İşte Zelenski'nin istifa eden gizemli danışmanı

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin danışmanı ve sözcüsü Oleksiy Arestoviç istifa etti. Rusya’nın Ukrayna işgali başladığından bu yana Zelenski’den sonra en popüler olan Ukraynalı siyasetçi neden görevi bıraktı? Savaşın kesin olarak çıkacağını 3 yıl önce söyleyen Arestoviç kim? Zelenski yönetiminde çatlak mı var? Araştırmacı gazeteci Sinan Hacır Medyatava için yazdı.

Google Haberlere Abone ol
İşte Zelenski'nin istifa eden gizemli danışmanı

Savaşın başından bu yana Ukrayna tarafında ismini en çok duyduğumuz kişilerin başında geliyor Arestoviç. Zelenski’nin danışmanı olmasının dışında yaptığı çok konuşulan açıklamalarla da gündeme geliyordu. Savaşın şiddetinin yükseldiği yaz aylarında “zayiatımız 100 bin’i geçmediyse iyi” gibi yaptığı açıklamalarla tepkileri de üzerinde toplamıştı.

İstifasına neden olan olay ise Rusya’nın son yaptığı stratejik bombardıman sonrası yaşandı. Dnipropetrovsk şehrinde vurulan bir apartmanda onlarca sivil hayatını kaybetmiş batı kamuoyunda Rusya’ya tepkiler tekrardan gündeme gelmişti. Danışman Arestoviç olayın Polonya sınırına düşen ve 2 Polonyalının ölümüne sebep olan hava savunma sistemi kazasına benzediğini, Rus roketlerinin Ukrayna hava savunma sistemi tarafından vurulduğunu ve binanın üzerine düştüğünü söylemişti.

Yani Arestoviç’in yorumu yüzünden Rusya’nın en azından bu sefer “sivilleri” hedef almadığı ortaya çıkmıştı. Açıklamadan sonra Ukrayna’da kendisine karşı ciddi tepki oldu. Ertesi gün istifasını iletti.

Arestoviç’in gizemli geçmişi

Arestoviç Ukrayna için sıradan bir sözcüden fazlasıydı. İstihbarat ve askeri kariyerinin yanı sıra oyunculuk da yapmış  felsefi öğretmenliği de. Kendisi 2005 yılında Rusya’nın meşhur ideoloğu Alexander Dugin’le ortak konuşmalara katılmış “NATO’nun Ukrayna’yı kullandığını ve kültürünü yok edeceğini” söylemişti.

Zaman geçtikten sonra Arestoviç’in fikri değişti. Ukrayna ordusunda istihbarat yetkilisi olarak görev yaptı. Asıl popülerleşme sebebi ise hedefi 12’den vuran tahminleri ve düşündüklerini pek çekinmeden dile getirmesiydi.

2019’da bu tahminlerin en büyüğünü yaptı. Verdiği röportajda Ukrayna ve Rusya ilişkisini “duyguları” veya siyasi dengeleri düşünmeden söylemişti. Ona göre Rusya 2032-2035 arasında Ukrayna’yı savaşsız topraklarına katmak istiyordu. “Bağımsız kalabilmek” diye bir seçenek söz konusu değildi. Bağımsız kalmak Ukrayna’nın güvenliğini sağlayabilmesi için çok daha pahalıya patlayacak ve yine de yetersiz kalacaktı.

Putin Rusya’sının amacı Transnistirya, Belarus ve Ukrayna başta olmak üzere Rusça konuşulan eski Sovyet topraklarını tekrardan kendisine katmaktı. Ukrayna’yı bundan koruyacak tek şey NATO şemsiyesiydi. Bu nedenle Ukrayna NATO’ya katılmak zorundaydı.

Arestoviç, gayet soğukkanlı bir biçimde Rusya’nın buna izin veremeyeceğini söyledi. Ukrayna NATO’ya savaşmadan katılamayacak dedi. “NATO’ya katılmamızın yolu Rusya’yla büyük bir savaş vermekten geçiyor. Sıradan çatışmalardan bahsetmiyorum. Hava bombardımanı, Kiev’in etrafının sarılması, Donbass bölgesinin kıskaca alınması, kritik altyapının düzenli olarak vurulması gibi bir savaştan. Ukrayna NATO’ya girebilmek için bu savaşı kazanmak zorunda” diye ekledi.

Arestoviç, Ukrayna’nın yaşayacaklarını neredeyse bire bir bilmişti. Savaşın olma ihtimalinin %99.9 olduğunu söylüyordu. Tarih olarak da 2021-2022 kritik yıllar diyordu.

Bu süreçten nasıl kurtulacaklarından bahsederken de “batıdan ciddi destek alıyoruz, savaş başladıktan sonra yaptırımlar ve verilen silah desteği hayatta kalmamızı sağlayacak, belki uçuşa kapalı bölge, belki de NATO güçlerinin Kiev’de beklemesi ve Rusya’yı tehdit etmesi bu durumu önleyecektir” dedi.

Bilemediği tek nokta buydu. Batı dünyası savaşta Ukrayna’yı yoğun bir şekilde desteklese de Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden rahatsız değillerdi. Sonuçta hem Rus ordusu hem de Rus ekonomisi ciddi şekilde yıpranıyordu. Dahası, Rusya’yla doğrudan bir savaşa girmek istemiyorlardı. Uçuşa kapalı bölge ve NATO birliklerinin Ukrayna’da olması buna sebep olacaktı.

Zelenski’yle gerginlik ve Arestoviç’in “5. Proje” vizyonu

Belli ki Arestoviç’in Zelenski yönetimiyle sorunları en son Dnipropetrovsk saldırısıyla başlamamış. İstifa ettiği günlerde yaptığı açıklamalar Zelenski’den rahatsızlıklarını belirtiyor.

Arestoviç “ Zelenski Hristiyanlığa savaş açmış. Rus yanlısı olduğu gerekçesiyle bütün kiliseyi kapatmak korkunç bir hataydı. Eğer Ukrayna’nın yarısına yakını Rusça konuşuyorsa dillerini yasaklayarak nasıl ulusu bütün olarak tutacaksınız?” diyerek devlet başkanına yüklendi.

Arestoviç’in kafasında farklı bir vizyon vardı. Ona göre Ukrayna bugüne kadar 4 farklı proje denemişti. Avrupa projesi, milliyetçi Ukrayna projesi, Sovyet projesi ve Rusya projesi.

Avrupa Projesi Ukrayna için bir tehditti. Batılıların dünyayı “ütopyaya” çevirme arzusu sınırları kaldıracak, ülkeyi batılı elitlerin emellerine uygun hale getirecekti.

Milliyetçi Ukrayna projesi ise Arestoviç’e göre Ruslardan bile tehlikeliydi. Ukrayna doğası gereği çok kültürlü bir yapıydı ve etnik temelli bir milliyetçi yapı ülkeyi parçalanmaya götürecekti.  “Biz ülkemizdeki Rusları dışlarsak onlar Rusya’ya gitmezler, Rusya’yı buraya getirirler” dedi Arestoviç.

Ona göre batının kendilerine çok katkısı olabilirdi ama kendilerini kandırmamaları gerekiyordu. Batının bir “Polonya’yla daha uğraşacak hali yoktu”. Bu nedenle Ukrayna’nın kendi yolunu çizmesi gerekiyordu. Batının terk ettiğini düşündüğü eski tip Liberalizm’e ve Ukrayna’nın kültürünü koruyabilecek muhafazakar değerlere sahip çok kültürlü bir ulustan bahsediyordu. Kısacası Arestoviç, ABD’nin kuruluş değerlerine yakın bir ulus inşa etmek istiyordu.

Arestoviç’in vizyonunu takip eden 1.6 milyon takipçisi var. Youtube’da hem savaşla ilgili hem de felsefi tartışmalarını izleyicilerine sunduğu videoları var. Kendisi bazı noktalarda Zelenski’den bile popülerleşti. İstifası sonrası kendi politik kariyerini kovalayacağına dair işaretler verdi. Tabii savaş devam ederken normal politik bir yarış söz konusu olamaz.

Bir çoklarına göre Ukrayna’nın bugüne kadar başarısı Zelenski’den ziyade Arestoviç’e ait. O yokken Ukrayna’nın ne kadar doğru kararlar vereceğini ise izleyip göreceğiz.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin