Reha Muhtar/VATAN
Ne yaptığımı anladın mı Hıncal abi!
MAÇ biterken, içimden tek bir söz geçti.. Hıncal Abi hafta
ortası, bulanık suda balık avlamak için bir yazı yazmış, benim bir
futbolcunun “Gol çalışmıyoruz” lafını söylememi eleştirmeye
kalkmıştı...
Maçtan bir gün önceki yazımda dedim ki: İbrahim Seten’le birlikte
Mustafa Denizli’yle uzun bir yemek yedik... Denizli’nin gözleri
hırstan çakmak çakmak olmuş... Uykusuz gecelerin başladığını
söyledi... Ali’nin külahını Veli’ye, Veli’nin külahını Ali’ye
koyuyordu... İzlenimim, lig başında işin ağırdan alan, türbülansa
girmiş gibi duran Denizli’nin yeniden hırslandığı ve forma
girdiğiydi..
Hafta ortasında söylemediğimi bari şimdi söyleyeyim: Mustafa
Denizli hafta içinde bana ve İbrahim’e “F.Bahçe karşısında bol
gollü bir galibiyet beklediğini” söyledi..
Nasıl böyle bir sonuç beklediğini söylersem Denizli’ye ihanet etmiş
olurdum.. Şimdi sakıncası yok... Denizli Bilica’nın cezalı olmasını
önemsiyordu.. Lugano yorgun argın gelecek ve F.Bahçe’nin en
güvendiği göbekteki savunma ikilisi büyük zaaf içinde
olacaktı..
Bobo veya Nobre ile birini bozarken, geriden gelecek Ernst, Fink,
Ekrem gibi isimlerle gol atmayı tasarlıyordu.
Aynen de öyle oldu goller..
Fink’in golü F.Bahçe’yi dağıttı.. Bobo maçı iyice kopardı.. Uğur
İnceman da şovu tamamladı..
F.Bahçe çok güçlü bir takım.. Sağ kanadı Gökhan ve M. Topuz, sol
kanadı Carlos ve Santos’la çok iyi akacaktı... Bunu önlemek için
fizik gücü yüksek İbrahim Toraman’la, Ekrem Dağ’ı sağı kilitlemek,
İbrahim Üzülmez’le, Yusuf’u solu kesmek için kullandı... Sağ
tarafta bu plan işe yaradı... Solda pek yaramadı...
Üzülmez’in Gökhan Gönül’e hareketine penaltı çalsaydı hakem,
Beşiktaş bu derbiyi bu kadar rahat kazanamazdı...
***
ÖNCE ve kesinlikle Fink, Fink, Fink... Bu maçın gizli ve açık kahramanı Fink’tir. Alex’e adım attırmaması başlı başına bu maçın yıldızı olmak için yeterliydi. Üstüne jeneriklik bir gol attı...
Önce Ferrari sonra Sivok kesinlikle Türkiye standartlarının üzerinde futbolcular ve Türkiye’nin en iyi savunma bloğunu oluşturuyorlar...
Bir de sağ bekte Toraman’ı koydun mu, taş gibi bir Beşiktaş çıkıyor ortaya... Ernst’i ben gizli forvet olarak görüyorum... Bunlara iyi gününde bir Rüştü de eklenince, Beşiktaş’ın maçı alacağı ilk yarı sonunda görünüyordu... Çünkü Rüştü iyi başladığı maçları çok iyi götürüyor. Tek mesele F.Bahçe savunmasını açmaktı.. Emre’nin anlamsız siniri bir başka kırılma noktasıydı..
***
DENİZLİ ve futbolcular istim üstünde olurlarsa Beşiktaş yine şampiyonluğu kovalar... Beşiktaş’ın kalesi, savunması, savunma önündeki ikili bloğu ligdeki her takımdan iyi...
Sorunlar ondan sonra başlıyor...
Ben Yıldırım Demirören’in kongre esnasında, devre arasında geçen sene olduğu gibi büyük bir transfer yapacağını düşünüyorum...
Geçen yıl Ernst ve Yusuf bu takımı şampiyon yapmıştı... Bu sene de alınacak çok üst düzey bir golcü ligdeki dengeleri değiştirebilir... F.Bahçe’yi 3-0 yenmek bir şölendir Beşiktaş için... Bu şöleni ve bayramı doyasıya yaşamalı Beşiktaş camiası...
Kimse unutmasın ki, hâlâ F.Bahçe 4 puan önde ve liderdir... G.Saray da kayıp puan itibariyle Beşiktaş’ın 3 puan önündedir...
Kongre kongrede hallolsun...
Artık Beşiktaş sahada yürümeli...