Nagehan Alçı'dan Kızılcık Şerbeti yorumu: Muhakkak bir kesimin kayrıldığı Türkiye'de adaletli yolu bulma arayışının ürünü

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Show TV'de yayınlanan ve gündeme bomba gibi düşen Kızılcık Şerbeti dizisini köşesine aldı. Verilen tepkilere rağmen dizinin aslında iki kesme de hitap ettiğini düşünen Alçı, diziyi "Muhakkak bir kesimin kayrıldığı Türkiye'de adaletli yolu bulma arayışının ürünü" diye nitelendirdi.

Google Haberlere Abone ol
Nagehan Alçı'dan Kızılcık Şerbeti yorumu: Muhakkak bir kesimin kayrıldığı Türkiye'de adaletli yolu bulma arayışının ürünü

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Show TV'de yayınlanan ve gündeme bomba gibi düşen Kızılcık Şerbeti dizisini köşesine aldı. Verilen tepkilere rağmen dizinin aslında iki kesme de hitap ettiğini düşünen Alçı, diziyi "Muhakkak bir kesimin kayrıldığı Türkiye'de adaletli yolu bulma arayışının ürünü" diye nitelendirdi. Alçı'nın yazısı şöyle: 

"Aslında Show TV’nin “Kızılcık Şerbeti” dizisi de iki tarafa çekilmek istenen, muhakkak bir kesimin kayrıldığı bu Türkiye’de adaletli yolu bulma arayışının ürünü.

Son bölümde başörtülü Nursema, annesi Pembe’nin kendisine “Kızım senin iyiliğin için” diyerek yaptığı totaliter baskılardan şikayet ediyor. Zorla evlendirilme sürecini anlatıyor. Pembe’nin baskılarını anlatıyor.

Doğa da muhafazakar aile çocuğu Fatih’ten hamile kaldığında annesi Kıvılcım’ın “Dinci bir aileye seni gelin vermem” diyerek baskıyla kendisini kürtaja götürdüğünden ve tam kürtaj yaptırılmak üzereyken son anda Kıvılcım’ın elinden kaçtığından bahsediyor. Sonra biri laik öbürü dindar iki karakter birbirine soruyor: Acaba biz de kendi annelerimiz Pembe ve Kıvılcım gibi mi olacağız? Yani annelerimiz gibi “Kızımın iyiliğini bir tek ben bilirim, kızım da bana biat eder” mi diyeceğiz?"

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin