İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Bu muhalefetin içinde HDP'yle bizim yan yana gelmemiz gerektiğini iddia eden yapı ya da bize 'Biz HDP'yle olmuyorsak kalkın gidin' diyen bir yapı var. Kavramsal olarak son derece aşağılayan, bizlere çok çirkin tavırlar koyan, çok üst perdeden, gerçekten çok kötü bir dille davranan bir kesim var." dedi.
FOX TV canlı yayınına katılan Akşener, 2 Ekim'de CHP'nin ev sahipliğinde yapılacak buluşma öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir görüşme yapıp yapmayacağı sorusunu yanıtladı.
Şu ana kadar Kılıçdaroğlu ile telefonda görüşmediklerini söyleyen Akşener, 2 Ekim öncesinde ise Kılıçdaroğlu'nun altılı masadaki 5 lideri ziyaret edeceğini, cumhurbaşkanı adayı kararının da altılı masadan çıkacağını kaydetti.
"Tunç Soyer'in sözleri sizi rahatsız etti mi?" şeklindeki soruyu yanıtlayan Akşener, "Ben Tunç Soyer'in sözünü daha evvel dinlememiştim. Bugün burada olacağım için baktım. Aslında Atatürk'ün sözlerini, 'olabilirler' sözünü hüküm cümlesi olarak kurmuş, orada sorun var. Yani hüküm cümlesi olarak kurduğu için. Bu dönemde, bu iktidarın Cumhur İttifakı'nın bizimle ilgili yaratmaya çalıştığı atmosfer ve ekonomideki ağırlığın, kötülüğün, işsizliğin, yokluğun, yoksulluğun kapatılması için ortaya koyabilecekleri her bir hatamızı onlar üstüne tepiniyor, eksiğimizi, gediğimizi... Bunlardan kaçınmamız lazım geldiğine inanıyorum ben." diye konuştu.
Akşener, bu tür hüküm cümlelerinin genellikle toplumu rahatsız ettiğine değinerek "Bu netlikle söylüyorum. Dolayısıyla gerek yoktur. Yani işte müstevliler olur hatta 'ihanet içinde olabilirler' diye geçer Atatürk'ün sözü. Bu şekilde bu kalıp halinde söylense problem yok. 'İhanet ettiler, şunu yaptılar, bunu yaptılar' şimdi hüküm cümlesi olarak kurduğunuzda zaten toplum yeteri kadar bölündü, parçalandı, kutuplaştırıldı. Bizim cenahın yani Millet İttifakı'nı oluşturan yapıların ya da yani siyasi yapıların, partilerin ya da altılı masanın yöneticilerinin yani sadece liderlerden bahsetmiyorum. Hepsinin daha sağduyulu, daha dikkatli olmasına fayda var." ifadelerini kullandı.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili çalışmalar yaptıklarını aktaran Akşener, EYT'lilerin kurduğu dernekle bir araya gelip çözüm sistemi ortaya koyduklarını, bütün çözümlerini kamuoyu ile paylaştıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan'a yönelik "Bir gece ansızın gelebiliriz." şeklindeki sözleri ile Kılıçdaroğlu'nun bunu değerlendirmesi hatırlatılan Akşener, şunları söyledi:
"Vallahi Yunanistan'ın imkanlarıyla yani Yunanistan'ın gücüyle Türkiye'nin gücü mukayese bile edilemez. Bu tür işler genellikle söylenerek yapılmaz ama sayın Erdoğan'ın bir Cumhurbaşkanı olarak sözünün içinde çok önemli bir yer vardı, 18 adanın işgal edildiği. Şimdi 18 adamız işgal edilmişse Cumhurbaşkanı olarak siz bunu söylüyorsanız, işgal dediğiniz için kardeşim gereğini yapmak zorundasınız. Yunanistan'la Türkiye'nin gücü, insan gücü, inancı, askeri, güvenliği, ordusu, mukayese bile edilemez. Orada bir sorunumuz yok ama böyle bir güçlü ülkenin Cumhurbaşkanı 18 adanın işgal edildiğini söyleyemez. Kızarak da söyleyemez, normal bir şekilde de söyleyemez."
Akşener, birbirine karşı tavrı son derece şeffaf ve açık olan iki siyasi parti bulunduğunu dile getirerek, bunlardan birinin İYİ Parti diğerinin ise HDP olduğunu söyledi. "HDP de olduğumuz yerde olmayacağını ilan ediyor." diyen Akşener, HDP'nin başkanlığında başka bir ittifak kurulma aşamasında olduğunu iddia etti.
- "Şimdi de aynı şekilde linç festivaline başlandı."
"Şimdi bütün bunları bir araya koyduktan sonra bir grup parmağını bize şöyle sallayarak, şunu yapıyorlar." diyen Akşener, "Hangi grup?" diye sorulması üzerine, şunları ifade etti:
"Bu muhalefetin içinde HDP'yle bizim yan yana gelmemiz gerektiğini iddia eden yapı ya da bize 'Biz HDP'yle olmuyorsak kalkın gidin.' diyen bir yapı var. Kavramsal olarak son derece aşağılayan, bizlere çok çirkin tavırlar koyan, çok üst perdeden, gerçekten çok kötü bir dille davranan bir kesim var. Muhalefeti de tanzim ettiğini düşünen, tırnak içinde kanaat önderleri diyelim adına. Bunlar da HDP'nin bütün Kürtlerin temsilcisi olduğunu iddia ediyorlar. Yani Kürtleri tümünün HDP'nin seçmeni olduğunu bir çuvala dolduruyorlar. Şimdi bakın biz neyiz? Biz açık, şeffaf tutumu belli bir siyasi partiyiz. Şimdi bu tutumumuzun karşılığı olarak başka siyasi partilerin birbirleriyle olan ilişkilerine en küçücük saygısız bir sözümüz yok, karışmamız yok, davranışımız yok. Onları tahkir etmemiz yok. Hakaret etmemiz yok. Onların ilişkilerine saygı duyuyoruz. Bizim de tutumumuza herkesin saygı duymasını bekliyoruz. Beğenmeyebilirsiniz, doğru bulamayabilirsiniz ama tahkir edemezsiniz, hakaret edemezsiniz, iftira atamazsınız, linç edemezsiniz. Şimdi geçen eylül ayında da aynı çerçeve içinde bir linç yemiştik. Şimdi de aynı şekilde linç festivaline başlandı. Biz buna alıştık."
Yaşanılan durumla ilgili Kılıçdaroğlu ile görüşüp görüşmediği sorulan Akşener, "Hayır" yanıtını verdi.
Akşener, sunucunun "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iddiası 'Millet İttifakı'nın adayını dış güçler belirleyecek." sözleri üzerine, "Bu dış güçleri ben hiç göremedim." diyerek, hükümetin İmralı ile görüşme başlattığına dair duyumlar aldığını öne sürdü.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, "Sayın Bahçeli'ye tavsiyem, bizlerle uğraşmak yerine bizim aldığımız bazı duyumlar var. İktidar partisinin İmralı ile görüşme trafiği başlattığına dair. Yarın küt diye önüne bir mektup düşer. Onu nasıl, 31 Mart seçimlerinin ikinci turunda olduğu gibi... Ondan sonra 'Nasıl güzelleyeceğimi, nasıl bunu paketleyeceğimi' düşünmekten zora düşülür. Bugünden ortağına dikkati çekmesinde fayda var." ifadelerini kullandı.
CHP ile yapılacak buluşmada adaylık konusunun konuşulup konuşulmayacağına ilişkin soruyu cevaplayan Akşener, bunu konuşmayı düşünmediğini, adayın açıklanmasına 6 ay olduğunu, seçimlere ise 9 ay süre bulunduğunu sözlerine ekledi.