Medyatava'dan 'hukuk' hizmeti! Maaşını gecikmeli alan gazetecilerin durumu ne olacak?

Son olarak Taraf ve Show TV’de yaşanan maaş gecikmeleri sorunu, beraberinde hukuki bir tartışma da getirdi. Maaşını zamamında almayan gazetecilerin yasal durumu ne? Yeni kurulan ‘Yargıtay Hukuk Daireleri’, basın sektörü için daha mı kötü olacak?

Google Haberlere Abone ol
Medyatava'dan 'hukuk' hizmeti! Maaşını gecikmeli alan gazetecilerin durumu ne olacak?

Bugünlerde hem yazılı hem de görsel basında bazı gruplarda çalışan gazeteciler ücretlerin geç ödenmemesi nedeniyle zor durumda. Bazı gazeteciler de zamanında ödenmeyen maaşları nedeniyle yargı yoluna gitmek istiyor. Ancak bu konudaki yasal durum hakkında ortada bir tereddüt var. Herkes farklı bir şey söylüyor.



Bu tereddütleri gidermek için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti hukuk danışmanı Avukat Gökhan Küçük, Medyatava’nın sorularını yanıtladı.



-Sayın Küçük; ücretlerin ödenmemesi gazeteciye iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı verir mi? Gazeteciler bu konuda büyük tereddütler yaşamakta. Ne yapılmalı sizce? İş akidlerini fesheden gazeteciler kıdem tazminatlarını alabilirler mi?

Sorunuza 2013 yılının Mart ayı sonu itibariyle cevap verdiğimi hatırlatarak şunları söyleyebilirim. Niye bu tarihi belirttiğimi de sonunda söyleyeceğim. Bildiğiniz gibi gazeteciler, 212 sayılı yasayla değiştirilmiş 5953 sayılı Basın İş Kanunu diye adlandırılan kanuna tabidir. Bu kanunda iş akdi fesih sebepleri sınırlı sayıda olup ücretlerin geç ödenmesi nedeniyle gazetecinin iş akdini fesih hakkı yoktur. Normal iş kanuna tabi olanlarda ise böyle bir hak var. Bu hakkın 5953 sayılı yasada olmaması uzun yıllar çalışanlar arasında adaletsizliklere yol açmıştır. Çünkü ücret ödeme borcu iş sözleşmesindeki işverenin ana borçlarından biri, ilki ve en önemli borcudur. Uzun yıllar sonunda Bakırköy 1. İş Mahkemesi Bilirkişi raporunun da değerli katkılarıyla bir karar vermiştir. Bu karara göre ücretleri zamanında ödenmeyen gazetecinin iş akdi feshini haklı bulunmuş ve gazeteciye kıdem tazminatı ödenmesine karar verilmiştir.



Bu kararda o dönemde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından onanmıştır ve 2008 yılından bu yana 29.03.2013 tarihine kadar bu içtihatlarda bilgim dahilinde bir değişiklik olmamıştır. Şimdi yukarıda verdiğim tarihi şunun için söyledim. Bu tarihten sonra yeni kurulan Yargıtay Hukuk Daireleri farklı bir uygulamaya da gidebilirler. Düşük de olsa böyle bir ihtimal var.



-Siz ne düşünüyorsunuz hukuki olarak ?

Ben bu içtihadın adaletli olduğunu ve değişmemesi gerektiğini ve değişmeyeceğini, içtihatta varılan hukuki çözümün ve gerekçesinin halen geçerli olduğunu, ücretin ödenmemesinin veya zamanında ödenmemesinin Yeni Borçlar Kanununda da çalışana haklı nedenle fesih hakkı verdiğini ve bu nedenle de görüşten dönülmesini gerektirecek yasal bir sebep ve değişiklik bulunmadığı hukuki görüşü içindeyim. Şunu da söyleyebilirim. Basın dünyasında maaşlarını alamayan, maaşları geç ödenen, kirasını ödemekte zorlanan, borçla işine gidip gelen, uzun yıllardır çalıştığı için haklarını “yakmak” istemeyen çok sayıda çalışan gazeteci var ve artık kriz bir bahaneden ziyade olağan uygulama haline getirilmeye çalışılmaktadır “Medya”da.



Hatırlarsanız yakın zamanda Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç medyada maaşların ödenmemesi konusunda ki hayretlerini dile getirmişti. Bu nedenlerle de Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin içtihadı hukuka uygun, adil bir içtihat olarak ve en önemlisi Türkiye’nin gerçeğine uygun bir içtihat olarak varlığını korumaktadır. Kısaca söyleyebileceklerim bunlar.



Saygılarımla




Sıradaki Haber İçin Sürükleyin