Meme kanserini bitirecek aşı "Türkiye Çalışması" ile bulundu! Türk profesörün başarısı bilim dünyasını değiştirecek

ABD'de, Türk profesör Atilla Soran'ın da aralarında bulunduğu bir grup bilim insanının, meme kanserini önlemek için geliştirdikleri aşının insanlarda denenebilir hale geldiğini duyurması, akademik camiada ve medyada büyük yankı uyandırdı. Türkiye Çalışması adı verilen bu çalışmada denenecek aşı için Soran ve ekibi çok uzun yıllardır araştırmalar gerçekleştiriyor.

Google Haberlere Abone ol
Meme kanserini bitirecek aşı "Türkiye Çalışması" ile bulundu! Türk profesörün başarısı bilim dünyasını değiştirecek

Pittsburgh Üniversitesi Tıp Merkezi (UPMC) araştırmacılarının uzun süredir devam ettirdiği çalışma, ABD medyasında "çok önemli gelişme" olarak duyurulurken, bilim camiasında da heyecana sebep oldu.

Pittsburgh Üniversitesi Meme Cerrahisi Anabilim Dalı Klinik Araştırmalar Direktörü Prof. Dr. Soran, bir grup çalışması neticesinde elde ettikleri meme kanseri aşısının ABD'de "çok ses getirdiğini" belirterek, aşının 10 hasta üzerinde denenmeye başlandığını ve daha sonraki aşamada 50 hasta üzerinde denenerek güvenli olduğunu göstermek istediklerini söyledi.

BU AŞI MEME KANSERİNİ ENGELLEYEBİLİR

Meme kanserinin kadınlar arasında en fazla görülen kanser türü olduğunu, bu verilerin yalnızca ABD'de değil, dünyanın her yerinde ve Türkiye'de de de benzer olduğunu ifade eden Soran, "Bu aşının ileride meme kanseri gelişimini engelleyeceğini düşünüyoruz." diye konuştu.

Meme kanserinde en önemli konunun erken teşhis olduğunu anlatan Cerrahi Onkoloji profesörü Soran, hastalığın erken evrede tespit edilmesi durumunda tedavinin çok daha rahat olduğunu, bir ileriki aşamada, erken evre meme kanserinin, aşı yoluyla ileri evreye geçmesini önlemeyi hedeflediklerini anlattı.

Türk profesör Soran, "Benim de içinde bulunduğum araştırma grubunun yaptığı en önemli olay, yıllardır laboratuvarda denenen aşılardan bir tanesinin laboratuvar aşamasını geçerek insanlar üzerinde uygulanmaya başlamasıdır." dedi.

Aşıların test süreçlerinin çok uzun olduğunu aktaran Türk Profesör, gönüllü hastaların 5 yıl takip edileceğini, bu sürecin ardından daha büyük topluluklarda deneme sürecine geçileceğini ve sonrasında aşının günlük kullanıma girerek ileri evre kanseri engelleyeceği inancını paylaştı.

EN ÖNEMLİ AŞAMA BU

Meme kanseri aşısının FDA onayı alıp eczanelerde satılması için uzun bir süreç olduğunun altını çizen Prof. Dr. Atilla Soran, "Önemli olan bu aşıyı insanlar üzerinde uygulayabilmektir. Çünkü uygulayabilme aşaması, gerçekten bu işin en önemli aşamalarından biri. Sonraki güvenlik ve etkinlik aşamasında da bize aşının ne kadar faydalı olduğunu gösterecek." ifadelerine yer verdi.

Soran, meme kanseri Kovid-19 salgını gibi akut durum oluşturmadığı için aşı sürecinin daha yavaş ve güvenli olarak ilerlediğini vurguladı.

BU AŞI ÇOK UZUN SÜREN BİR ÇALIŞMANIN SONUCU 

Aşı çalışmalarının hastalar üzerinde denenme noktasına gelmesinin Türkiye dahil uluslararası birçok mecrada ses getirdiğini söyleyen Prof. Soran, meme kanseri çalışmalarının 1980-1990'larda başladığını belirterek, gelinen aşamaya ulaşmak için geçen uzun süreye dikkati çekti.

Soran, bu aşamadan sonra sürecin çok daha hızlı ilerlemesinin beklendiğini kaydetti.

"TÜRKİYE ÇALIŞMASI"

Prof. Dr. Atilla Soran, ABD'ye ilk kez 1997'de uzmanlık yapmak üzere davet edilmesi üzerine geldiğini ve 2004'te Pittsburgh Üniversitesinin meme cerrahisi bölümünde ilk profesörlük alan kişi olduğunu belirtti.

Halen üniversitenin ilgili bölümündeki tek profesör olma unvanını elinde bulunduran Soran, 23 yıldır öncülük ettiği çalışmalarla dünyanın meme kanserine bakışını değiştirdiğini ifade etti.

Soran, 2007 yılında dünyada ileri evre meme kanserine yeni bir bakış kazandıran araştırmasına "Türkiye çalışması" ismini verdiğini ve bu çalışmanın halen tüm dünyada aynı isimle kullanıldığını söyledi.

Ülkesiyle bağlarını koparmayan ve üniversitede direktörlüğünü yaptığı Uluslararası Uzman Yetiştirme Bölümü'nde bugüne kadar Türkiye'den 81 araştırmacı yetiştirdiğini belirten Prof. Soran, eğitimli nesillerin yetiştirilmesi ve bu rakamların artmasının öneminden bahsetti.

Yetiştirdiği Türk öğrencilerin yaklaşık yüzde 90'ının ülkesine döndüğünü belirten Soran, Türkiye'den önemli bilimsel çalışmaların çıkması gerektiği konusuna dikkati çekti.

Kaynak: A.A
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin