Gökşen Aydemir’in hazırladığı dosyada, Yeşilçam’dan bu yana Türkiyeli oyuncuların serüveni tartışıldı. Ünlü oyuncular Haluk Bilginer ve Salih Kırmızı ile cast direktörü Harika Uygur, bu konudaki düşüncelerini Film Arası okurlarıyla paylaştı. Genel kanı, Türk oyuncularının Hollywood için ‘dil’ meselesini halletmesi yönünde.
HALUK BİLGİNER: HOLLYWOOD ÜLKE AYIRT ETMİYOR
Haluk Bilginer, Türkiyeli oyuncuların Hollywood projelerinde yer alabilmeleri için İngilizce bilmeleri ve söz konusu role uygun olabilmeleri gerektiğini söyledi. Oyuncuların başka ülke filmlerinde rol alması ya da yönetmenlik yapmalarını çok olumlu bulan Bilginer, uluslararası platformda olmalarını sağlaması açısından bu durumun önemine dikkat çekti. Ünlü oyuncu, Hollywood’un Türkiyeli oyunculara bakışı için de şunları söyledi: “Hollywood'un Türkiyeli oyunculara nasıl baktığını bilmiyorum açıkçası. Hollywood'un böyle genel bir görüşü olduğunu ya da bu konu üzerine kafa yorduğunu da düşünmüyorum. Büyük ihtimalle Belçikalı, Alman, Fransız ya da Mısırlı oyunculara baktığı gibidir.”
SALİH GÜNEY: TÜRK OYUNCULARA BAKTIKLARI FALAN YOK
Geçmişte Türkiye’ de çekilen ve yönetmenliğini Peter Collisan’ın yaptığı You Can’t Win Them All filminde rol alan Yeşilçam’In ünlü oyuncularından Salih Güney, Hollywood işlerinde yer almanın dil bilmekten geçtiğini söyledi. Oyuncunun yönetmenin kendisinden ne istediğini bilmesi için dil bilmesi gerektiğini hatırlatan Güney, “Aksanlı İngilizce konuşursan ona göre roller alırsın. Aksansız konuşursan Tom Cruise, Brat Pitt, Angelina Jolie olursun” dedi. Güney, sözlerine şöyle devam etti: “Hollywood’un Türk oyunculara baktığı falan yok. Kendisinde her tipten, her yapıda yetenekli yüzlerce oyuncu var. Hollywood’da başarmış oyuncumuz yok. Bizim istememizle olacak bir şey değil, oyuncunun o şansı yakalayabilmesi gerekiyor.”
HARİKA UYGUR: EN ÖNEMLİ SORUN YABANCI DİL
En önemli şart oyuncuların İngilizceye hakim olması. İkincisi uluslararası oyuncu kriterlerine sahip olmak. Önemlisi vizyonun bu yönde olması gerekiyor. Hollywood’dan önce Avrupa sineması var. Mesela Haluk Bilginer öncellikle Avrupa sinemasından geliyor. İngiltere’de uzun zaman yaşamış olması, önemli bir dizide oynamış olması ve orada bir ajansa bağlı olması onun Hollywood’a açılmasını kolaylaştırmıştır. Büyük yapımların yönetmenleri, yapımcıları, cast direktörleri onun ismini not ederek, bana soruyorlar, kendisine ulaşıyorlar ya da İngiltere’deki ajansına ulaşıyorlar. Sadece Haluk Bilginer, Meltem Cumbul değil mesela Saadet Aksoy ‘u atlamamak gerekiyor. Önce Avrupa filmlerinde küçük rollerde yer aldı. Evet, Amerika’da da bir filmde küçük bir rol almıştı. Ama bunlara küçük rol olarak bakmadı. Sadece hedefine odaklandı.. Amerika ve Avrupa’da çok değerli cast direktörleri var. Onlara ulaşmak gerekiyor. Düzgün dosyalar ve CV’ler ulaştırmak gerekiyor. Bununla ilgili olarak iki senedir, Türkiye’ye Nancy Bishop geliyor. Oyunculara Avrupa sinemasında olmanın yollarını anlatıyor. Nancy Bishop bu konuda çok deneyimli biri, Amerikalı ama Prag’da yaşıyor. Prag merkezden Büyük Hollywood yapımlarının cast çalışmalarını yapıyor. Oyuncuların çok çalışması ve hedefe kitlenmesi gerekiyor. İngilizce dışında ikinci bir yabancı dil bilmekte avantajlı hale gelmenizi sağlıyor. Bu ülkede ki en önemli sorunu oyuncuların yabancı dil bilmemesi. Yıllardır söylüyorum.