İşe mi ihtiyacın var? Çocuğunu işe mi sokman gerekiyor? Hemen gidip, ilgili partiye üye olacaksın, sonra iş isteyeceksin. Gazeteci Erdoğan Aktaş liyakat sorununu yazdı

tv100 yazarı gazeteci Erdoğan Aktaş, Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olan 'Liyakat' meselesini köşesine taşıdı. "Git partiye üye ol hemen halledelim" çözümünün sadece iktidar partisi ile ilgili olmadığını söyleyen Aktaş, CHP İstanbul İl Başkanı adayı Cemal Canpolat'ın sözlerine atıf yaparak, "Demek ki sadece iktidar partisinde değil, en küçük birimde iktidar kuran partilerde de durum aynıymış" dedi. İşte Erdoğan Aktaş'ın, "Partiye üye olmayana iş yok!" başlıklı yazısı.

Google Haberlere Abone ol
İşe mi ihtiyacın var? Çocuğunu işe mi sokman gerekiyor? Hemen gidip, ilgili partiye üye olacaksın, sonra iş isteyeceksin. Gazeteci Erdoğan Aktaş liyakat sorununu yazdı

Memlekette son yılların en büyük tartışmalarından biri de liyakat.

Liyakat kelimesinin tam karşılığı ise şu: Yeterlilik, layık olma, uygunluk.

Tartışmanın nedeni de layık olmayan kişilerin, uygun olmadıkları işlere, görevlere, makamlara atandığı iddiası ki muhalefet iktidarı en çok bu konuda eleştirdi, eleştirmeye de devam ediyor.

“Eğer iktidar partisine yakınsan, iş de bulur, işini de halledersin.” Eleştirilerin temeli bu.

Doğrusunu isterseniz, ben de çevremde böyle olaylara bizzat tanık oldum. İş arayanlara, “Git AK Parti’ye üye ol, hemen halledelim” denilenlere de tanığım, “Sen parti üyesi değilsin, senin bu işin hallolmaz” denilene de.

Eğer AK Parti’den, “Hayır canım olur mu öyle iş. Biz de kimsenin hakkı böyle yenmemiştir. Kimseye de işi için partiye üye olması telkin edilmemiştir” diyen olursa, beni arasın, tanık olduklarımı, isim isim, tarih tarih, kurum kurum söyleyeyim.

Herkes zannediyordu ki, işler iktidar partisinde böyle yürüyor. Fakat gördük ve anladık ki, öyle değilmiş, her parti açısından durum aynıymış.

CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı’na aday olan Cemal Canpolat, seçilmek için partililerden oy isterken şöyle seslenmişti: “CHP’lilerin belediyelerde iş bulabilmek için İYİ Parti’nin kapılarına gitmek zorunda bırakılmasına son vereceğiz.”

İtiraf gibi sözler.

Demek ki sadece iktidar partisinde değil, en küçük birimde iktidar kuran partilerde de durum aynıymış.

İşe mi ihtiyacın var? Çocuğunu işe mi sokman gerekiyor? Hemen gidip, ilgili partiye üye olacaksın, sonra iş isteyeceksin.

Okuldan mezun oldun, diplomanı cebine koydun, son derece de başarılı bir üniversite hayatı geçirdin ve iş arıyorsun. Kendine güveniyorsun. Yetmez. Gidip bir partiye üye olacaksın. Artık aradığın iş, hangi partinin uhdesindeyse o partiye gideceksin.


Tanık olduklarımızdan, yapılan açıklamalardan anladığım bu.

Madem durum bu, peki biz niçin yıllardır “liyakat meselesini” tartışıyoruz ki?

Çünkü olup bitene baktığımda anladığım şu, falan parti gitsin, filan parti gelsin söylemleri boş.

Demek kim gelirse gelsin bu sistem değişmeyecek.

Demek ülkede liyakat tartışması hiç bitmeyecek.

Demek ki memleketimizde liyakattan daha önce “partizanlık sorununu” çözmemiz gerekir.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin