Sedat Peker'den 8'inci video: Bir dahaki videoda baş başa konuşacağız Tayyip Abi, helalleşeceğiz!

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, bugün 07:30’da 8. bölüm videosunu yayınladı. “Fırtınalarda büyüyen fidanlar rüzgarlarla yıkılmazlar” başlıklı videoda Sedat Peker’in, bu kez görüntüyü çektiği mekanı değiştirdiği görüldü.

Google Haberlere Abone ol
Sedat Peker'den 8'inci video: Bir dahaki videoda baş başa konuşacağız Tayyip Abi, helalleşeceğiz!

Konuşmadan öne çıkan başlıklar şöyle:

"Adet olduğu üzere müsaade ederseniz yine yoklama yapmak istiyorum. Ancak bu sefer yoklamada Süslü Süleyman’a tek ayak cezası vereceğim. Çünkü çok ayıp şeyler söylemeye başladı. Bilinçaltındaki yaşadığı olayları dışa vurmaya başladı. Tek ayaküstünde durma cezasını hakettiğine inanıyorum.

Düşkün Abdulkadir orada mısın? Sülüman sen zaten buradasın. Operasyon hazırlattırıyorsun ya senin elemana. Çalışıyor, bütün milleti nasıl toplayacağız, dev bir organizasyon, DHKP-C, FETÖ bağladın, bağladın ya.

Bizim Süslü, aslan Süleyman biliyorsunuz kadın iç çamaşırları olayı, ahlaksız, makamı hariç. Ondan sonra da çocuk pornosu olayını çıkardı. Freud, psikanalistin temel ilkelerinde bilinçaltının dışa vurumu diye bunu inceliyor. Maslow’un hümanist psikolojisinde anlatmış olduğu tedavi sistemi Süleyman’a uygun değil. Çünkü Süleyman’a bir an önce müdahale edilmesi lazım ve sorunun üstüne gidip bir an önce o sorunla yüzleştirmemiz lazım. Süleyman, bundan sonra sen bana, ‘Doktorum’ diyeceksin. Biz seninle artık ahiretlik olduk. En sonki programda söylediklerinden sonra bizim seninle ayrılmamız mümkün değil."

"Yanlış anlamazsınız size de bir şey söylemek isterim. 40 yaşından küçük olan kardeşlerim, bence sizin bir sorununuz var. Televizyonlarda gördüğünüze inanıyorsunuz, inanmayın dedim, şimdi ben anlatıyorum bana inanıyorsunuz. Ben, ‘Bana da inanmayın’ dedim. Çünkü bu dünyada değişmeyen bir üçlem vardır. Bir insanı korku öldürür, şüphe yaşatır, cesaret de başarıya götürür.

Şimdi siz, özellikle benim söylediklerim de dahil olaylara şüpheyle bakarsanız daha çok incelerseniz doğruyu daha iyi yakalamış olursunuz. Ben de her insan gibi yalan söylemişimdir hayatımda, ama az ama çok. Fakat ben sizinle akit yaptım. Allah’a yemin olsun sizinle olan akdimi bozmam. Söz namus, o yüzden dolayı yalan söylemeyeceğim. Ama benim söylediklerime lütfen inanmayın. Özellikle çakma gazetecilere sakın inanmayın."

"Mesela bu çakma solcularla çakma gazeteciler çoğunuz geçmiş tarihlerde bana küfür yazdınız. Tahmin edebiliyorum. Orada size dediler ki ‘Muhalifleri öldüreceğim, muhalifleri bayrak direklerine asacağım, oluk oluk kanlarını akıtacağım’ dedi.

“Ben muhalifleri bayrak direğine asacağım, oluk oluk kanlarını akıtacağım” sözünü getiremeyecekler çünkü öyle bir şey söylemedim. Ama o kadar sık tekrar ettiler ki herkes öyle biliyor. Ben 15 Temmuz anma etkinliği yapılırken bir tane asker ‘Hero’ tshirtüyle girip psikolojik algı yapıp o zaman insanlarda korku vardı. Üst perdeden bir giriş yapayım dedim, siz de cezaevinde arkadaşlarınızı çıkaracakmışsınız, vatan evlatları da orada olacak FETÖ’cüler sizi boyunlarınızdan bayrak direklerine asacağız, ben muhalif demedim.

Rize’de yaptığım konuşmada da, ‘Hamile karılarının yanında şehit edilen kocalarının, çocuklarının yanında şehit edilen babalarının intikamını sizden alacağız. Size merhamet etmeyeceğiz. Oluk oluk gerekirse kanlarınızı akıtacağız’ dedim. Bu konuya sonradan değineceğim. Bunu şundan dolayı söyledim; aynı yalanı defalarca hızlı bir şekilde tekrarlarsanız toplumun buna inanmasını sağlarsınız.

Bir de kardeşlerim sizin mesela TV’de anlatılanlara inanmamanız için size geçmişte yaşanılan mevcut olan değil başka bir başbakanlık dönemi 2 tane skandal anlatacağım. İçinde bütün herkes var. Orada da bağırıyorlardı, temiz toplum diye.
Sloganı o dönemki başbakanın temiz toplumdu. Onun da, ailesinin de, gazete patronlarının, benim içinde olduğum…

Amacım birilerine sizi düşman etmek değil. İyi yazarlar var, onları mutlaka siz biliyorsunuz. Geri kalana inanmayın. Bizim düşkün Abdulkadir bir yazı yazmış. ‘Sayın Cumhurbaşkanımız bu uluslararası komployu, savaşı kazanacak, çökertecek’ demiş. Sana 50 kere anlatmadık mı düşkün Abdulkadir? Kameraya, tripoda, zekâya yenileceksiniz. Ama benden önce yüce Allah’a yenileceksiniz.

Yapılan zulüm çok fazla olunca buharlaşan su gibi gökyüzüne çıkıyor sonra da azap olarak aşağıya iniyor. FETÖ’cülere ben demiştim. Mevcut olanlara da söyledim. Sülü’ye, Pelikancılara, Derin Mehmet’e söyledim. Keşke Tayyip Abi bu şekilde olaylara müdahale edip çözseydi. Bu kadar veri, belge, anlatım varken… Ancak nedense bana değil onlara inanmayı tercih etti. Daha doğrusu bana da değil doğrulara. Ama bu evren kaçınılmaz bir hikâye var. Bir gün mutlaka gerçekleşecektir.

Düşkün Abdülkadir, CIA filan hikâyelerini geç. Onlar da neyin ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Biz arada mesafeyi alıyoruz, yol aldık gidiyoruz."

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin