Avrupa İYİ Toplum Gönüllüleri Kurucu Divan Üyesi, 27. Dönem İYİ Parti İstanbul Milletvekili adayı Ali Aker istifa etti.
Aker, "Son günlerde ortaya çıkan gelişmelerden rahatsız olduğum için bu kararı aldım." dedi.
Ankara Milletvekili Adnan Beker, Eskişehir Milletvekili İdris Nebi Hatipoğlu, Bahadır Erdem ve Durmuş Yılmaz da partisinden istifa etmişti.
İYİ Parti Gençlik Kolları Eskişehir İl Başkanlığı, Gençlik Kolları Genel İdare Kurulu Üyeliği, Bölge koordinatörlüğü, Ağrı Milletvekili adaylığı ve Merkez Disiplin Kurulu üyeliği görevlerinde bulunan avukat Çağdaş Çelik de akşam saatlerinde partiden ayrıldığını duyurmuştu.
Çelik, sosyal medya üzerinde yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Kurucu üyelerinden biri olduğum İYİ Parti, ne yazık ki kuruluş ilke ve amaçlarından giderek uzaklaşmış kurumsal kimliğini ikili ilişkilere teslim etmiş bir tabloya bürünmüştür. İktidara talip olan, ülke yönetimini proje ve stratejileriyle yönetme vaadi olan partimizin yönetim mekanizmaları liyakati değil sadakati esas alan bir tavra girmiş, parti içi demokrasinin ve istişarenin önü tıkanarak bu konuda eleştiri dahi kabul etmez bir çıkmaz oluşmuştur.
'BU NOKTAYA BİR GÜNDE GELİNMEDİ'
Üzülerek belirtmek isterim ki bu noktaya bir günde gelinmemiştir. Uzun süredir devam eden ve onarılmasını umduğumuz sistem sorunları sürekli halı altına süpürmüş, yok edemediği gibi artık tahammül edilemez bir yere taşımıştır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde izlenen yolun öz eleştirisi yapılmadan yerel yönetimler seçiminde takınılan tavır partimizin hedeflerinden uzaklaştığı ve konforlu muhalefeti benimsediğini düşündürmektedir.
Bugün yaşanan kriz ve sancıların ayyuka çıkma sebebi ise parti yönetiminin Türkiye'yi sadece İstanbul ve Ankara'dan ibaret sanması ve parti yönetimini sadece bu şehirlerden ibaret kurmasıdır. Ayrıca Yerel yönetimler seçinde aday belirleme süreçlerinde hiçbir matematiksel ve sosyal veriye dayanmadan, gerçeklikler değerlendirilmeden izlenen yoldur.
ADAY ÇIKARMA KARARINA TEPKİ
Zira gözümün bebeği Eskişehir'de yaşanan aday belirleme süreci de tüm kamuoyunda sözlerimi ispatlamıştır. Yinelemekte fayda var ki hiçbir matematiksel ve sosyolojik veriye dayanmayan, şehirde yaşamayan bir Büyükşehir Belediyesi Başkan adayının çıkartılması bu hususların sadece gün yüzüne çıkan kısmıdır. Aday belirleme süreçleri artık partimizde bilimsel ve sosyolojik verilere göre değil sözüm ona sadakat (!) ve ikili ilişkiler üzerinden yürütülmektedir. Ne yazıktır ki, gelinen noktada büyük umut ve emeklerle kurduğumuz İyi Parti, siyasi bir parti olmaktan çok, Genel Başkanın kapısının önünde dönen ikili ilişkilerle yönetilen, Meral Akşener'i sevenler derneği halini almıştır.
Partimiz iktidar hedefinden ve kuruluş ilkelerinden uzaklaştığı gibi aday belirleme süreçlerinin hür ve müstakil adı altında CHP ile yapılacak gizli ittifaklara delalet olduğu şüphesi yoğunlaşmıştır. Yıllardır bu partide mücadele etmiş, parti bayrağını memleketin her köşesinde dalgalandırmak için maddi ve manevi bedel ödemiş, verdiği mücadele için hiçbir beklenti içine girmemiş bir nefer olarak bu konuda yaptığımız en ufak eleştiriler bile ciddiye alınmamış hatta eleştirilerimizin neticesi aleyhimizde kullanılmak için her yol denenmiştir.
MOBBİNG İDDİASI
Partiye emek verenlerin dışlandığı, genel başkana yakın özel isim ve o isme yakın olanların parti kurum ve kurullarını hiçe sayarak adeta kafa kafaya vererek bizleri aforoz etme çabaları ise bardağı taşıran son hamle olmuştur. Özellikle Eskişehir Milletvekilimiz Nebi Hatipoğlu'nun istifası sonrası şahsıma reva görülen bu mobbing süreci hızlanmış, özel ilişkiler ve sosyal medya hesaplarındaki beğeniler bile bir tehdit aracı olarak kullanılmak istenmiştir.
Birbirinden farklı siyasi görüşlere sahip olan aile bireylerim üzerinden birtakım dedikodular türetilmiş ve nahoş bir etiketleme çabasına girilmek istenmiştir. Partimiz her gidenin suçlu olduğunu iddia ederek, neden sorusunu sormadan hiçbir yere varamayacağı gibi parti içi demokrasiyi ve istişareyi tıkayarak mevcut partililerini de hızla kaybettiğini görmezden gelmeye devam etmektedir. Henüz bir parti olmadan başlayan ve en yoksun, en zorlu zamanlarda sırtladığımız partimizde mücadeleye yeni katılmışların bize kapıyı göstermelerinden ve bu gücü genel başkan odasının önünden almaları katlanılması zor bir durumdur ve gereğini yapmak şahsım adına farz olmuştur.
'BAŞKA BİR PARTİ ROZETİ TAKMAYACAĞIM'
Görünen odur ki artık İYİ Parti'de mücadele etmenin, liyakatin ve bazı yaraları zamanla sarmanın mümkünatı kalmamıştır. Bu sebepler ışığında Gençlik Kolları Eskişehir İl Başkanlığı, Gençlik Kolları Genel İdare Kurulu Üyeliği, Bölge koordinatörlüğü, Ağrı Milletvekili adaylığı ve Merkez Disiplin Kurulu üyeliği gibi hemen her kademesinde üstün özveri ile görev yaptığım İYİ Parti'den istifa ettiğimi tüm kamuoyuna duyurmak istiyorum. Görev sürem boyunca birlikte çalıştığım yol arkadaşlarıma, değerli büyüklerime, kardeşlerime teşekkür ediyor ve varsa hakkımı helal ediyorum. Üzerimde hakkı olan herkesten haklarını helal etmelerini temenni ediyorum.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği gibi; muhtaç olduğu kudreti damarlarındaki asil kandan alan bir Türk genci olarak, inandığım ve benimsediğim yolda gerekirse tek başıma yürüyeceğim. Herhangi bir tartışmaya mahal vermemek adına belirtmek isterim ki, aktif siyasi hayatıma şimdilik bir virgül koyuyor ve istifamın ardından herhangi başka bir siyasi parti rozeti takmayacağımı belirtmek istiyorum.”