tv100'ün ilgiyle izlenen programı Az Önce Konuştum'a son şampiyon Galatasaray'ın Teknik Direktörü Okan Buruk konuk oldu.
Okan Buruk, Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı.
Buruk'tan çarpıcı transfer ve Şampiyonlar Ligi açıklaması.
Okan Buruk'un açıklamalarından satır başları:
-(Bu şampiyonluğa bir başlık atacak olsan ne dersin?) Cumhuriyetimizin 100. Yılını motto ettik. Biz hep 23 üzerinden gittik, başlığımızı 23 üzerinden attık, bizim açımızdan mucizevi bir şey de oldu. Ben ‘Hak edilmiş şampiyonluk’ başlığını atıyorum.
-Bir takımdan ayrılınca kendi seviyenizde takım bulmak zorlaşıyor. Sergen Hoca’da aynısını yaşıyor. İlk geldiğimde ‘Hedef şampiyonluk’ dedim, bunun dışında bir hedef koyamazsınız kendinize. Bizim en büyük dezavantajımız geçen seneden gelen psikolojik yıkımdı. Gelen kadroyla onu düzeltmeye çalıştık.
-Fatih Terim beni aradı, tebrik etti. Fatih Hoca çok önemli iki kulüpte çalıştı, Türkiye’de yetişmiş teknik direktörler arasında bu kadar başarılı kariyer kimsede yok. Hoca özellikle ‘Danışmak istediğin bir şey olursa her zaman telefonum açık’ dedi.
"ÇOK İYİ KARAKTERLİ OYUNCULARLA ÇALIŞTIK"
-Aldığımız oyuncuların birçoğunu araştırdık. Oyuncuların karakterlerini bilerek takımı oluşturduk, çok iyi karakterli oyuncularla çalıştık. Benim için en değerlisi takım içerisindeki disiplini, saygı ve sevgiyle daha iyi kurabiliyorsunuz.
"BENİM DOĞAMDA ÖNCE KAZANMAK VAR"
-30-32 tane farklı insanla çalışıyoruz. Hepsi farklı tepkiler veriyor. Bazen görmemezlikten, duymamazlıktan geliyorsun. Ama hepsine bir baba bir abi gibi sarılmak ve onları o işin içinde tutmak gerekiyor. Kovmaya veya göndermeye başladığınızda belki birçok kişiye zarar verebilirsiniz vermek isterseniz. Benim doğamda önce kazanmak var, oyuncuyu kazanmak. Ben de hata yapıyorum çünkü oyuncu da hata yapıyor. Bazen hepsine ayrı ayrı gidip anlatmak gerekiyor. Neden oynamıyor, neden az oynadı, neden kadroya girmiyor? diye.
"GOMİS'LE BİR KRİZ YAŞADIK"
-Gomis’le bir kriz yaşadık, hepimizin değer verdiği bir oyuncu. Sadece bir maçta bozulup, tepki koydu ortaya ama oyuncularımla birlikte onu kazanmak çok önemli bir şey. Benim neyimden rahatsız olduğunu söylemesini istedim.
"ONUN YANINDA OLDUĞUMUZU GÖSTERDİK"
-(Icardi) Keşke maçı oynayıp gitseydi dendi. Ama gerçekten o durumda değildi. Kendi kendime ‘Daha bencilce düşünebilir miydim? Benim yerimde başkası olsa bunu yapabilir miydi?’ diye sordum. Risk aldım. Onunla aile olduğumuzu onun yanında olduğumuzu gösterdik. Icardi, sorunlu biriymiş gibi lanse edildi. İyi kalpli, profesyonel, egosu olmayan, arkadaşlarıyla iyi ilişkisi olan birisi. Bu seviyede olan bir oyuncuyu bulmak çok zor.
"BENİM İÇİN ÇOK ANLAMLI"
-(Icardi, omzuna aldığında çekilen fotoğraf) Bu resim benim için çok anlamlı. Kendi yapımda da var, çekinirim, utanırım. Biraz utandım aslında ama Teknik Direktörlük hayatım boyunca hafızamda kalacak resimlerden biri oldu.
