Perihan Savaş'tan gündem yaratacak açıklamalar! 'Sinirlenince kaşını çatamayan oyuncu değildir'

Geçen sezon sonunda Çukur dizisinin final yapmasının ardından, bu sezon FOX'un Elkızı dizisiyle ekrana dönüş yapan usta oyuncu Perihan Savaş, Posta'dan Oya Çınar'ın sorularını yanıtladı. Savaş, "Sinirlenince kaşını çatamayan oyuncu değildir" dedi.

Google Haberlere Abone ol
Perihan Savaş'tan gündem yaratacak açıklamalar! 'Sinirlenince kaşını çatamayan oyuncu değildir'

FOX'un yeni sezon dizisi Elkızı ile kısa bir ayrılığın ardından ekranlara dönen usta oyuncu Perihan Savaş, Posta gazetesinden Oya Çınar'a gündem yaratacak açıklamalarda bulundu.

Oya ÇINAR / POSTA

Perihan Savaş: Ekranda asla filtre kullanmam. Sinirlenince kaşını çatamayan oyuncu değildir

Perihan Savaş, hemen herkeste büyük bir sevgi ve hayranlık uyandıran bir isim. Ben de büyük hayranlarınızdan biriyim. Bu saygı ve sevgiyi nasıl yarattınız?

Çok teşekkür ederim. Biraz yaradılışla, biraz insanın duruşuyla ve hayata bakış açısıyla alakalı sanırım. Her zaman mütevazı yaşamaya, insanlarla iç içe olmaya çalıştım. Bu sıcaklık da ister istemez geçiyor karşı tarafa.

Dışarıdan baktığımızda kolay bir hayatınız olmadığını görebiliyoruz. Siz, kendi yaşantınıza baktığınızda ne görüyorsunuz?

İnsana ait her duyguyu doya doya yaşadım. Mutlu da oldum, mutsuz da… Hüznü de neşeyi de yaşadım. Her geçen yıl insana yeni bir şey öğretiyor. Hepsine dışarıdan bakınca mutluyum. Her şeyden önce sağlıklıyım, çocuklarım var, torunlarım var artık… Allah’a şükrediyorum.

KENDİMİ ÇALIŞMAYA VERDİM, ÇALIŞMAK KURTARIYOR İNSANI

Bu bakış açısına erişmek için çoğu insan psikolojik yardım alıyor, yaşam koçlarına gidiyor…

Ben de psikolojik yardım aldım Yılmaz’dan (Zafer) sonraki süreçte… Hem çocuklarım hem kendim için ayakta durmak, devam etmek zorundaydım. Elbette yaşadıklarım kolay değildi, benzer durumda insanlar işini bırakıyor, hayata küsüyor. Ama ben kendimi çalışmaya verdim; çalışmak kurtarıyor insanı.

KADINLAR ARTIK DAHA CESUR ‘NEDEN SUSAYIM?’ DİYOR

‘Elkızı’ Fox’ta yüksek bir tempoyla devam ediyor. Memnun musunuz geri dönüşlerden?

Hikaye çok güzel; heyecanı hiç düşürmeyen bir kadın öyküsü. ‘Elkızı’nda güçlü kadın karakterlerin olmasını çok önemsiyorum. Eleştiren de oldu; şiddet içeriyor, kadına tokat atılıyor diye… Sanki çok süt liman yaşıyoruz bu ülkede, sanki hiç kadın öldürülmüyor! Önemli olan gerçeği gösterip nasıl olması gerektiğini vurgulamak. Zaten görmezden geldiğimiz ve sustuğumuz için bunlar geliyor başımıza…

Ama son zamanlarda kadınlar artık susmuyor.

Evet ve bu beni çok mutlu ediyor. Kadınlar artık daha cesur. “Neden susayım?” diyor. Ama susmayan kadının arkasında da kimse durmuyor. Bizde “Ayıptır, kadın konuşmaz, kadın aile sırrını saklar” anlayışı var. Böyle bir şey olamaz! Sen, eşek sudan gelinceye kadar dayak yiyeceksin ve bunu aile sırrı diye saklayacaksın. Olacak şey mi? Konuşan, feryat eden kadınların yanında olmamız gerekiyor.

Sizce neler yapılmalı?

En basit örneği; kravat taktı, duruşmada terbiyeli durdu diye bir suçluyu ‘iyi halden’ bırakamazsınız. Bu adam bir tokat atıyorsa, verilsin bakalım 10 yıl ceza, bak bir daha yapabiliyor mu? Bu tip kararlar çıkınca insan ister istemez belki onlar da karılarını dövüyorlar diye düşünüyor. Ne de olsa karar verici zümre de çoğunlukla erkeklerden oluşuyor. Başka türlü bu kadar müsamaha gösterilmesini anlamak mümkün değil.

Normalde o kadar nahif görünüyorsunuz ki… Peki, ne olduğunda Perihan Savaş’ın sert yanları ortaya çıkar?

Yalana ve ikiyüzlülüğe tahammülüm yok. Çok sabırlı bir insanım. Empati kurarım, anlamaya çalışırım. Ama bardak taşana kadar. Bardak taştığında fena oluyorum. Öfkeye kapılmam ama o insanı direkt yok sayarım. Yolda görsem karşı kaldırıma geçerim.

Z KUŞAĞINDAN UMUTLUYUM

KONUŞAN, İTİRAZ EDEN GENÇLERİ SEVERİM

Ülke ve dünya gündemine bakınca ne hissediyorsunuz?

Bir kere her şey para olmuş, maneviyat kalmamış. İnsanlar göç ediyor, kadınlar öldürülüyor, çocuklar tecavüze uğruyor. Tüm bunlar ne uğruna yaşanıyor? Toplumun psikolojisi çok bozuk. Tüm dünyanınki bozuk. Trafikte canı sıkılan cinayet işliyor. Bu silahları bu insanlar nereden buluyor? Ekonominin hali zaten ortada. Kimse geçinemiyor. Asgari ücretle çocuğunun okulunu mu karşılasın, kirasını mı versin, karnını mı doyursun bu insanlar? Tüm bu öfkeli ruh halinde ekonominin de çok etkisi var. Maalesef hiçbir şey süt liman değil.

Gençleri nasıl buluyorsunuz?

Z kuşağından çok umutluyum. Bizim zamanımızdaki gibi değil hiçbir şey. Haksızlığa uğrayınca seslerini yükseltiyorlar, “Hayır” demeyi biliyorlar. Konuşan, sesini çıkaran, gerektiğinde itiraz eden gençleri severim ben.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin