Nilüfer Aydan: "Festival filmleri ayrımcılık yapıyor"

Nilüfer Aydan katıldığı TV programında film festivallerinin ayrımcılık yaptığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Nilüfer Aydan: "Festival filmleri ayrımcılık yapıyor"

TRT Türk’te yayına başlayan "Film Arası" isimli haftalık sinema programına konuk olan oyuncu Nilüfer Aydan, Yeşilçam’ı ve Türkiye’de düzenlenen film festivallerini eleştirdi.



Suat Köçer’in sorularını yanıtlayan ünlü oyuncu, Yeşilçam’ın oyuncuyu tek tipleştirdiğini ve Türkiye’deki film festivallerinin de ayrımcılık yaptığını ifade etti.



Nilüfer Aydan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:



SİNEMAYI HALİT REFİĞ’DEN ÖĞRENDİM



Ben sinemaya başladığımda, her genç gibi, sinemanın bir sanat olduğunu bilmiyordum. Biz bu işin okulundan gelmedik. Kendimi aynada güzel bulup, artist olayım dedim ve başladım. Halit Refiğ’e kadar böyle devam etti. Onunla tanıştığımda bu düşüncem tamamen değişti. Halit Refiğ benim üniversitem oldu. Sinemanın ne olduğunu ondan öğrendim. Halit, yalnızca yönetmen değil, hakiki bir entelektüeldi. Ne yazık ki Halit Refiğ’in kıymeti bilinmedi. Yalnızca Halit Refiğ’in değil. Metin Erksan’ın, Lütfi Akad’ın da kıymeti bilinmedi. 



YEŞİLÇAM’DA KARAKTERLER TEK TİPTİ 



Yeşilçam’da uzun yıllar hep tektip karakterler vardı. İnsanları kalıba sokarlardı. Hepimizin iyi ve kötü tarafları vardır. Hiç birimiz tamamen iyi ya da kötü değiliz. Oysa sinemızın geçmişinde bu gerçeği göremiyoruz. Kötüyü o kadar abartırlardı ki, kötüler bir canavar gibiydi. İyiler de öyle tasvir edilirdi ki kafasına vursan üstüne teşekkür ederdi. Bizi rahatsız ederdi bu ama sistem öyleydi, bir şey diyemezdik. 





OYUNCULUKTA SİNEMA-TV AYIRIMI YAPMIYORUM



Kimileri TV dizilerini ciddiye almaz. Ben bunu para kazanmak için yapıyorum der. Ben ayırım yapmıyorum. Sinemada ne efor harcıyorsam, dizide de aynı özeni gösteriyorum. Dizi sinemaya göre kalıcılığı az bir alan ama bir oyuncu olarak ben her ikisinde de işimi en iyi şekilde yapmaya çalışırım.



TÜRKİYE’DEKİ FESTİVALLER AYIRIMCILIK YAPIYOR



Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ilk düzenlendiği yıl davetlisiydim. Sonraki yıllarda bir davet ediliyor, bir edilmiyor. Bu uygulamayı anlamıyorum. Bence bizim jenerasyonun hepsinin davet edilmesi lazım. Mazereti vardır, gitmez. Ama davetin edilmesi lazım. Son senelerde ben davet edilmedim. Uzun yıllardır davet edilmeyenler davet ediliyor, ben edilmiyorum. Ne derece doğrudur bilemem ama bazı isimlerin davet edilmesi için para ödendiğini duydum. Sanatın söz konusu olduğu yerlerde bu tür şeylerin olmaması lazım. 




Sıradaki Haber İçin Sürükleyin