MEVLÜT TEZEL / SABAH
İyi ki dava açtın Acun
Yaklaşık bir senedir internet dünyasındaki 'kopyala-yapıştır'
rezaletiyle savaşıyorum...
Özellikle muhabirler ve gazete yönetimlerinin duyarlı olması
gereken (ne hikmetse hiç umursamıyorlar) bu konuda, ısrarla yazmam
aslında bir yazar olarak benim için büyük dezavantaj.
Malumunuz artık basında yazar olarak öneminiz, yazılarınızın
internet sitelerindeki paylaşım oranıyla paralel ilerliyor.
Ben de inadına internet medyasıyla papaz oluyorum. (Medya siteleri
hariç! Çünkü onların varlık nedenleri haber tırtıklamak değil)
Olmaya da devam edeceğim. Çünkü ortada büyük bir haksızlık var.
Sorduğum soru çok basit: X bir muhabirin bazen iki-üç gün uğraşarak
hazırladığı bir özel haberin, çalıştığı kuruluşun dışında izin
alınmadan, muhabir imzası atılmadan kullanılması etik mi?
ORTADA EMEK YOK
Etiği geçtim, ortada büyük bir haksız kazanç var.
İnternet medyasının reklam gelirleri artarak devam ediyor.
Yüzlerce haber sitesi, internete karşı yaşam mücadelesi veren
yazılı basının üzerine bir kene gibi yapışmış durumda. Çoğu, iki
editör çalıştırıp sabahtan akşama kadar gazetelerdeki haberleri
internet sayfalarına taşıyorlar.
Ortada harcanan hiçbir emek yok ama büyük bir kazanç var.
Yetmedi örnek gösterdim: "Yurt dışındaki internet habercileri,
başka bir gazetenin özel haberini 24 saat geçtikten sonra kullanır.
Haberi ya da röportajı aynen kopyalamaz. Asıl kaynağının link'ini
koyar..."
Link'i niye koyar? Emeğe saygılığı olduğu için. Haberin tamamını
neden vermez? Okuyucu haberi asıl yapan siteyi tıklasın diye...
Dünkü yazımda acunn.com adresli internet sitesinde örnek verdim.
Çünkü durum çok vahimdi...
Söz konusu site Sabah'tan yedi, Akşam'dan altı, Fanatik'ten altı,
Milliyet'ten beş, NTVMSNBC'den üç, Hürriyet'ten üç, CNN Türk'ten
iki özel haberi satırı satırına kopyalamıştı.
Üstelik bu haberleri iki-üç saatlik bir zaman diliminde
saymıştım.
Eğer 24 saatlik bir zaman dilimde ciddi bir araştırma yapsam,
kopyalanan haberlerin sayısı çok daha fazla çıkardı.
Peki, ne oldu?
Acun Ilıcalı, hakkımda maddi ve manevi tazminat davası açtı.
Bir de kazanacağı parayı işitme engellilere bağışlayacağını
açıklayarak ajitasyon yaptı.
Ah Acun ah! Keşke programlarında yıllardır insanların duygularını
sömürerek elde ettiğin reyting ve reklam gelirlerinin yüzde kaçını
bu yardıma muhtaç insanlara verdiğini açıklasan... Sen de
biliyorsun ki, o sömürdüğün insan dramları olmasa programların çok
izlenmez ve bu kadar çok para kazanamazdın.
Haydi şöyle bir iddiaya girelim seninle: Davayı kaybedersen,
isteyeceğin tazminatın 100 katını bu insanlara bağışlamaya hazır
mısın?
NEDİR YANITIN ACUN?
İyi ki dava açtın Acun. Sonuna kadar bu davanın peşinde
olacağım.
Çünkü bu dava Bosman davasına benzeyecek. Tek bir örnek vereceğim:
Yarışma programlarını senden izinsiz, para ödemeden, aynen, uzun
uzun internette ya da bir TV programında yayınlasam, ne
yapardın?
Nedir yanıtın? Haksız olduğunu sen de biliyorsun!
Keşke muhabir arkadaşlar, acunn.com ve diğer sitelere dava açsa...
"Kardeşim benim iki gün uğraşıp hazırladığım röportajı sen ne hakla
kullanırsın? Kullanıp dünyanın 'tık'ını alıyorsun, para
kazanıyorsun. Bir de utanmadan muhabir imzamı koymuyorsun"
deseler...
Keşke gazete yönetimleri birlik olsa sırtlarından geçinen bu
internet sitelerine savaş açsa...
Davayı kaybedecek çünkü...
Acun kardeş, lütfen şu haberi oku; ödeyeceğin tazminat parasını
şimdiden hazırla. Unutma, tazminatın 100 katını işitme engellilere
bağışlayacaksın...
"Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği Başkanı
Mehmet Nuri Parmaksız, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu'nun yakın bir zamanda kapsamının genişletileceğini belirtti:
'Özellikle internette 'kopyala-yapıştır' yöntemiyle yapılan
ihlallere karşı da yeni müeyyideler uygulanacak. Bir eseri,
sahibinden izin almadan kopyalamak, çoğaltmak ve yayımlamak
yasaktır ama bu internette daha çok oluyor.
Bu 'kopyala-yapıştır' meselesi nedeniyle önümüzdeki günlerde
çıkacak yasa ile insanların çok canı yanacak. Artık şahsınıza ait
olmayan bir eseri kopyalayıp yapıştıramayacaksınız.'
İnternet sitelerinin reklamdan para kazandığına dikkat çeken
Parmaksız, 'Nemalanma varsa telif de vardır. Yasa ile nemalanma ya
da eser sahibinden izin almadan kullanılan bilgileri tespit
ettiğimiz takdirde o site kapatılacak. Müeyyidelerde hapis cezası
da var' diye konuştu."
Muhabir arkadaşlar, bu haber yanlış hatırlamıyorsam 1.5 ay önce
yayınlandı. Belki de bu yasa çıktı, araştırıp yazacağım.
Aslında mevcut yasalarla da dava açma hakkınız var. 3 kuruşa
çalıştığınızı, bu insanların sırtınızdan para kazandığını
unutmayın.
Bir not da gazete yönetimlerine: Bu internet siteleri rakibinizdir.
Büyük yatırımlar yapıyorsunuz ve karşı taraf sıfır maliyetle köşe
yazarlarınızdan, haberlerinizden nemalanıyorlar.
Yapmanız gereken iş çok basit: Avukatlık büronuza talimat verip,
haberlerinizin peşine düşmek.