Prof. Dr. Naci Görür tv100'de son depremleri değerlendirdi. Candaş Tolga Işık sordu; Görür ve Prof. Dr. Derin Orhan cevapladı. Bu bölgede yaşayanlara deprem uyarısı. İstanbul için korkutan rakam

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye'nin birçok noktasında depremler yaşanıyor. Son depremleri tv100'de Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Derin Orhan değerlendiriyor. Depremlerle ilgili merak edilenleri tv100'de Candaş Tolga Işık soruyor...

Google Haberlere Abone ol
Prof. Dr. Naci Görür tv100'de son depremleri değerlendirdi. Candaş Tolga Işık sordu; Görür ve Prof. Dr. Derin Orhan cevapladı. Bu bölgede yaşayanlara deprem uyarısı. İstanbul için korkutan rakam

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat pazartesi günü yaşanan depremler 11 kentte yıkıma neden oldu. Türkiye’yi sarsan deprem fırtınası da başladı. Deprem gerçeği bir kez daha Türkiye'nin bir numaralı gündemi oldu. tv100'de Candaş Tolga Işık Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ile “Sesimi Duyan Var Mı?”dedi.

Prof. Dr. Derin Orhan da programda değerlendirmelerde bulundu.

"Deprem bölgesindeki riskli iller hangileri?", "Marmara depremi için geri sayım başladı mı?" "İstanbul nasıl depreme hazırlanır?" sorularına yanıt arandı.

Kayseri’de fazla deprem görüyorsanız bu Kahramanmaraş depreminin sonucudur diyen Prof. Dr. Naci Görür, “Kahramanmaraş’ta ve Gaziantep’te büyük depremler oldu. Bu büyük depremler Türkiye’yi 7 metreye yakın bir şekilde güneye doğru hareket ettirdi. Hareket eden bizim Anadolu levhası. Hareket ettiği sınır ise Doğu Anadolu fayı. Böyle büyük bir hareket söz konusu olursa o levhanın içinde olan irili ufaklı fayların özellikle sınır faylara da herhangi bir şekilde enerji transfer etmek suretiyle oradaki stres alanında önemli değişikliklere neden olur. Bir anlamda Doğu Anadolu Fayı’nın bulunduğu alanın dengesi bozuldu. Bu Anadolu levhasının içerisindeki irili ufaklı faylarda da elbette ki denge bulmak için kimi deprem üretmeye başlayacaktır. Özellikle Sivas, Kayseri, Bingöl arası ve Adana yöresi hatta Kıbrıs’ta irili ufaklı depremler olursa sürpriz olmayacaktır ama ‘Şu tarihte, şu kadar büyüklüğünde deprem olacak’ diyemiyoruz. Kayseri’de fazla deprem görüyorsanız bu Kahramanmaraş depreminin sonucudur” ifadelerini kullandı.

MARMARA DEPREMİ İÇİN ÖNGÖRÜLER NE?

Marmara Bölgesi’nde denizin özellikle denizin içerisinde deprem beklediklerini ifade eden Naci Görür, “Marmara Bölgesi’nin kuzeyinde denizin içerisinde bir deprem bekliyoruz. İstanbul etkilenecek diye beklesek de güney kolunda da stres birikiyor ve güney kolda kimi parçalar var ki en son depremlerini 1800’lü yıllarda yapmıştır. Marmara Bölgesi’nin özellikle batısında Silivri ile Tekirdağ arasında olan yerlerde 4.0 büyüklüğünde veya 4.0 büyüklüğünün altında sık sık depremler olur. Bunlar bir anlamda tektonik faylara bağlı depremler değildir. O bölgede denizin dibinden yani arzın içinden önemli miktarda gaz çıkışları olur. Marmara’da olan her deprem de Kuzey Anadolu Fayı’nın içerisindedir. Güney kolda Bursa, Balıkesir, Çanakkale bölgelerinde depremler olur onlarda ise Kuzey Anadolu Fayı’nın güney koluyla ilgilidir. Marmara depremi tek bir ili değil o bölgeyi de etkileyecektir. Yani bölge Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolundan çok uzak bir bölge değil” dedi.

“Depremi mümkün mertebe az hasarla ortadan kaldırmamız lazım” diyen Prof. Dr. Derin Orhon, “Geçtiğimiz depremde biz sayılarla konuşuyoruz. Yani bu işi sayılara dökmek işin anlamını ortadan kaldırıyor, dolayısıyla biz ormana değil ağaca bakacağız. Bu sistemin bütün bileşenleri depreme bu gözle bakması lazım. ‘Dirençli kentler yapalım’ diyoruz ama kentlerimiz dirençli değil. Deprem olacak bundan kaçış yok ama buna hazır mıyız? Müdahale çok önemli, bu felaketi mümkün mertebe az hasarla ortadan kaldırmamız lazım, en sonunda da biz bunları iyileştireceğiz” ifadelerini kullandı.

Naci Görür, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:

 Yönetici, bu kent deprem kenti ise bu konulara bilinçli olmalı ve seçildiği kentin deprem tehlike analizini bilmelidir. Eğer yoksa ondan sonra bu tehlike analizinden ortaya çıkan duruma göre o tehlike gerçekleşirse risk analizi yaptırmak suretiyle ortaya koymalı. Deprem gelmeden önce depremin zararlarını azaltma çalışmaları yapmalı.

"Halk bu işe sahip çıkmak zorunda" diyen Naci Görür, "İktidar olsun, muhalefet olsun tek amacı halka yaranmak, asıl gücü halk kendi elleriyle ya iktidar ya muhalefet yapıyor. Halka sesleniyorum, en büyük deprem ülkesinde yaşayacaksak bütün sorumluluk halkın bizzat kendisindedir, halk bu işe sahip çıkmak zorunda" dedi.

Kentlerin acil eylem planı yapmasının gerektiğini altını çizen Prof. Dr. Orhon, “Bu kentin mutlaka bir acil eylem planı yapması gerekiyor ve bunda süreklilik esas olmalı. Bütün imkanlar belediyenin elinde onun için devamlılık olması bakımından bunların belediyeler tarafından hazırlanması lazım” dedi.

 "İSTANBUL'DA ŞU ANDA 40 BİN BİNANIN ÇÖKECEĞİ SÖYLENİYOR"

 Şu anda toplumda korku ve telaş olduğunu belirten Prof. Dr. Orhon, “Bu korkunun bilince dönüşmesi lazım. İnşallah bu program bu bilince döndürür. Herkesi tarama işine dahil etmek lazım. Bunun da eğitimini vermek lazım. Eğitim çok önemli. Risk yönetiminden çıkıp; kriz yönetimine girildiği zaman kötü örnekler gördük ve yaşadık. İstanbul’da şu anda 40 bin binanın çökeceği söyleniyor. 40 bin bina bence iyimser bir rakam. Her enkaz başına 10 tane arama-kurtarma elemanı gerektiğini düşünürsek 400 bin elemandan bahsediyor. Bizim deprem oluncaya kadar bu 40 bini düşürmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin