Nafaka davalarına arabulucu mu bakacak? Bakan Tunç'tan flaş açıklama

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç katıldığı televizyon programında kamuoyunu meşgul eden 'süresiz nafaka' tartışmaları ile ilgili "Boşanma, tazminat, nafaka sorunları ile ilgili arabuluculuk olabilir. Vatandaşların mağduriyetini gidermemiz lazım. Her iki tarafı da dikkate alarak bir çözüm bulunmalı." ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol
Nafaka davalarına arabulucu mu bakacak? Bakan Tunç'tan flaş açıklama

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, katıldığı canlı yayında gündeme dair soruları yanıtladı. Bakan Tunç, kira anlaşmazlık davalarına ve süresiz nafaka tartışmalarına değindi.

 ARABULUCUK DÖNEMİ

"1 Eylül itibarıyla zorunlu arabuluculuk dönemi başlıyor. Kat mülkiyeti davaları da zorunlu arabuluculuk kapsamında. Kira miktarını da konuşabilirler iki taraf istedikten sonra yüzde 25 sınırı da aşılabilir. Buradaki yüzde 25 sınırı şudur ev sahibi kiracısına yüzde 25'in üzerinde bir kira artışını dikte edemez. Eğer kiracı ile kiralayan anlaşıyorsa o ayrı bir konu. Süre ortaya koyabilir tahliye taahhüdü ile ilgili konu var.

SÜRESİZ NAFAKA TARTIŞMALARINA ARABULUCULUK 

"Aile hukukuyla ilgili geniş bir çalışmamız var. Türkiye Adalet Akademisi ekim sonu, kasım ayı gibi planladı. Aile hukukuyla ilgili bir sempozyum düzenleyeceğiz. Hem Türk hukukunda bu anlamda yetkin olan hukukçularımızı, akademisyenlerimizi, uygulamadan Yargıtay üyelerimizi ve yerel mahkemelerden temsilcileri davet edeceğiz, onları dinleyeceğiz. Uzun süren bir sempozyum olacak. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız ile de görüştük. Aile Bakanlığını ilgilendiren boyutlar da var. Güzel bir sempozyum olacak.

Oradan önemli sonuçlar çıkacağına inanıyorum. Aile hukukuyla ilgili olarak gerek boşanma, gerek nafaka, tazminat konuları yargının önünde ve uzun süren yargılamalar nedeniyle vatandaşların mağduriyetine neden olan hususlar var. Bunları ortadan kaldırmamız lazım. Özellikle aile hukukunda arabuluculuğu getirmek lazım. Şu anda aile hukukunda arabuluculuk mümkün değil. İhtiyari arabuluculuk da zorunlu da mümkün değil. Birçok ülkede, Avrupa ülkelerinde, İngiltere'de aile hukuku alanında arabuluculuk uygulaması iyi gidiyor. Bu anlamda aile hukukunda arabuluculuk söz konusu olursa ki burada boşanmayla, tazminatla, nafaka sorunlarıyla ilgili olabilir."

Nafakanın 1980'li yıllardan itibaren süresiz olarak uygulandığını anlatan Tunç, burada kadının mağdur edilmemesi gerektiğini söyledi.

Bakan Yılmaz Tunç, "Kusuru daha hafifse, boşanmadan dolayı yoksulluğa düşecekse kadının durumunu da düşünmemiz lazım. Uzun süren nafaka ödemeleri kısa süren evlilikler nedeniyle de bir mağduriyet olduğu ifade ediliyorsa bunu da dikkate almak gerekir. Her iki tarafı dikkate alarak bir çözüm bulmak lazım." ifadelerini kullandı.

HÜKÜMLÜLER İÇİN AÇIKLAMA YAPTI

Kovid-19 izninden açık cezaevine dönecek hükümlüler ve denetimli serbestlik düzenlemesine yönelik soru üzerine Bakan Tunç, açık cezaevindeki hükümlülerin Kovid-19 izinlerinin 31 Temmuz'da sona erdiğini hatırlattı.

TBMM'de kabul edilen yasal düzenlemeyle denetimli serbestliğine 5 yıldan fazla olanların açık cezaevine dönmek zorunda olduğunu, 5 yıldan az olanların ise cezalarının kalan sürelerinin denetimli serbestlik altında infaz edileceğini anlatan Tunç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İzinde olan 121 bin 419 hükümlünün 101 bin 260'ının 5 yıldan az denetimli serbestlik süresine ve bunların yararlanma imkanı doğdu. Faydalanamayan 19 bin 159 kişi de 5 yıldan fazla olduğu için açık cezaevlerine geri dönmek durumunda kalacaklardı. 31 Temmuz 2023 itibarıyla iki haftalık süre verdik, duyurular yaptık, mesajlar gitti. 19 bin 159 hükümlüden 9 bin 56'sı izinden geri dönmedi. Basında şöyle anlaşıldı, sanki cezaevinden 9 bin kişi firar etmiş gibi algılandı. Bunlar 3 yıldır dışarıda, Kovid-19 izninde bulunan hükümlülerdi. Bunlar yakalandıklarında, geri döndüklerinde açık cezaevlerinde değil kapalı cezaevlerinde barındırılacaklar."

Kaynak: Medyatava Haber Merkezi
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin