Göz kararması, bir kişinin gözünün ani bir şekilde kararması veya kararmaya başlaması durumunu ifade eder.
Göz kararması genellikle kişinin görme alanının daralması veya tamamen kaybolması ile karakterizedir. Bu durum birçok farklı nedenle ilişkilendirilebilir ve ciddi bir sağlık sorunu olabilir.
Göz kararması, birçok insanın günlük yaşantısında sıklıkla yaşadığı şikayetlerden biridir. Göz kararması birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürer. Genelde riskli bir durum olmasa da devamlı tekrarlayan bir olay haline gelmesi halinde bir uzman doktora danışılması gerekir. Göz kararması olduğunda kişi o an hareket etmeyi bırakmalı ve kalktığı yere yavaş hareketlerle geri oturmalıdır.
Eğer kişi normal hayatta düzenli hareket etmiyorsa buna dikkat etmelidir. En az bir saat aralıklarla oturduğu yerden kalkıp yürüyüş yapmalıdır. Sadece hareketsizlikle oluşan bir olay değildir. Açlık, susuzluk, uyku düzensizliği ve hatta tansiyon yükselmesinden de kaynaklanan durumlar da göz kararmasına neden olabilir. Bunun yanında kalp-damar problemleri, postural hipotansiyon, stres ve dehidrasyon da sebebiyet verebilir.
Göz kararması çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir:
Düşük Tansiyon: Ani pozisyon değişiklikleri, özellikle ayağa kalkarken veya uzun süre ayakta durduktan sonra, düşük tansiyonun bir belirtisi olarak göz kararması yaşatabilir.
Yüksek Tansiyon: Yüksek tansiyon, gözde kan akışının azalmasına yol açabilir ve bu da göz kararmasına neden olabilir.
Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri): Düşük kan şekeri seviyeleri, beyne yeterli oksijen ve glikoz ulaşmadığında göz kararmasına yol açabilir.
Açlık veya Dehidrasyon: Açlık veya susuzluk, vücuttaki kan şekerinin ve sıvı seviyelerinin düşmesine neden olabilir, bu da göz kararmasına neden olabilir.
Anemi (Kansızlık): Vücuttaki yetersiz kırmızı kan hücresi sayısı, göz kararmasına neden olabilir.
Migren: Bazı migren türleri aura adı verilen görsel bozukluklarla birlikte görülebilir ve bu da göz kararmasına yol açabilir.
Göz Sorunları: Retina dekolmanı, glokom veya diğer göz hastalıkları göz kararmasına yol açabilir.
Nörolojik Sorunlar: Beyin veya sinir sistemi sorunları göz kararmasına neden olabilir.
Göz kararması belirtileri geçici veya sürekli olabilir. Eğer göz kararması durumu devam ediyorsa veya sık sık tekrarlıyorsa, bir sağlık profesyoneli ile iletişime geçmek önemlidir. Göz kararması, altta yatan bir sağlık sorununun belirtisi olabilir ve bu nedenle ciddiye alınmalı ve tıbbi değerlendirme gerektirebilir.
AYAGA KALKINCA GÖZ KARARMASINI ÖNLEMENİN YOLLARI NELERDİR?
Ayağa kalkınca göz kararması normalde endişelenecek bir durum olmasa da günlük hayatımızı sekteye uğratabilir. Biz de bunu önlemek için ani davranışlardan kaçınmalıyız. Ayağa sakin ve yavaşça kalkmalı, su tüketimine dikkat etmeli ve düzenli egzersizler yapmalıyız.
Egzersiz vücuttaki kan basıncının dengelenmesinde ve damarların pozisyonunda olumlu etki yarattığı için göz kararmasına yardımcı olur. Sıvı tüketiminde düzen oturtulmazsa sadece göz kararmasıyla karşımıza çıkmaz, ileride oluşan belirtiler de ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Ayrıca yeterli ve doğru alınan besinler de göz kararma belirtilerini ortadan kaldırabilir çünkü kan şekerini ve tansiyonu düzenlenmesinde katkı sağlayan besinler alınır.
Bu durumlar dikkate alındığı halde hala belirtiler devam ediyorsa uzman doktorla görüşülmesi gerekir. Göz kararmasına alkol de etki edebilir. Bu yüzden eğer alkol alışkanlığı varsa bunu azaltmak ve hatta tamamen kaçınmakta fayda vardır. Tuzun bedendeki faydalarının farkında olsak da tuz tüketiminde de kontrollü olunmalı. Böylelikle göz kızarmasının önüne geçmiş olunur.
Göz kararmasını önlemek için uzun süre ayakta hareketsiz kalmaktan kaçınmalı ve göz sağlığı için çok iyi bir koruyucu olan c vitamini içerikli sebze ve meyveleri tüketilmelidir. Havucu ve içinde suyun yoğun olarak bulunduğu domates ve salatalıkta beslenme programında bulunmalıdır.
Göz kararmasına engel olmanın bir başka yolu, nikotin ve kahveden elden geldiğince uzak durmaktır. Uzun süre kapalı alanlarda kalmak da oksijen yetersizliğine sebep olabilir. Özellikle mesai aralarında temiz hava alımına özen gösterilmelidir. Buna dikkat ederek dolaşıma katkı sağlanılabilir.