdeyken “Artık ben burada yaşacağım herhalde. Dönemeyeceğim
eve” diye düşünüyordum. Her şeyi kaçırıyorum gibi geliyordu. Eve
döndükten sonra kaçırdığım tüm filmlerin DVD’lerini alıp
izledim.
-Evdeki huzur işe de etki ediyor. Benim için aile işten önce gelir.
Karım bana çok ciddi destektir. Bir proje üretirim, ona anlatırım.
Bana öyle bir yorum yapar ki hayatımın en yanlış projesi olduğunu
gösterir. Vazgeçerim anında. Fikrine çok güvenirim eşimin.
“Allah bize ‘Alıştığınız yerden şaşmayın’ dedi”
“İyi para kazanmaya başladığım dönemde ailemle Anadolu yakasından
Avrupa yakasına taşındık. Neredeyse sosyetik bir hayata geçiyorduk.
Bir gece hırsız gelip bizim evi soydu. Ben fark ettim hırsızı ve
aileme zarar vermemesi için dualar etmeye başladım. Şükür ki zarar
vermedi. Allah bize bir mesaj yolladı bence. ‘Siz alıştığınız
yerden şaşmayın’ dedi. Biz de tekrar pılımızı pırtımızı toplayıp
Anadolu yakasına, eski hayatımıza geri döndük.”
Elif Berköz Ünyay / www.milliyet.com.tr