Mehveş Evin/Milliyet
Sinema değil vodvil olmuş!
Evet, kostümler güzel, evet oyuncu kadrosu zengin... Evet,
rengarenk, cıvıl cıvıl bir film ve elbette bol bol argo var.
Peki bu mudur bizim ‘eğlencelik’ sinema anlayışımız?
Yedi Kocalı Hürmüz’de ikinci yarıda kendimi salondan dışarı attım.
Yönetmen Ezel Akay kusura bakmasın: Kendine ‘Ezop’ diyor ama
‘Azap’ oldu film benim için. Akay, dün canlı yayında Ayten
Gökçer’den boşuna fırça yemedi: Eski Hürmüz’ler güldüremedi diyor
ama Akay’ın Hürmüz’ü de ne yazık ki hiç komik ve eğlenceli
değil...
Ayrıca sinemada tiyatro, daha doğrusu vodvil esintisinden hiç
hoşlanmam... ‘Yedi Kocalı Hürmüz’ün dekorunu alıp tiyatro
yapsalardı eminim daha iyi olurdu. Heyhat, tiyatro kazandırmıyor ne
yazık ki.
Hadi ben ‘Bu da kabağı yağlamayacak... Sabaha yolcu’ veya ‘kuşu
öttü-ötmedi’ gibi esprilere gülemiyorum, sığ espri anlayışıma
verin... Peki sinema salonunda neden kimse gülmedi? İzleyicinin en
çok güldüğü sahnenin, Halit Akçatepe’nin canlandırdığı kekeme
berber olması da ayrıca acıklı. Tamam, çok güzel kekeliyor ama
kekemeliğin komedisini yapmak biraz fazla kullanılmış, ucuza kaçmış
bir numara değil mi?
ÇOK MU KOMİK?
Filmin asıl başrolü, sanki Gülse Birsel’in canlandırdığı Safinaz
tiplemesi. Her cümlesinin ‘ay kıızzz’ diye başlamasına
dayanabilirseniz, seversiniz. Buna rağmen Birsel ne zaman sahneden
kaybolsa tekrar çıkmasını bekliyorsunuz. O saçma sapan, abartılı,
kırıtarak yürüme tarzı bir tek onda komik oluyor.
Hürmüz’ü canlandıran Nurgül Yeşilçay’a gelince... Her koca için
ayrı bir kadın rolüne giriyor Yeşilçay; kâh kabadayı gibi
konuşuyor, kâh dişlek beslemeyi oynuyor, kâh kibar zengin kızını...
En çok da abartılı cilveler yaparken başarılı, ama dans ederken
değil. Yeşilçay komik değil, istese de olamaz.
Ayten Gökçer’in oynadığı Hürmüz’ü çocukken seyrettim, oyunculuğunun
Nurgül Yeşilçay’la kıyaslanması bile abes... Ötesini de
çekemeyeceğim. Ne olur biraz daha taze, eğlenceli hikayeler
yaratın da gülelim!
FRAGMANA BAK FİLMİ SEÇ
Sinemalarda yarım saat süren reklam ve gelecek program faslı
yüzünden önümüzdeki aylarda vizyona girecek diğer Türk filmlerine
de göz atma fırsatım oldu. İşte Aralık ve Ocak ayının filmleri:
- Hollywood yapıyor diye fragmanları bu kadar uzun tutmak niye?
Yahşi Batı’nın şimdiye kadar çekilen tüm sahnelerini herhalde
izledik.
- Tuna Kiremitçi’nin yazıp yönettiği bir romantik film geliyor,
kaçın: Başrolde Issız Adam’la parlayan Melis Birkan var, zaten film
de gelmeli gitmeli aşk teması işleniyor. Filmden bir replik
vereyim: ‘Aşkın şakası yok Aybike!’ Vallahi yok şakası!
- Yılmaz Erdoğan’ın ‘Neşeli Hayat’ı Vizontele’leri aratacak gibi
duruyor, ama yine de çarpıcı denebilecek sahneler var. Gecekonduda
yaşayan Müslüman Türk’ün çelişkileri, ince bir mizahla
işleniyor.