Rusya'nın Sesi'nin siyaset bilimcisi Stanislav Tarasov imzasıyle yayımladığı bir yorumda "Türkiye'de yine gösteri havası hakim" değerlendirmesi yapıldı.
"Şimdi birçok uzman protesto eylemlerinin yeni daha güçlü
dalgasının yaşanacağı tahmininde bulunuyor" diyen Tarasov,
"Hatırlanacağı üzere yazın gösteriler ülkenin 81 eyaletinden 60'ını
sarmıştı. Peki, Türkler neden protesto etmeye devam ediyorlar?
Duruma hükümetin açısından bakılırsa olayların ana sebebi çevre
sorunları."
"ERDOĞAN'IN POLİTİKASINDAKİ PARADOKSLAR VAR"
Ancak, uzmanların Erdoğan hükümetinin önerdiği ülkenin
geliştirilmesi senaryosuna karşı çıkan ve şimdilik "tamamen
şekillenmemiş siyasi güçlerin" çevre gerekçesiyle siyasi sahneye
çıktığına eminler" denildiği yorumda şu savlar da dile
getirildi:
"Erdoğan'ın izlediği politikanın birçok unsurunun temelinde zaten paradokslar bulunuyor. Birincisi, Başbakan liberal fikirleri öne sürerek ve liberal reformları gerçekleştirerek bir uzmanın ifadesiyle "Türkiye'nin Avrupa'ya İslam bayrağıyla gelmesini sağlamaya karar verdi'. Ama aslında Avrupa'nın bunu kabul etmeyeceği en baştan belliydi."
Ülkede fiilen iki güçlü ve birbirine karşı olan siyasi ve ekonomik grubun oluştuğu öne sürüldüğü yorumda "Bu gruplar birçok Avrupa ülkelerinde olduğu gibi liberal ve mıhafazakarları temsil etmiyor. Onlar Türkiye'nin İslamlaşmasından ve onun laiklik yolunda ilerlemesinden yana olanlardır" denildi.
Rusya'nın Sesi, "İki grup arasında meydana gelecek çatışma - ki protesto eylemlerinin artması bu çatışmanın başlangıcı -çok sert olabilir. İslamlaşma politikasının Türkiye'nin siyasi arenasına Şii ve Sünni sorunları, Kürt sorunu başta olmak üzere etniklerarası meseleleri beraberinde getirmesi de durumun gerginliğini daha da körüklemektedir" görüşünü de dile getirdi.
Erdoğan'ın politikasının ikinci paradoksunun ise, "bütün bu sorunların hızlı ekonomik büyüme sayesinde çözülebileceğini sanmak olduğu"nu savunan Tasarov, üçüncü paradoks olarak ise, "Erdoğan'ın gerçekleştirdiği reformlarla oluşturduğu orta sınıfIN artık Başbakan'ın politikasına karşı çıkmasını" diye gösterdi.
Türk hükümetinin dış politikada yaptığı "hataların da bu durumda etkili olduğu" iddia edildiği yorumda Brüksel'in Türkiye'deki protesto eylemlerini desteklemesi ve ülkenin AB üyeliği sürecini askıya alması Türk hükümeti için olumsuz bir sürpriz oldu" değerlendirmesinde de bulundu.
Yorumda "Dördüncü paradoksun özü ise Avrupa'nın gösterdiği tepkinin Türkiye'nin Orta Doğu'daki dış politika ideolojisine zarar vermesidir" denildikten sonra şu savlara da yer verildi:
"Çünkü Türkiye bu bölgede "diktatör rejimlerinin demokratikleştirilmesi' gerekçesiyle Arap baharı olaylarına aktif şekilde katılıyordu, Suriye krizinde ise bölgesel savaş eşiğine yaklaştı. Şimdi birçok Türk şehrinde Türkiye'nin Suriye ile olası savaşa katılmasına karşı kitlesel protesto eylemleri yapılıyor. Bütün bu protestolar Türkiye'de yine çok gergin iç siyasi durum yaratıyor."(ANKA)