Piyasa düzeni bozuldu ekonomik kaos uyarısı. Yeniçağ gazetesi yazarı Esfender Korkmaz, Kur Korumalı Mevduat sistemi, enflasyon, Merkez Bankası, dolar, euro ve faizle ilgili yazı yazdı, ekonomik kaos uyarısında bulundu

Yeniçağ gazetesi Esfender Korkmaz, kira artışları, Kur Korumalı Mevduat sistemi, enflasyon, Merkez Bankası, dolar ve euro, tüketici kredileriyle ilgili bir yazı yazdı ve korkutan bir uyarıda bulundu. Korkmaz, "İktisat tarihinde bir örneği daha olmayan bu kadar yanlışlar, piyasa düzenini bozdu. Piyasada panik yaşanıyor. Bu nedenle de kriz derinleşiyor." dedi ve uyardı.

Google Haberlere Abone ol
Piyasa düzeni bozuldu ekonomik kaos uyarısı. Yeniçağ gazetesi yazarı Esfender Korkmaz, Kur Korumalı Mevduat sistemi, enflasyon, Merkez Bankası, dolar, euro ve faizle ilgili yazı yazdı, ekonomik kaos uyarısında bulundu

Yeniçağ gazetesinden Esfender Korkmaz'ın "Hükümet politikalarıyla ekonomiyi kaosa soktu!" başlıklı yazısı

Hükümet iktisat tarihinde bilinen ve denenmiş politikalar ile iktisat mantığına uygun politikaları bir yana bıraktı. Amerika'nın yeniden keşfedilmesi gibi, yeni politikalar üretiyor. Hülle yoluyla gelir sağlamaya çalışıyor. Bu durum piyasa düzenini daha çok bozuyor ve krizi derinleştiriyor. Dört örnek vermek istiyorum.

1. Merkez Bankası mevduat ve kredi faizlerini ağırlıklı ortalama olarak yayınlıyor. Tüketici kredileri için 15 Nisan 2022 tarihli açıklamasına göre faiz oranı yüzde 25,14'tür. Bu oran bütün bankaların ortalamasıdır.

Gerçektende bankaların tüketici kredisi için akdi faiz oranı aylık yüzde 2,25; yıllık yüzde 27 dolayındadır. Gel gör ki, herhangi bir bankadan kredi isterseniz, bu kredinin size yıllık maliyeti yüzde 37,70 oluyor. Bunun sebebi, bu krediden devletin yüzde 5 vergi ve ayrıca fon alıyor olmasıdır. Bu vergi ve fon fiilen faiz yükünü artırmış oluyor.

Hükümet (MB demiyorum, çünkü hepimiz MB'nın talimatla karar aldığına şahit olduk) ekonomiyi canlandırmak için faizleri düşük tuttuğunu söylüyor ve fakat kredilerden vergi ve fon alarak hülle yoluyla faizleri artırmış oluyor.  

2. Türk Borçlar Kanunu 344 maddesine göre kira artışları TÜFE 12 aylık ortalaması oranında yapılır. İlgili Madde aynen şöyledir:

MADDE 344: ''Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir.''

 

Hükümet  ise bu maddeyi kendi keyfine göre uyguluyor. Söz gelimi Kamu gayrimenkullerinin kiralamasında Mili Emlak Genel Müdürlüğü bu maddeye göre artış yapıyor. Belediyelere ait gayrimenkul kiralarında da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü kira artışının on iki aylık ortalama TÜFE'ye göre yapılması hususunda görüşü var. Bu görüş;

Sonuç olarak; ''2020, 2021, 2022, 2023, 2024 ve 2025 yılları kira artış oranlarının ise bir önceki kira yılında tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek üzere belirlenmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim. Bakan a. Genel Müdür ''

Gel gör ki; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kendisi verdiği devletin hüküm ve tasarrufu altındaki gayrimenkulleri Yİ-ÜFE oranına göre kiraya veriyor.

Piyasa düzeni bozuldu ekonomik kaos uyarısı. Yeniçağ gazetesi yazarı Esfender Korkmaz, Kur Korumalı Mevduat sistemi, enflasyon, Merkez Bankası, dolar, euro ve faizle ilgili yazı yazdı, ekonomik kaos uyarısında bulundu - Resim : 2

* 2022 Mart ayı 12 aylık TÜFE oranı yüzde 29,88 dir.

* 2022 Mart ayı Yİ-ÜFE oranı yüzde 114,97'dir. 

Bir işletme satış yaparken fiyatını en fazla TÜFE kadar artırıyor ve fakat kirasını dört kat daha fazla ve Borçlar kanununa aykırı olarak Yİ-ÜFE üstünden veriyor. İşletmelerin iflası değil, toplayacağı para hükümeti ilgilendiriyor.

Hükümetin bu durumu düzeltmesi ve yasaya uyması gerekir. Hukukçular ne der bilmiyorum; ama bana göre ileride bu tür yasaya aykırı ve yüksek kira alınması o dönemin bakanlarına şahsi sorumluluk getirir.

 

3. Hükümet bilerek veya gerçekten ihracat artışını sağlasın ve dış açıklar azalsın diye faizleri düşürdü ve kurları artırdı. Bu defa kontrolden çıkan kuru kontrol etmek için ''Kur korumalı mevduat hesabı'' eski DÇM'lere benzer ''Yuvam Hesabı'' getirdi. Döviz mevduatından TL'ye geçin diye bankaları zorluyor.

Bu müdahaleler, TL'ye olan güveni düşürdü… Şimdi piyasada artık pazarlıklar ve işlemler dolar ve Euro üstünden yapılıyor. Ödeme TL ile oluyor.

4. 20 yıldan beri yaklaşık yüzde 10 dolayında ve yapısal nedenlerden ileri gelen kronik enflasyon vardı. Bunun için siyasi iktidar 20 senedir hiçbir önlem almadı. Bu yüzde 10 kronik enflasyon üstüne yanlış faiz ve kur politikası ile kur artışlarından gelen enflasyon bindi. Yaşamakta olduğumuz yüzde 60 enflasyonun nedeni, Hükümetin yanlışlarıdır.

Normal olarak enflasyonu düşürmek için hükümetin istikrar programı yapması gerekirdi. Ama bunu yapmıyor, bunun yerine yasaklarla, cezalarla fiyatları frenlemeye çalışıyor.

İktisat tarihinde bir örneği daha olmayan bu kadar yanlışlar, piyasa düzenini bozdu. Piyasada panik yaşanıyor. Bu nedenle de kriz derinleşiyor.

Netice olarak Hükümet kendi icadı politikalar ile ekonomiyi kaosa soktu.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin