Putin'den dünyayı tedirgin eden sözler: Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, " Her şeyin eskisi gibi olacağına inanmak bir hata, olmayacak. Tek kutuplu düzen sona erdi. AB siyasi egemenliğini kaybetti" dedi. Karadeniz'de tahıl koridoruna da değinen Putin, olumlu sinyaller verdi.

Google Haberlere Abone ol
Putin'den dünyayı tedirgin eden sözler: Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu yıl 25. kez düzenlenen St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'nun (SPIEF) ana oturumunda konuştu.

Ukrayna'nın dünya pazarlarına gıda tedarikinde Rusya'nın müdahale etmediğini belirten Putin, Ukrayna limanları temizlerse, gemi geçişlerinin güvenliğini sağlayacaklarını vurguladı. Putin, bunun Kiev'de oturan insanların yeterliliği ile ilgili olduğunu söyledi. Avrupa ve Ortadoğu'ya gıda yardımı yapılacağını duyuran Putin, "Yaşanan ve yaşanacak sorunun sebebi biz değiliz. ABD ve Avrupa, Rusya ile çalışmak isteyen herkesi tehdit ediyor" dedi. 

Rusya’nın Ukrayna’ya “özel askeri operasyon” başlatma kararının zor bir süreç olduğunu belirten Putin,  "Ukrayna’daki özel askeri operasyonun tüm görevleri gerçekleştirilecek. Askerlerimiz Rusya'nın güvenli kalkınma haklarını savunuyor” ifadelerini kullandı. 

TEK KUTUPLU DÜNYA DÜZENİ SONA ERDİ

Putin'in öne çıkan açıklamaları şöyle:

Batı'daki partnerlerimiz, kendi jeopolitik sanrıları nedeniyle uluslararası temelleri kasıtlı olarak yıktı. Küresel para birimlerine güven, hırslar ve demode olmuş jeopolitik sanrılar uğruna sarsıldı. İş itibarı, para birimlerine güven temelden zedelendi, bu bilinçli olarak yapıldı.


Soğuk Savaş'ta zafer ilan eden ABD, kendi çıkarlarının kutsal olduğunu öne sürdü. Şu anda 'tek kale maç' oynanıyor ve bu koşullardaki bir dünya sürdürülebilir değil.

Soğuk Savaş'ın ardından ABD, kendisini hiçbir sorumluluğu olmayan 'Tanrı'nın yeryüzündeki elçileri' ilan etti.  Batı'nın muktedir elitleri, sanrılara kapılıyor ve yaşanan değişiklikleri fark etmek istemiyor.

Tek kutuplu dünya düzeni dönemi, her türlü araçla onu kurtarma çabalarına rağmen sona erdi.

RUSYA HER TÜRLÜ ZORLUKLA BAŞA ÇIKAR

Rusya'ya yönelik yaptırımlar, akılsızca ve üzerine düşünülmemiş. Amacı, Rus ekonomisini şok etkisiyle ve kısa sürede çökertmekti, fakat başarısız oldu.


Rusya'ya yaptırımların hızı ve kapsamının eşi, benzeri yok. Rus iş çevreleri ve hükümeti, yaptırımların uygulandığı dönemde birlikte ve dayanışma içinde hareket etti. Rusya hükümeti, ekonomik durumu adım adım normale döndürüyor. İlkbaharın başında Rusya ekonomisi hakkında yapılan karanlık tahminler gerçekleşmedi.

Rusya her türlü zorlukla başa çıkar, bin yıllık tarihimiz bunun örnekleriyle dolu.

AB SİYASİ EGEMENLİĞİNİ YİTİRDİ

Dünyada yaşanan değişiklikler dönüm noktası niteliğinde, köklü ve geri döndürülemez nitelikte. Çalkantılı değişimlerin yaşandığı dönemde, her şeyin eskisi gibi olacağına inanmak bir hata. Olmayacak!

Avrupalı siyasetçiler kendi ekonomilerine kendi elleriyle ciddi bir darbe vurdu. Avrupa'da ve ABD'de sosyal ve ekonomik sorunların nasıl tırmandığını, malların, gıda ürünlerinin, enerjinin ve akaryakıtın fiyatının nasıl arttığını görüyoruz.

 AB siyasi egemenliğini nihai olarak yitirdi ve AB'nin bürokratik elitleri başkasının dansına eşlik ediyor. Avrupa'da halkın gerçek çıkarları kenara atıldı. Bu durum, bölgede radikalizme ve elitlerin değişmesine yol açacak.

UKRAYNA'DAKİ TAHILIN ÇIKARILMASI

Ukrayna'daki gıda ürünlerinin küresel pazara tedarikiyle ilgili çok sayıda spekülasyon var. Biz tahılın çıkarılmasına engel olmuyoruz. Ukrayna'nın Karadeniz'deki limanlarına mayın koyan biz değildik ki. Bırakın mayınları temizlesinler ve tahıllarını çıkarsınlar. Biz, bu sivil gemilerin güvenliğini sağlarız. Sorun yok.

 Dünyada yaşananlar, son aylardaki gelişmelerin, en başta da Rusya'nın Donbass'ta yürüttüğü özel askeri harekatın sonucu değil. Bu tür iddialar, gerçekleri açıkça ve bilinçli bir şekilde çarpıtma girişimi. Ürün ve hammadde pazarlarında enflasyondaki sert artış, bu yıl yaşanan olaylardan çok daha önce bir faktör halinde geldi. Bu durumda dünya, G7 ülkelerinin sorumsuz, makroekonomik politikasının peşinden gitti. Üstelik bu süreçler, 2020'den itibaren pandemi nedeniyle başladı.

Rusya ile çalışmaya devam etmek isteyen ve çalışan herkesin ABD ve Avrupa'nın açık baskısı altında olduğunu hatırlatırsam yeni bir şey söylemiş olmam. Bazen doğrudan tehditlere başvurabiliyorlar, ancak böylesine bir şantajın, başkalarının çıkarlarının ve kendi, ulusal çıkarlarının nerede olduğunu net bir şekilde anlayan gerçek liderler tarafından yönetilen ülkeler söz konusu olduğunda çok fazla bir anlamı olmaz.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin