MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den çok sert tepki! Türk Tabipler Birliği kapatılmalı, başkanı vatandaşlıktan çıkarılmalı

MHP Genel Başkanı Devlet Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, Kılıçdaroğlu'na adaylık çağrısı yaparak, "Cesaretin varsa ilan et" dedi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın 'kimyasal silah' iddialarına sert tepki gösteren Bahçeli, "TTB kapatılmalıdır" dedi., TBMM'de partisinin haftalık grup toplantısında konuşma yapıyor.

Google Haberlere Abone ol
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den çok sert tepki! Türk Tabipler Birliği kapatılmalı, başkanı vatandaşlıktan çıkarılmalı

Bahçeli'nin açıklamaları:

Bizim zillete düşecek ülkemiz yoktur. Yarınlar bugünden çok daha güzel olacaktır. Türkiye'nin yolu da bahtı da ardına kadar açıktır. Meydanların sesi, Türkiye'nin yükseliş umutlarına tercümanlık yapmaktadır.

Yabancı ülkelerde Türkiye ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nı yüzleri kızarmadan, kalpleri teklemeden şikayet sırasına giriyorlar. Neredeyse her akşam 3-5 sabitleşmiş, sabit fikirli sözde uzman yorumcu ve akademisyenler bağıra çağıra zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayı üzerinde toto oynuyorlar. Öyle isimler servis ediliyor ki, öyle isimler ortaya atılıyor ki, bu girişimin bir tertip olduğu her açıdan belli oluyor. İstanbul'u perişan eden aciz, arızalı, ahlaki sancıları olan başarısız şahsın devamlı ön plana çıkarılması kimin telkinidir. Kadından imam olmaz, ben başbakan olacağım diyen malum siyasetçinin cumhurbaşkanlığı adaylığı için yeniden kulisleri kaynatması fırsatçılık değil midir? Bunların hangisi sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bir tutulabilir. 

"KILIÇDAROĞLU, CESARETİN VARSA ADAYLIĞINI İLAN ET"

Cumhurbaşkanımızı ve cumhurbaşkanı adayımızı sorunlu isimlerle eş tutmak klasik bir FETÖ yöntemidir. Bunun bir başka adı da yenemeyeceksen yıprat taktiğidir. Zillet ittifakının muhtemel adayı etrafında biriken tartışmaları dış güçler kışkırtmaktadır. İkinci olarak PKK-FETÖ ve bölücü odaklar körüklemektedir. Üçüncü olarak da ülke içindeki menfaat kalıntıları tartışmayı diri tutmaktadır. Cumhurbaşkanlığı yapboz tahtası, staj yapma yeri, acemi eğitim alanı değildir. Yalvarmayla, yakarmayla, sızlanmayla oturulacak bir makam değildir. Kılıçdaroğlu, nasıl bir adam olduğunun görülmesini istiyormuş. Arife tarif gerekir mi? Türkiye'nin karşısında dikilen bir şahsa adam deninir mi? Açık açık adayım diyemiyor veya adayını ilan edemiyor. Zillet ittifakının ortak adayı belirsizliğini koruyor. Sayın Kılıçdaroğlu, ikide bir meydan okuyacağına cesaretin varsa milletimizin huzuruna çık da adaylığını ilan et. 

"TTB BAŞKANI'NIN VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILMASI AKLA EN YATKIN OLANDIR"

TSK'nın kimyasal silah kullandığını şerefsizce dillendirenlere aldanacak hiç kimse yoktur. İşgal için bahaneler oluşturulduğu bilinen bir gerçektir. Türkiye'den bir Irak bir Suriye çıkarmak için ortam kollayanlar sömürge piyonlarıdır. Düşman safında toplananlar açıktadır. Hepsi de alçaktır. İP Başkanı'nın TTB'ye övgüleri hala hafızalarımızda. En son dehşet verici iftiraya nasıl bir yorum getireceği merak konusudur. Türk askerine düşmanlık, düşmana askerliktir. Teröristlere basamak olanlar, sözcülük yapanlar, su katılmamış teröristtir. Türk askerine aslı astarı olmayan suçlamalarda bulunanlar kansızlardır. 23 Ekim 2022'de Almanya'nın Köln kentinde husumet oluşumu tarafından düzenlenen konferansta PKK, FETÖ ve yeminlik Türkiye düşmanları yine sahneye çıkmıştır.

TTB Başkanı da bu konferansta hapis cezası alanların hak ihlali uğradığını öne sürmüş, kimyasal silah yalanını da ardından dile getirmiştir. TTB'nin başkan ve yöneticileri, hakkında en ağır cezai işlemlerin temin edilerek bu birliğin kapısına kilit vurulmasını, bu kuruma mecburi üyelik şartının kaldırılmasını tarihi önemde addediyorum. Türk düşmanı birliğin başında Türk olamaz. Türk askerlerine hainlerin ağzıyla kimyasal silah çamuru atanları, mesela TTB Başkanı'nın Türk vatandaşlığından çıkarılması, vatansızlığa mahkum edilmesi akla en yatkın olanlardan birisidir. 

MAHİR ÜNAL'A TEPKİ

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın “Cumhuriyet; bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” şeklindeki ifadelere tepki gösteren Bahçeli, “Gerçekleri çarpıtmaktadır, dilimizi karalamaktır, özgüven eksikliğidir” dedi.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin