Elazığ Belediyesi’ne ait Hayvan Hastanesi ve Geçici Bakımevi’nde hayvanlara kötü muamelede bulunulduğu iddiası mahkemelik oldu. Elazığ Valiliği’nin sorumlu kamu görevlileri hakkında vermediği soruşturma izni, Bölge İdare Mahkemesi tarafından verildi. Eski Veteriner İşleri Müdürü Vesile Tutcugil ve Veteriner Hekim Fikret Gürocak’ın da aralarında bulunduğu dört kişi hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ iddiasıyla Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce dava açıldı.
Duvar'dan Ardıl Batmaz'ın haberine göre duruşma öncesi ortaya çıkan bilirkişi raporunda ölmüş olan kedilerden birinin, sağlıklı bir kedi yavrusu tarafından yenildiği belirtildi.
SAĞLIKLI HAYVANLARLA HASTA OLANLAR İÇ İÇE
İddianamede yer alan 17 Temmuz 2017 tarihli bilirkişi raporunda, “Kedi evinde sağlıklı kedilerin bulunduğunun belirtildiği ancak 3-4 adet ölü kedinin içeride bulunduğu, ölmüş olan kedilerden birinin, sağlıklı bir kedi yavrusu tarafından yenildiği, yine aynı kedi evi içerisindeki kum içerisinde ölü bir hayvanın bulunduğu” tespiti yer aldı. Köpeklerin kalmış olduğu padokların çok kalabalık ve düzensiz olduğu, sırasız ve hijyenden oldukça uzak olduğunun tespit edildiği raporda, “Bazı padokların bir günden daha uzun süreli temizlenmediği, ishal ve halsizlik gözlemlenen büyük hayvanların yanında sağlıklı yavruların karışık halde bulunduğu, sağlıklı hayvanların yanında ölü hayvanların bulunduğu belirlendi” denildi.
İLAÇLARIN SON KULLANMA TARİHİ GEÇMİŞ
Ölmek üzere olan bir kediyle ölmüş olan bir kedinin aynı sepette bulunduğuna da yer verilen raporda, tedavi için kullanan ilaçlardan bazılarının son kullanma tarihlerinin geçtiği ifade edildi. Tedaviden yeni çıkmış veya hala tedavisi devam eden hayvanların, diğer hayvanlardan daha fazla temizlik, hijyen ve bakıma ihtiyaçlarının olduğuna karşın bu hayvanların barınaktaki en bakımsız ve en kirli bölümde yer aldıkları kaydedildi.
ÖLEN HAYVANLAR ÇÖP KONTEYNERLARININ YANINA BIRAKILMIŞ
Bilirkişi raporunda bakım ünitesinde bulunan hayvanlara yapılan operasyon, teşhis, tedavi bilgisinin hiçbir şekilde bulunmadığı, barınak içerisinde ölen hayvanların saat sekizde personelin mesaiye başlamasıyla çöp konteynerlerinin yanına bırakıldığı ve belediye ekiplerine haber verilerek oradan uzaklaştırıldığı, ne yapıldığının bilinmediği belirtildi. Ayrıca barınağa giren ve çıkan hayvanların kaydının tutulmadığı, barınağa gelen, sevk edilen, doğal ortamına bırakılan, aşılanan, operasyon geçiren, tedavisi devam eden hiçbir hayvanın kaydının tutulmadığı ifade edildi.
SAVCILIK: ADETA HAYVAN SOYKIRIMI YAPILMIŞ
Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), davaya katılma talebinde bulunduklarını duyurdu. İlk duruşmanın hâkimin mazereti sebebi ile görülmediğini hatırlatan HAKİM, Elazığ’daki ve tüm barınaklardaki hayvanların hak mücadelesinde dayanışma çağrısında bulundu. Savcılık tarafından sunulan sonuç bölümünde, “Hayvanların akıbetinin meçhul hale getirildiği, adeta hayvan toplama ve imha kampına dönüştürüldüğü, sağlıklı hayvanlarla hasta hayvanların aynı bölümlere konularak sağlıklı hayvanların hastalık kaparak ölmesine ısrarla sebep olunduğu, adeta bir hayvan soykırımı yapıldığı, çok aç olmayan bir kedinin, ölen bir kedinin cesedini asla yemeyeceği, hayvanların pis ortamlarda aç bırakıldıklarından dolayı tüm şüphelilerin sorumlu olduğu” belirtildi. Savcılık, “Şüphelilerin görevlerini kötüye kullanma suçundan cezalandırılmaları, işledikleri kasti suç nedeniyle özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyetleri halinde TCK 53/1 maddesinde sayılan belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına karar verilmesini” talep etti.
DAVA BUGÜN GÖRÜLDÜ
'HAYVANLARI, YABANDA YAŞAYAN HAYVANLAR YEDİ' SAVUNMASI
Duruşma salonu önünde davaya katılım sağlamak isteyen avukatların yanında çevik kuvvet ekipleri bekletildi. Davada savunması alınan Vesile Tutcugil, bilirkişi raporunda yer alan "barınaktaki son kullanma tarihleri geçmiş ilaçlar" ile ilgili olarak, “imha edilmesi için orada tutuldukları" savunmasını yaptı. Yine bilirkişi raporunda yer alan "kedilerin açlıktan birbirlerini yemesiyle" ilgili savunma yapan Tutcugil, "Barınağa girilen 30 cm'lik bir açıklık vardı. Yabanda yaşayan hayvanlar barınağa buradan girdi ve hayvanları onlar yedi" dedi. Sanıklardan biri, ölen hayvanlar için, “Çöp dökme alanına kepçeyle, poşetlerle götürülüp gömülürdü. Gömme işlemini çalışan 10-15 kişilik ekipten hep farklı farklı kişiler yapardı" diye konuştu.
MÜDAHİLLİK TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Ankara, Diyarbakır, İzmir ve Elazığ Baroları ile Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), Hayvanları Koruma Kurtarma ve Yaşatma Derneği'nin (HAYKURDER) müdahillik talepleri ise "doğrudan zarar görmedikleri" gerekçesiyle reddedildi.
'KARARLAR HUKUK DIŞIDIR'
Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan İzmir Barosu Avukatı Tuğçe Berber, "Elazığ Belediyesi Geçici Hayvan Barınağı'nda senelerdir süren bir katliam söz konusu. Bu durum fotoğraflarla delillendirildi, iddianame hazırlandı. Baroların hukuku savunma görevi, herkes için vardır. Hukuk sadece insanlar için değil, hayvanlar için de vardır. Katılma talebimizin red edilmesini kabul etmiyoruz. Biz bu davanın takipçisi olacağız. Hayvan haklarını savunan derneklerin davayı takip edemeyeceği yönündeki kararlar hukuk dışıdır. Keşif ve bilirkişi raporları bu katliamın birer delilidir. Gelecek celsede umarım olumlu kararlarla karşınızda olacağız. Biz bu davanın peşini hiçbir zaman bırakmayacağız. Çünkü biz artık bu ülkede hayvanların acı çekmesini istemiyoruz. Adaletin hayvanlar için de gerçekleşmesini istiyoruz" dedi.
'YALNIZ KALMAMAMIZ GEREKİYOR'
Bu davadan çıkacak kararın emsal olabileceğini söyleyen Berber, "Barınaklardaki canlar onlar için can değilmişçesine ihlaller gerçekleştiriyorlar. Emsal bir karar çıktığında; 'bu hayvanların takipçisi var ve yalnız değiller, biz denetleneceğiz' diye düşünecekleri için daha dikkatli davranacaklar diye düşünüyorum. Lütfen herkes bu davanın takipçisi olmaya devam etsin. Yalnız kalmamamız gerekiyor. Bu emsal kararı aldıktan sonra, eminim ki; bakım evlerinde biraz olsun gelişmeler yaşanacaktır. Biraz olsun sorumluluklarının farkına varmaları gerekiyor. Aslında kanuni olarak sorumlulukları var. Ama bunun yaptırımı hiçbir zaman gerçekleşmedi. İşte bu davadan bunun yaptırımı çıkarsa biz bir ilki başarmış olacağız" diye konuştu.
'BU DAVALAR, SİYASİ PARTİ TARTIŞMASI DEĞİLDİR'
Sanıkların avukatlığını AK Parti Elazığ Belediye Meclis Üyesi Ömer Faruk Budak'ın yapmasını da değerlendiren Berber, "Hayvanlar ve doğa hiçbir zaman parti tutmaz. Bu nedenle bu tartışmaları davalara sokmamamız gerekiyor. Heyetler üzerinde siyasi bir baskı kurulursa biz bu ülkede hukuktan bahsedemeyiz. O yüzden şu AK Partiliymiş, şu partidenmiş tartışması yürütmek yerine, bu davaları sadece hayvanlar lehine takip etmemiz gerekiyor. Bu davalar siyasi parti tartışması değildir. Adaletin sadece insanlar için değil hayvanlar için de olması gerek" ifadelerini kullandı.
ANKARA BAROSU: İFADELER ÇELİŞKİLİ
Ankara Barosu adına davaya katılan avukat Burcu Yağcı, keşfin çok erken yapıldığını, bu yüzden personelin henüz temizlik yapmadığını, temizlik ve tıbbı bakım ile ilgili hiçbir ihtiyaçlarının olmadığını söyleyen sanıkların bu ifadelerinin bilirkişi raporu ile tamamen çeliştiğine dikkat çekti. Sanıkların kendi ifadeleri ile de çeliştiğini belirten Yağcı, “Sanıklar bir yandan ameliyathanedeki görüntülerin ameliyat sırasında ya da sonrasında çekilmiş olabileceğini söyleyerek kendini savunuyor, diğer yandan ise keşfin çok erken bir saatte yapıldığını, sabah 9’a kadar bakımevinde kimsenin olmadığını söylüyor. Keşif sabah 7’de yapıldığı için o saatte ameliyat yapılması mümkün değil” dedi.
'SOĞUKTA TUTTUKLARINI KABUL ETTİLER'
Sanıkların bakımevinde sağlıklı hayvanlarla hasta hayvanların aynı bölmelerde tutulduğunu kabul ettiklerini söyleyen Yağcı, “Kedilerin kaldıkları bölümü kalabalık sebebi ile ikiye ayırdıklarını söyleyen sanıklar, daha sonra bu bölmenin bir tarafının ısınmadığını belirtti. Böylece hayvanları soğukta tuttuklarını kabul etmiş oldular” diye konuştu.
CEYLAN: KATLİAMIN BOYUTLARINI ÇOK İYİ BİLİYORUM
Veteriner hekim Türkan Ceylan ise, "Bir canlının hak arayışı için buradayız. Yıllarca hayvan barınağında gönüllü olarak çalışmış biri olarak katliamın boyutlarını çok iyi biliyorum. Lütfen bu davaya sahip çıkalım. Bilirkişi raporunda yer alan ve savcının keşif raporunda belirttiklerinin gerçek olduğunu biliyoruz. Barınakta birbirini yiyen kediler gerçektir. Ben ve gönüllü arkadaşlarımız bu davanın peşini bırakmayacağız. Lütfen bize destek olun. Bu dava bir canlının yaşam hakkının savunulduğu bir davadır. Lütfen bu davaya sahip çıkalım. Barınağın mevcut durumunu sürekli takip etmeye devam edeceğiz. Türkiye’de bir ilk olan ve çıkacak sonucu emsal olacak bu davaya keşke bütün basın mensubu arkadaşlar sahip çıksaydı" dedi.