SALDIRGAN ASKERLİĞİNİ KOMANDO YAPMIŞ

Milliyet yazarı Can Dündar, Balkaner cinayetinde bir ayrıtıya dikkat çekiyor...

Google Haberlere Abone ol
SALDIRGAN ASKERLİĞİNİ KOMANDO YAPMIŞ

Katil kim?



Balkaner cinayeti, basında yansıtıldığı gibi "bir aşk cinneti" mi?



Bence değil...



Saldırganın biyografisinde, dikkatten kaçan bir ayrıntı içten içe kanayan bir toplumsal yarayı ele veriyor.



30 yaşındaki Tuncay Baktimur, askerliğini Güneydoğu’da komando olarak yapmış.



Terhisten sonra, - kışladan dönen çoğu komando gibi - güvenlik görevlisi olarak çalışmış.



Bir süre önce de işsiz kalmış. Pompalı tüfekle öldürdüğü eşinden de bu dönemde ayrılmış. Akli dengesinin yerinde olmadığı, psikolojik tedavi gördüğü söyleniyor.



***



Çok tanıdık bir öykü bu...



Kanlı baskının ertesi günü, Manisalı gençlere işkence yapmaktan aldıkları hapis cezaları onanan polislerin bir kısmı da aynı durumdaydı.



Onlar da Bingöl’de Özel Tim’de görev yaparken Manisa’ya atanmış ve 3 ay sonra bu işkence olayına karışmışlardı.



Hâlâ Güneydoğu’da yaşadıkları olayların etkisi altındaydılar. Orada bir savaş sürerken Manisa’da farklı düşünen gençleri "düşman" gibi görmüş ve işkence yapmışlardı.



***



Örnekleri çoğaltmak mümkün...



2001 Kasım’ında Manavgat’ta 25 yaşındaki bir jandarma komando astsubay, kredi başvurusunu reddeden bankaları bir manga askere kurşunlatmıştı.



O da 3 yıl Hakkâri’de sıcak çatışmalara katıldığını, birçok arkadaşının gözünün önünde şehit düştüğünü, cepheden döndüğünde eşiyle çocuğundan ayrıldığını ve borçlarını ödeyemez duruma düştüğünü anlatmıştı.



"Ora"da ülkesi için kan dökerken, "bura"da yüzüne bakan olmamıştı.



Bu olaydan 15 gün sonra bu kez İzmir’de 40 yaşındaki bir polis memuru eşiyle 3 çocuğunu öldürmüş, son kurşunu da kendi beynine sıkmıştı.



Polis memurunun Özel Harekât’çı olarak gittiği Batman’da çatışmada başından yaralandığı, 8 ay tedavi gördüğü ve maddi sıkıntıda olduğu açıklanmıştı.



***



"Cinnet" deyip geçtiğimiz çoğu cinayetin, katliamın, intiharın faillerinin biyografilerinde hep aynı dipnot var:



"Güneydoğu’dan döndükten sonra, işsiz kalıp eşinden ayrıldığı ve..."



İddia ediyorum ki, birbirinden bağımsız sanıp günbegün 3. sayfalara manşet yaptığımız kanlı cinayetlerin katili aynı...



Psikolojide buna "Travma sonrası stres bozukluğu" deniliyor.



Amerika’daki adı, "Vietnam sendromu".



Vietnam’dan dönen yarım milyon Amerikan askerinde sık rastlanan bir ruhsal hastalık...



Türkiye için bir ad takmak istenirse "Güneydoğu sendromu" denilebilir.



Hastalığın mağdurları, savaş alanında yaşadıkları çatışma anlarını tekrar tekrar hatırlıyor, kâbus görüyor. Öfke patlamasından, tedirginlikten, uykusuzluktan, çevreye uyumsuzluktan, ölüm korkusundan, kısaca depresyondan şikâyet ediyor.



Tabii işsizlikten, parasızlıktan, terk edilmişlikten de...



***



Toplumsal bir iç kanama bu...



Cephede bitti sandığınız savaş, savaşanların bilinçaltında sinsice yaşıyor.



Bu yarayı sarmadıkça çatışan toplumlar huzura kavuşamıyor.



Keşke Irak’ta kurtarılan Amerikalı er Jessica’nın yurda dönüş öyküsüyle yakından ilgilenenler, biraz da kendi savaşlarından dönenlerin dramıyla ilgilenseydi.



O zaman "katil"i cinayetten önce yakalayabilirdik belki...



Sıradaki Haber İçin Sürükleyin