Umur Talu/HABERTÜRK
O Gandi, onlar Hint fakiri!
“NASIL gazetecilersiniz” demiyorum, onu çoktan
geçtik, siz nasıl insanlarsınız?
Sizin mi hafızanız yok, bizim mi?
Siyasetçi halinizi görmeyecek kadar kör, bilemeyecek kadar cahil,
size teslim olacak kadar miskin, bu iğrençliğe balıklama yazılacak
kadar pişkin mi?
Şimdi o Gandi, hepiniz birer Hint fakiri!
Hadi sizde utanma yok, Gandi’de hiç mi muhakeme
yok? İnsan, başı dönse, “kasetle gelen bayram”ı
fırsat bilse bile, halk adamı ve dürüst ya, hiç
olmazsa evde torun severken bir düşünmez mi:
Yahu yine aynı herifler, bu sefer benim arkama
geçtiler!
NEYİME DEMEZ Mİ
Cümleyi amiyane almayın; yakın tarihi hatırlayın. Seçim, kongre,
lider, delege, koalisyon imali uğruna, demokrasiye de gazeteciliğe
de ede ede, şimdi “Gandi”ye dönmüş “medya
topaçları”na sorun:
DYP’liydiniz hani; hani ANAP’lıydınız?
Hani Ecevitçi, MHP’li olmuştunuz...
Hani Dervişçi, Özkancı, Bayarcı idiniz...
Hani Baykalcıydınız be!
Kocaman “Neden”le sorun. Nasıl böyle hızlı
kaydıklarını sorun. Sağda mı solda mı, liberal mi sosyal
demokrat mı olduklarını; hepsini peş peşe nasıl olabildiklerini
sorun.
Servetleri, ihtirasları, dümenleri, ihaleleri, arazileriyle
“halk adamları”nın arkasına nasıl
geçebildiklerini, “dev aynası”na dayanamayan
Gandileri anında rehin alırken hiç mi
sıkılmadıklarını sorun.
Gandi de sorsun kendine: Halkın ruhunu, zihnini, kaderini
sömürgeleştirenlerle kanka olacaksam; savaşı, düşmanlığı
körüklemişlerle müttefik çıkacaksam, Hintli suretinde bir İngiliz
kalacaksam, Gandilik benim neyime!
REHİN DÜŞMEZ Mİ
Hiç tartışmam, bu iktidarın “göbekten yandaş
medya”sı var elbet! İster ideolojik, manevi; ister
duygusal, maddi! Muhaliflikleri iktidarı hep teğet geçen
bağımsızlar var!
Ama “ötekiler” de hep “yandaş”
oldu; hükümetleri, başbakanları, liderleri, Sezarları ve Brutusları
kendilerine “paydaş” kıldılar.
Bugünkü yandaşlar gibi iktidara tapınmakla kalmadılar;
hükümetleri, siyasetçileri, ailelerini, haysiyetlerini rehin
aldılar, esir tuttular.
HİÇ DEĞİŞMEZ Mİ
Kısaca, kabaca hatırlayın lütfen:
Çiller DYP’de aday olduğunda, bunlar
Çillerci idi. O zaman mütevazı Milliyet’te,
hanımefendinin bunlara kongre öncesi özel teşvik çıkardığını
belgeledik.
Gazetecilik yapıp Çiller’in ABD’deki servetini
manşet yaptık; DYP-SHP koalisyonu yıkılmasın diye habere yanaşmayıp
Karayalçın’ı Çiller’e yapıştırdılar. Gün geldi,
CHP ve Baykal’ı Çiller’e payanda ettiler.
Seçim oldu, bunlara inat Refah kazandı; ama elden ANAP-DYP
koalisyonu kurdular. O battı, Refahyol oldu. 28 Şubat’la yıktılar.
Karadayı ve Bir’le, DYP’den adam
kopartıp Yılmaz’ı başbakan ettiler!
Seçim oldu. Ecevit’i serseme çevirdiler;
Bahçeli ve Yılmaz’la hükümet
kurdurttular. Tam yandaş olup tamamen esir aldılar! Hükümet için
Sezer’e villayla, perdeyle saldırdılar. Öküz
ölünce, Ecevit’i hasta edip sattılar;
Özkan, Cem (ve cayan Derviş)’e
parti kurdurttular. Merkez sağda Bayar’ı
ittirdiler. Baykal İş Bankası’nda misilleme yaptı,
korktular, ona rakip olmasın diye İnönü’yü vurdular. Bunlara inat
AKP kazandı... Ona da yazıldılar. Orduydu,
Baykal’dı... Kasetle “temiz” ellerini
ovuşturup “halkçı, Gandici, solcu” oldular!
Nasıl şeysiniz siz yahu! CHP değişsin de, sizin kaypak
haliniz hiç değişmeyecek mi!
Bulaşık gazetecilik-siyaset kimyasının kör kuyularında, her tür
göçük altında kalan insanlardan utançla!
Bunları aynı vagonda gören her Gandi, yanlış trene mi
bindim diye telaş eder!
Bi rahat bırakın adamı!