Köşe yazarları "Duran İnsan" eylemi için neler yazdı?

Köşe yazarları "Duran İnsan" eylemini köşelerine taşıdı.

Google Haberlere Abone ol
Köşe yazarları "Duran İnsan" eylemi için neler yazdı?

Önceki akşam 8 saat boyunca ayakta durup AKM'ye bakarak Gezi Parkı direnişine destek olan müzisyen Erdem Gündüz'ün eylemi dikkat çekmiş ardından birçok Gezi Parkı direnişçisi de ayakta durarak eyleme destek vermişti.



Bugün bir çok köşe yazarı gazetelerindeki köşelerinde "Duran İnsan"ları yazdı.



Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, Duran Adam'ın eyleminin yaratıcı olduğunu vurguladı ve eylemler ilgili şunları yazdı.



 "...Adam tek kelime konuşmuyor, Slogan etmıyor, Elinde pankart tutmuyor,Dili var söylemiyor, Kulağı var işitmiyor, Gözleri var görmüyor, Konuşmadığı için fikrini söylemiyor. Fikrini söylemediği için düşüncesini okuyamiyorsun, Düşüncesini okuyamayınca düşünce suçundan içeri de atamazsın"



Ertuğrul Özkök'ün yazısını okumak için TIKLAYIN



Eylemin Türkiye için bir milat olduğunu söyleyen Milliyet yazarı Mehveş Evin'in yazısı da şu şekilde: 



"...Duranadam hareketi, Gezi’yle başlayan sivil itaatsizliği yepyeni bir noktaya taşıdı. Hiçbir şey yapmadan, elleri cepte öylece durmanın bile “suç” sayıldığı Türkiye, şimdi yeni bir dünya rekoruna koşuyor...



Duran’lar, durdukları yerle (AKM’nin önü, Madımak, Kartal heykeli) sınırlanacak gibi değil. Bireysel olarak seçilen semboller de “duran”ları bağlamaz.

Önemli olan şu: Durmanın erdemiyle sözlerden, ortak açıklamalardan, muhalefetten, medyanın aktardığından çok daha fazlasını, çok daha net biçimde anlatıyor bu insanlar. Medyaya tepkisini, iktidarın şiddetini, ötekileştirmeyi, haksızlığı, hakaretleri, demokrasiye özlemlerini, durarak ifade ediyorlar"



Mehveş Evin yazısını okumak için TIKLAYIN



Güneri Cıvaoğlu'da eylemle ilgili köşesinde "Gezigösterileri “duran adam” görüntülerine dönüştü.

Genç kızların, kadınların da görüntülerde yer almaları nedeniyle buna “duran insan” da denebilir. Kamu düzenini bozmayan, çevreye zarar vermeyen, sadece sabitlenmiş duran bu insanlara, aktivistlere “mim sanatçıları (performans sanatçısı)” denebilir. Belki de “sessiz çığlıklardır. Ya da keskin mizah” sözlerine yer verdi.



Güneri Cıvaoğlu'nun yazısını okumak için TIKLAYINIZ


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin