SERDAR TURGUT: ERTUĞRUL ÖZKÖK ARARDI NURCAN AKAD HİÇ ARAMIYOR

Serdar Turgut, eski ve yeni genel yayın yönetmenlerini karşılaştırdı. Ertuğrul Özkök´ün telefonla aradığını Nurcan Akad´ın ise kendisi iyok saydığını yazdı...

Google Haberlere Abone ol
SERDAR TURGUT: ERTUĞRUL ÖZKÖK ARARDI NURCAN AKAD HİÇ ARAMIYOR

Bu nasıl etkili olmaksa?


Bundan önceki genel yayın yönetmenim gerekli olmayan zamanlarda telefonla arayarak sinirimi bozardı.




Şimdiki genel yayın yönetmenim ise hiç aramayarak sinirimi bozuyor.




Beni bu hayatta 'yok' farz etmek onu rahatlatıyor olmalı, bunu da anlıyorum çünkü ben sorun çözücü değil sorun yaratan karaktere sahibim.




Ve üst düzey yöneticilerin benimle yapmak zorunda kaldıkları her telefon görüşmesini de olağanüstü sinir bozucu bir meydan muharebesine çevirme potansiyelim gayet tabii ki var.




Ama yok farz edilmeyi de engellemem gerekiyor.




O nedenle de pek yakında son derece sansasyonel bir olay çıkarmayı düşünüyorum bu da herkes tarafından bilinsin de sonra bana 'aşırı hareketlere ne gerek vardı ki' türünden lüzumsuz sorular yöneltilmesin, tamam mı?





* * *





Allah onu başımızdan eksik etmesin genel yayın yönetmenim dün bir yazı yazdı.




Ne olur ne olmaz aniden telefon açar da yazısı hakkında imtihan eder diye iki kez dikkatlice okudum bu yazıyı.




Bir araştırmadan bahsediyor yazısında.




58 üniversiteden 37 bin 680 öğrenciye sorular sormuşlar.




Bunların yüzde 88.8'i Türkiye'de siyasal ve toplumsal etki açısından en güçlü kesimin medya olduğunu düşünüyormuş.




Bu sonucu okuyunca aklıma gelen ilk düşünce araştırmayı yapanların neden 320 öğrenci daha bulup soru sorulan kişilerin sayısını 38 bine yuvarlamadıklarıydı.




Türkiye'de o kadar fazla üniversite öğrencisi var ki bu ilave sayıyı bulmak için üniversiteye bile gitmelerine gerek yoktu yani.




Araştırma kurumunun olduğu binanın önüne çıksalar, yolda geçmekte olan 10 kişiden 8'i nasıl olsa üniversite talebesi olacağından araştırmalarını fazla zahmet olmadan tamamlarlardı.




Benim böyle yuvarlanmadan bırakılan rakamlara karşı tepkim var. Yüzde 88.8 rakamını görünce örneğin ilk önce bunun 4 rakamına kolayca indirgenip bir dört eklenince tekrar düzelmesi özelliğinden yola çıkarak seviniyorum.




Ben evden çıkarken de dört kez havagazını kontrol ederim, eğer kazayla beş kez bakmışsam bunu sekize tamamlarım.




Seks dışında hiçbir şeyi bir kez yapmam.




Ama 88.8 bu güzel içsel özelliklerine rağmen bir süre sonra gözüme batar gayet tabii ki ve onun yüzde 90 olamamasının verdiği hüzün kaplar içimi.





* * *





Tabii araştırmayla ilgili gözlemlerim sadece ruhsal bunalım kaynaklı değil.




Bence bu araştırmanın gösterdiği tek bir bilimsel sonuç var.




Uzun zamandır kuşkulandığım bir şekilde bu ülkede üniversiteye akıllı giren gençler dört yıl sonra deli çıkıyorlar.




Dört yıl önce bildiklerini de tamamen unutmuş oluyorlar ve tamamen israf edilen bu dört yılın acısı onlar diplomalarına kanılarak işe alındıklarında çıkmaya başlıyor.




Yahu nerede hangi konuda etkili oldu bu medya ki?




Şöyle düşünün meseleyi. Bu ülkenin birkaçı hariç bütün yüksek tirajlı gazeteleri, yüksek reytingli televizyon kanalları bugün iktidara ezici çoğunlukla gelen yönetime karşıydılar.




Onların seçilmemesi için ellerinden geleni yaptılar.




Hatta bazıları, toplumdan tamamen kopmuş oldukları için İsmail Cem'in kurmuş olduğu partinin bile iktidara gelebileceğini düşündüler, bu yönde yayın yaptılar.




Sonuçlar malum.




Dolayısıyla üniversiteli kardeşlerime bir tavsiyem olacak.




Türk'ün Türk'e propagandasına benzeyen bu analiz yönteminden vazgeçin, söylenenlere kanmayın, sakın ha da etkili filan zannedip gazeteci filan olmaya da kalkışmayın.




Tamam mı.




(Önemli not: Sayın Genel Yayın Yönetmenimin yazısındaki vurgulamadan yola çıkarak dün sabah erken saatlerde Akşam Gazetesi'nin manşetine tepki oluşturmaya karar verdim. Hani adam reşit olmayan bakire kıza tecavüz etmiş, kız hamile kalmış, ancak mahkeme kız hala daha bakire olduğu ve sezaryenle doğum yaparsa da bakire kalacağından dolayı adama verilen hapis cezasını indirmiş ya işte o habere tepki vermek için uzun süre uğraştım. Ancak bunda başarılı olamadım çünkü haberde bahsedilen her şey irrasyonel. İlliyet bağı denilen şey de tamamen çökmüş yemin ediyorum. O nedenle sivil olmayan bir sürekli tepki merkezi olmama rağmen bugün affımı diliyorum)




Sıradaki Haber İçin Sürükleyin