"ÖZGÜVENİMİZ ÇOK YÜKSEKTİ"
-Özgüven eğlenceyi getiriyor. Kendinize ve takımınıza olan özgüveni iyi çıkıyor. Biz 1996-2000 yıllarında da böyleydik. Özgüvenimiz çok yüksekti. Maça çıkarken de gülerdik ama maçın içerisinde maç başladığı anda bambaşka biri olurduk. Antrenmanda başka biri olurduk. Mesela her maça giderken biz hiç müziksiz gitmedik. Tüm maçlarda müzikler çaldı, marşlar çaldı. Camlara vuruldu, stada giderken çıkarken soyunma odasında eğlenildi. Bu enerjiyi pozitif bir şekilde ortaya koyuyorsanız aslında bunlar sonuçta robot değil.
"BENİM KIRMIZI ÇİZGİM ANTRENMAN"
-(Okan Buruk’un defterinde oyuncu için kırmızı çizgisi var mı?) Oyuncu profiline göre değişiyor, takımınızda kilo sorunu olan oyuncular yoksa onu bir şekilde çözüyorsunuz. Benim için önemli olan antrenmanı %100 yapması, konsantre olması, antrenmanı bozan oyuncu bütün oyuncuları bozuyor. Benim için kırmızı çizgi antrenman.
"GÜVENMEK VE ONLARA SAHİP ÇIKMAK GEREKİYOR"
-Bu sene hiç iç saha kampı yapmadık, maç günü buluştuk. Oyuncuyu tanıyorum ne yapıp ne yapmayacağını biliyorum. Güvenmek gerekiyor ve onlara sahip çıkmak gerekiyor.
"KISA ZAMANDA İYİ BİR TAKIM OLDUK"
-Özellikle istatistiksel olarak verilerde birinci olmak vs. birçok şeyi iyi yaptığımızı gösteriyor. Bu da hem özgüven hem birliktelik hem de kısa bir zamanda iyi bir takım olduk.
"ARKA ARKAYA 4 GOL ATTIK"
-50. Dakikada anons yapılmıştı ‘Acun Ilıcalı ve Emre Belözoğlu stada girdi’ diye. Benim için önemli bir anısı var, ondan önceki 5 maçı kaybetmiştim. İçimden ‘Akşam altıncı mağlubiyet olursa beraber döneriz’ dedim, sonra arka arkaya 4 gol attık. Teknik direktörlük hayatım orada bitmedi.
"TÜRKİYE'DE GENEL OLARAK ACELE VAR"
-Futbol acımasız, özellikle teknik adamlar için bazı ülkelerde daha acımasız. Özellikle bizim ülkemizde çok çabuk tüketen bir yapımız var. Türkiye’de genel olarak acele var, telaş var. Hoca değiştiğinde her şeyin değişeceği düşünülüyor.
"YURT DIŞINDA ÇALIŞMAK İSTERİM"
-Bizim jenerasyonun yurt dışını hedeflemesi şart. İleride yurt dışında çalışmak isterim. Bu kişisel gelişim için de çok önemli oluyor o yüzden yurt dışında çalışmak isterim. Türk teknik adamların da orada adını duyurması gerekiyor.
Arda Güler’i çok beğeniyorum ve çok büyük bir oyuncu olacağını düşünüyorum. Bu sene Arda Güler oynadığında maça olan ilgisini artırıyor. Yurt dışında da kimle konuşsak Arda Güler öne çıkıyor. Fenerbahçe’nin kadrosunu yazdığınızda birinci sıraya yazacağınız oyuncu.
TRANSFERLER...
"Icardi kalacak mı?" sorusuna Buruk, "Kendi karar verecek, burada içimi rahatlatan kulübümüzün üzerine ne düşerse yapacak olması. İkincisi de Icardi’nin bize olan sevgisi. Arabistan bizim için korkulu rüya oldu, Arabistan’ı bekleyen oyuncular da var." yanıtını verdi.
Rashica ve Icardi, ikisinin de kalmasını isteriz. B planı zaten yapıyoruz ama bekleme sürecini de göz önüne almak gerekiyor. Bizim birinci önceliğimiz o bölgeye bir tane oyuncu almak.