SAYIM ÇINAR
sayimc@superonline.com
"ODAK ÜLKE TÜRKİYE!
Dünyanın en renkli kentlerinden biri Londra, birkaç gün öncesine kadar Türkiyeli yazarları, yayıncıları konuk etti. Bu yıl Londra Kitap Fuarı'nda odak ülke Türkiye'ydi. Edebiyat dünyamızın starlarını Londra'da görmek, sohbet etmek hakiki bir duyguydu... Polisiye romanımızın samimi içten yazarı Ahmet Ümit Londra'nın gözbebeğiydi. Fuarın ilk günü Büyükelçimiz Ahmet Ünal Çeviköz'ün ev sahipliğinde verilen resepsiyonda kimler yoktu ki...
Sabah'tan Elçin Yahşi, Akşam Kitap'tan Eyüp Tatlıpınar, Habertürk eklerden Gülenay Börekçi, Radikal gazetesinin Lordu Cem Erciyes, Dünya Kitap'tan Faruk Şüyun,Cumhuriyet Kitap'ın Çınarı Turhan Günay... Edebiyatı kendine has bir ekolle öğretmeye çalışan,Beyaz Türklere kitap okumayı sevdiren Doğan Hızlan da Büyükelçilik Konutu'nda yerini almıştı..Daha sonra aramıza Cüneyt Özdemir de katıldı.Cüneyt'e Londra yaramış olmalı, çok iyi gözüküyordu.Açılışa müthiş bir ilgi vardı.İçki servisleri şahaneydi.
Beklenen bazı isimler Büyükelçiliğin davetine gelmemişti..Sanırım karşılaşmaktan çekindikleri isimler vardı. Fuara dönersek, Londra Kitap Fuarı dünyanın dört bir yanında binlerce yazar, yayıncı ve kitapseveri, Türkiyeli yazarlarla buluşturdu. Etkinlikte konuşan Büyükelçi Çeviköz, kitap fuarı hakkında bilgi verdi. Ardından Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik'i kürsüye davet etti. Bakan Çelik de konuşma sırasını Devlet Bakanı Bağış'a verdi. Meslektaşına, destek vermek amacıyla geceye katıldığını ifade eden Bağış, "Bu kadar önemli konukların birarada olduğunu duyunca ben de katıldım" dedi.Her iki bakanın yaptığı konuşmalar dikkatle dinlendikten sonra Kalem Ajansın partisine koştu herkes.. Bu partide Ece Temelkuran'ı da görünce rahatladım.. İngiliz biraları şahaneydi.. Hem içtik hem de İngiltere'de olmanın keyfini yaşadık.. Bir yazar ajanı olarak birçok yayıncıyla tanıştım, yeni anlamlı ilişkiler kurdum.. Gecede yayınevlerinden editör ve yayın yönetmenleri de vardı, sıkı network kurduklarına şahit oldum. Sonra herkes oteline döndü. Bizim kaldığımız "Hyatt Regency"otelde şöminenin önünde çay içmek keyifliydi doğrusu.. Hızlan, fuarın ilk gününde yazar Adalet Ağaoğlu ve Fransız yazar Jean Pierre Deleage'nin konuşmacı olarak katıldığı 'Türk Edebiyatı'nda Yapı Taşları' konulu paneli yönetti. Hızlan ve Ağaoğlu panelde, Türk Edebiyatı'nın bugüne ulaşmasını sağlayan önemli yazarları ve eserlerini edebiyat tarihi içinde değerlendirdi. Panelde konuşan Hızlan, Türk edebiyatındaki yapı taşlarını anlamak için edebiyat tarihi okumanın ve Türk edebiyatının geleneğini bilmenin önemine dikkat çekti. Fuardaki en anlamlı buluşmalardan biri de vizesini geç de olsa alan Buket Aşçı'yla buluşmaktı. Onunla bir fuar değerlendirmesi yaptıktan sonra kendimizi Soho'ya attık. Türkiye standında 20'den fazla yayıncının kitaplarıyla birlikte kendini tanıtabildiği özel bölümleri, toplantıların yapıldığı bir alan ve etkinliğin de sponsoru olan İstanbul Ticaret Odası'nın standı var.
Üç gün boyunca profesyonel ve kültürel birçok etkinlik yapıldı, aklımda özellikle Murat Menteş'in de katıldığı Türkiye Edebiyatının Geleceği ve Esmahan Aykol'un konuşmacılardan olduğu Şiir ve Polisiye panelleri kaldı.
Yine sevindirici bir diğer nokta bu yıl fuarda otuza yakın yayınevinin temsilcilerinin bulunmasıydı. Yapı Kredi, İletişim, April, Domingo gibi birçok yayınevi hem Türk yazarlarının haklarını yabancı yayıncılara sattılar, hem de yeni kitaplar aldılar. Yoğun bir yayıncılık sezonu bizi bekliyor gibi görünüyor."