İş dünyasının ünlü aileleri Insignia Yapım çatısı altında birleşerek Türk sinemasında yeni bir iş modeli oluşturdular.
Insignia Film Yapım, Prime Yatırım Holding ve Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar’ın oğlu Dorukhan Acar ortaklığı ile 2013 Ocak ayında Londra merkezli bir girişim sermayesi fonu olarak kuruldu. Insignia, her yıl ortalama 300 yerli ve yabancı filmin vizyona girdiği Türkiye’de ünlü ailelerin ikinci kuşak yatırımcılarını Türkiye sineması için birleştirdi.
Insignia Film Yapım imzasıyla 9 Mayıs’ta vizyona girecek Panzehir Film’i çekim teknikleri, senaryosu ve oyuncularıyla olduğu kadar yatırımcı yelpazesiyle de Türk sinemasına yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Cüneyt Arkın, Emin Boztepe, Murat Arkın, Kaan Urgancıoğlu’nun yanı sıra Edoardo Costa, Christina Gottschalk, Florence Eugene’i sinema sahnesinde buluşturan Panzehir, Acar Ailesi’nden Dorukhan Acar öncülüğünde, Gülman Ailesi’nden Polat Gülman, Kosif Ailesi’nden Sinan ve Cihan Kosif, Permak Sanayi Grubu’nun sahibi Uyar Ailesi’nden Emir Uyar ile Hatipoğlu Ailesi’nden Burak Hatipoğlu’nu yeni bir iş modeliyle buluşturdu.
Seyirci potansiyeli cazip geldi
Insignia Film Yapım Yönetim Kurulu Başkanı ve Roland Berger Strategy Consultants’ın Türkiye direktörü olan Doruk Acar aynı zamanda farklı sektörlerde yatırımlar yapan bir yatırımcı. Sinema sektörüne Alper Çağlar’ın yönetmenliğini üstlendiği Dağ filmine yatırımcı olarak giren Acar, filmin sağladığı başarı ve sektördeki potansiyelin sinema sektöründe hedef büyütmesini sağladığını belirtiyor. Acar, “Panzehir’de Türk sinemasında bugüne kadar gerçekleştirilememiş bir iş modeli oluşturduk. Son yıllarda çok konuşulan melek yatırımcılık modelini Türk sinemasına uyarladık. Dağ filmine yaptığımız yatırım başarıya ulaşınca sektörü daha dikkatli analiz ettik. Yaptığımız incelemeler sonunda Türkiye’de sinema sektörünün ciddi bir potansiyeli olduğunu gördük ve potansiyele yatırım yaptık” şeklinde konuştu.
Her filme bir tepe şirket
Panzehir filminin sektöre getirmek istedikleri yeni iş modelinin küçük bir prototipi olduğunu belirten Acar, önümüzdeki dönemde çekecekleri her filme bir tepe şirket ve bu şirket altında her film için farklı adi ortaklıklar kurmayı hedeflediklerini kaydetti. Amacının yatırım fonlarını Türk sinemasına çekerek sektörün büyümesine katkıda bulunmak olduğunu belirten Acar, “Fonları sektöre çekmek için bir başarı hikayesine ihtiyacımız var. Panzehir sinemanın melekleri için neler yapılabileceğini gösteren bir hikaye olursa Türk sinema sektörünü etkileyecek ciddi değişim ortaya çıkabilir” dedi.
“Türkiye’nın anlatacak hikayesi çok, görsel güzelliği çok, anlatabilecek yetenekte insan kaynağı da mevcut” diyen Acar’a göre bu yapı ile yatırımcıların ekonomik getirisi haricinde, Türk sineması ve bu alandaki yetenekli gençlere destek, hem sanata katkı, hem de Türkiye’ye döviz girdisi kazandırmak hedefleniyor.
İşadamları sıraya girdi
Panzehir’de yatırım yapan isimlerden biri de Polat Gülman. Gülman, emlak sektöründe arazi geliştirme alanında faaliyet gösteriyor Son yıllarda yerli filmlerin sinemaya çektiği izleyicilerin sinemaya yatırım yapmalarındaki en büyük etkenlerden biri olduğunu belirten Polat Gülman, “Yeni bir yatırım akımı başlayabilir. Bizim yatırımımızı duyan işadamları Panzehir’den sonraki projeler için sıraya girdi bile. Panzehir sinemanın meleklerinin neler yapabildiğini gösteren iyi bir model olacak” şeklinde konuştu. Yurtdışında sık görülen bu yapının ülkemizde de benimsenmesi sektördeki gençler için çok önemli diyen Gülman’a göre bu model ile Türk sinemasının ekonomik imkanlarının da artacağını çünkü temelde problemin sanatçıların finansman kaynaklarına erişimi olduğunu söyledi.
Seyircinin Türkiye filmlerine olan ilgisinin önemli bir potansiyel oluşturduğunu söyleyen inşaat sektöründeki Hatipoğlu Ailesi’nin temsilcisi Burak Hatipoğlu, “Panzehir’e yaptıkları yatırımın Türk sineması açısından ilk ve önemli bir adım. Panzehir’in ardından sektöre bu modelle yeni yatırımların da girmesini bekliyoruz” diyerek Türk sinemasının yatırımcılar açısından cazip fırsatlar oluşturacağına dikkat çekti. Hem ortaya jenerasyonlarca kalacak bir eser çıkartıyorsunuz, hem de ekonomik olarak getiri potansiyeli var diyen Hatipoğlu, bu yatırımın devamının olabileceğini belirtti.
Genç nüfus sektörü büyütecek
Otomotiv, turizm ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösteren Kosif Ailesi’nden Sinan ve Cihan Kosif kardeşler de sinemaya ilk adımlarını Panzehir ile attı Sinema sektörünün son 10 yılda ciddi bir büyüme yakaladığını belirten Sinan Kosif, Türkiye’nin genç nüfusunun sektör için çok büyük bir avantaj olduğuna dikkat çekti. TC Ekonomi Bakanlığı’nın bile döviz kazandırıcı sektör olarak tanımladığı bu alana yatırım yapmaktan mutlu olduğunu belirten Kosif, ”Ekonominin gelişmesine paralel, sinema sektörü de büyüyecektir. Biz hem film seyretmeyi seven, hem sanata ve sanatçıya destek vermek isteyen ama tabiki yatırım mantığı da olan bir grup olarak bir araya geldik. Panzehir’deki yatırımımız bir arkadaş grubu yatırımı gibi görünse de hepimiz ciddi yatırımcılarız” dedi.
Sahibi oldukları Permak Grubu’nun enerji, teknoloji ve yurtdışı yatırımlarını yöneten Emir Uyar, sinema sektörünün potansiyelinin kendisi için yeteri kadar ikna edici olduğunu belirtiyor. Türkiye izleyicisinin Türk sinemasına ilgisinin her geçen gün arttığını belirten Uyar, Türkiye’de sinema sektörü yıllar içinde sürekli büyüdü. Geçmişte sinema salonu bulmakta zorlanan Türk filmlerine olan ilgi de her geçen gün artıyor. Ben, Amerika’da University of Southern California’da okurken, okulun en popüler fakültelerden biri Film School idi. Burada hem işin ekonomi boyutu, hem de sanat boyutu olan bölümler vardı. Bizim ülkemizde de işin sanat dışında prodüksiyon, yönetim ve yatırım bacakları da ciddi gelişecek” şeklinde konuştu.
