Kur korumalı TL vadeli mevduat düzenlemesine DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu tepki gösterdi: Ülkenin geleceğini ipotek altına alan bir macera

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Erdoğan'ın açıkladığı düzenlemenin, 'ülkenin geleceğini ipotek altına alan bir macera' olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Kur korumalı TL vadeli mevduat düzenlemesine DİSK Genel Başkanı  Arzu Çerkezoğlu tepki gösterdi: Ülkenin geleceğini ipotek altına alan bir macera

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat düzenlemesi, ülkenin geleceğini ipotek altına alan bir maceradır. Döviz kurunun ne kadar yükseleceği, bu mevduatların toplam faturası belirsizdir. Türkiye’nin 80 milyon yurttaşı, sayısı birkaç yüz bin olan zenginlere borçlandırılmaktadır" dedi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı, 'kur korumalı Türk lirası vadeli mevduat' düzenlemesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

 Düzenlemeyle Türkiye'deki 80 milyon yurttaşın, 'sayısı birkaç yüz bin olan zenginlere' borçlandırıldığını söyleyen Çerkezoğlu, şöyle konuştu:

"Eğer bu ülkenin kaynağı varsa birkaç yüz bin zengini daha zengin etmek için değil, halk için kullanılmalıdır. Kaynaklar, 'Geçinmek istiyoruz' diyen işçileri, emekçileri, emeklileri, emekli bile olamayan EYT’lileri, işsizleri, küçük esnafı, çiftçileri ve dar gelirlileri korumak için kullanılmalıdır. Demek ki kaynak var. Ve o kaynaklar zengini zengin etmek için değil sosyal politikalar için kullanılmalıdır."

'HALKIN DEVLETTEN BEKLENTİSİ GÜVENCESİDİR'

Çerkezoğlu, DİSK'in önerilerini de şöyle sıraladı:

"İşçilerin vergi yükü azaltılsın. Faturalar hafifletilsin. Gıda ucuzlasın. Emekli aylıkları asgari ücret düzeyine çıkarılsın. Tüm maaş ve ücretler asgari ücret artış oranı kadar artırılsın. Emeklilikte yaşa takılanların emeklilik hakkı verilsin.

Ekonomik kara kışa girerken halkın devletten beklentisi, az sayıdaki servet ve sermaye sahibinin döviz gelirlerini ve faiz gelirlerini güvence altına alması değildir. Halkın devletten beklentisi, kendi yaşamını, geçimini güvence altına almasıdır. Kimse, ama kimse 'kaynak yok' diye halkın aklıyla dalga geçmesin, istendiğinde kaynak bulunduğunu biliyoruz."

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin