Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Habertürk'te katıldığı canlı yayında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Oğan ile karar öncesi konuştuğunu aktaran Yavaş, "MHP'liler ve Sayın Cumhurbaşkanı kendisiyle ilgili ağır demeçler verdi. Bunların hepsi ortadayken oraya gitmesinin bir sebebi olması lazım. Onu da kendisi cevaplandırır" dedi.
Mansur Yavaş şunları söyledi:
Sayın Sinan Oğan'la tanışıyoruz. Seçim sürecinde sayın Erdoğan'a çok ağır ithamlarda bulundu. Sonuç alınır alınmaz Sinan Oğan Bey ne yapacak dendiği zaman, MHP'liler çok ağır demeçler verdi. Sayın Erdoğan ve Binali Yıldırım da o anlamda demeçler verdi. Oraya gitmesinin bir sebebi olması lazım, cevabı kendisi vermelidir. Biz kendisiyle görüştük seçimden iki üç gün sonra. Ben aradım, sayın genel başkanımızı bilgilendirdim. Önce yüzyüze geldik. Sayın genel başkanımız ve ben 3 kişi bir araya geldik. Olumlu bir görüşme oldu. Kendisi 'Benimle Cumhur İttifakı'ndan görüşmek isteyenler var, onlarla da görüşeceğim' dedi. Biz 'tabii görüşün' dedik. Sonuç böyle oldu. Taraflar birbirlerini dinlediler. Kendisi 'arkadaşlarımla görüşüp kararımı bildireceğim' dedi. Sonuçta ayrıldık.
"SEÇMENİ ÜMİT ÖZDAĞ'I DİNLER"
Sayın Özdağ'ın kararı şüphesi ikinci tura olumlu etki eder. Sayın Sinan Oğan kamuoyuna tekrar çıkıp, Cumhur İttifakı'nı destekliyorum, siz de arkamdan gelin destekleyin demedi. Diyeceğini sanmıyorum. Çünkü kendisini destekleyenleren müthiş öfke var. Sayın Özdağ parti olarak kabul edildiği takdirde gelir diye düşünüyorum. Zafer Partisi, başından beri hükümetin aleyhine çalışma yaptı. Göçmen politikasıyla ilgili itirazları vardı. Kamuoyunda yüzde 6-7'lere giden bir karşılık buldu. Zafer Partisi milletvekili çıkarsın, Hazine yardımı alsın diye net bir şekilde tavır koyan seçmenin sayın Özdağ'ı destekleyeceğini düşünüyorum.
MECLİS ÇOĞUNLUĞU DEZAVANTAJ MI?
Sistem iki seçeneğe zorluyor. Bir değişiklik olacağını zannetmiyorum. Belki ikisini de seçmek istemiyor ama birinden birini seçecek veya oy kullanmayacak. Oy kullanmamak da sorunu çözmüyor. Ben yüzde 90'ın üzerine çıkacağını düşünüyorum. Bence 50+1'de değişiklik olacak. Bunu sayın Cumhubaşkanı da söyledi. Bence de olması gerekir. 2017 yılındaki referandumda çok id dialı konuştular. Koailasyonları bitireceklerdi, küçük partileri bitireceklerdi. Şu anda meclisin tablosu belli oldu. Şimdi tek başına seçilen bir insanın bu yetkileri tek başına kullanmaması yolunu açacak. Seçmen parlamentoyu birine verip sayın genel başkanımızı cumhurbaşkanı olarak seçtiği zaman. Meclis'te 360'ı bulmadan cumhurbaşkanının yetkilerini kısmanın imkanı yok. Bu arada 700 kadar ve daha sonra 3 bin kadar bürokratın görevi otomatikman sona erecek. TBMM tek başına seçim kararı da alamıyor şu andaki yapıyla. En fazla bazı kanunlar çıkarmak suretiyle zorlamaya çalışacaklar. Gerçekten Cumhurbaşkanı Meclis'e karşı çok güçlü konumda. Sayın genel başkanımız seçilirse bu tür uzlaşmayla ortadaki gerginliği ortadan kaldırır. İnşallah bu şekilde olur ve anayasa değişikliği ile yüzde 50 +1 sisteminden vazgeçilir.