İran’ı gelecekte ne bekliyor. İran'da bundan sonra neler olacak? Araştırmacı-Gazeteci Sinan Hacır'dan İran ile ilgili çok dikkat çekici 3 tespit

İran’da, başörtüsünü, kurallara uygun bir şekilde örtmediği gerekçesiyle, ahlak polisi tarafından gözaltına alınan Mahsa Amini, 12 gün önce hayatını kaybetmişti. Olay üzerine halkın ayaklanmasıyla başlayan protestolarda her geçen gün bilanço artıyor. Peki, İran’da bu olaylar neden yaşanıyor? İran halkını neler bekliyor? Araştırmacı-Gazeteci Sinan Hacır, Medyatava TV’de değerlendirdi.

Google Haberlere Abone ol
İran’ı gelecekte ne bekliyor. İran'da bundan sonra neler olacak? Araştırmacı-Gazeteci Sinan Hacır'dan İran ile ilgili çok dikkat çekici 3 tespit

Hacır’ın değerlendirmesinden öne çıkan başlıklar şöyle;

“İRAN, DEVAM EDEN PROTESTOLARIN SUÇUNU BATI MEDYASINA ATIYOR”

“Şu anki protestolar farklı bir alt yapı içeriyor. Ülkede uzun süredir biriken sosyal bir baskının patlaması… Bunu internet ortamına, Z kuşağına, dışarıyla bağı olan İranlılara da bağlayabilirsiniz. İddia oydu ki, Kürt kökenli olduğu iddia edilen 22 yaşındaki Mahsa Amini, sokakta gezerken başörtüsünü doğru takmadığı gerekçesiyle gözaltına alınıyor, götürüldüğü yerde kötü bir muameleye maruz kalıp, hayatını kaybediyor.

İRAN’DAKİ PROTESTOLARIN 3 ANA NEDENİ

Araştırmacı/Gazeteci Hacır şöyle konuştu:

Ben 3 ana başlık görüyorum. Şimdiki yönetim uzun zamandır var. Neden bu protestolar şimdi oldu? Birincisi, 5-6 aydır devam eden Ukrayna savaşında, Rusya saflarına gönderdiği silahlardı. Hiçbir ülke, buna Çin’de dahil olmak üzere, Rusya’ya silah yardımında bulunmadı. İran bu konuda ilk oldu. 2 çeşit biri gözlem diğeri de intihar dronelarını verdiler.  Bu silahların, savaşta önemli bir yer tuttuğu söyleniyor. Ukrayna bir hafta içerisinde İran’la diplomatik ilişkilerini kesti. Rusya’nın yalnızlaştırılması, Batı için çok önemliydi. İran buna doğrudan müdahil oldu aslında.

İkincisi ise, Kafkasya’da olan gelişmeler aslında İran’ın doğrudan bölgedeki politik çıkarlarını etkiliyor tabii ki. Azerbaycan ve Ermenistan, 2’nci Karabağ savaşında bir anlaşma yapmışlardı. Anlaşmaya göre Rusya korumasında Zengezur koridoru açılacaktı. İran bu bölgedeki çıkarlarının tamamen tehdit altında olduğunu düşündüğü için, bu koridora en üst perdeden tepki göstermese de rahatsız olduğunu hep belli etti. Ardından çıkan çatışmalarda İran, kendi varlığını hep hissettirmek istedi. Batı’da söylenen ise Rusya’nın kendi etkinliğini yitirdiğine yönelik.

En önemlisi üçüncü hadise… İran’ın hem küresel hem de bölgesel manada en çok ses getiren son 5-6 yılın meselesi, nükleer anlaşma. Bu anlaşma Obama zamanında ABD’yle yapılmıştı… Bu anlaşmadan İsrail rahatsız olduğunu dile getirmişti. Trump döneminde ise bu anlaşmalar rafa kalkmıştı. İsrail’de bundan dolayı Trump’ı çok seviyordu. Ancak Biden hükümeti başa geldikten sonra nükleer anlaşmaya geri dönüleceği söylenildi.

Bu da bütün Orta Doğu’ya kırılma yaşattı. İstenilen yaptırımlar oluşursa, ABD’nin nükleer anlaşmaya dönmesi biraz zorlaşacaktır. Bu da İran’ın yaptırımları kaldırıp ekonomisini toparlayarak kendine alan yaratmasında zorluk olacak gibi gözüküyor.

Bunlar işin dış politika boyutlarıydı. İç siyasette de birtakım talepler var. Bu insanlar İran yönetimi altında uzun süredir yaşıyorlar. Değişim taleplerinde de bulunuyorlar… Hükümet ise bununla ilgili hiçbir adım atmadı. Yani İran’ın sahip olduğu bu yumuşak karın kaşınmaya hep açık bir şekilde ortada durdu. İran, ne zaman başka bir ülkeyle meselesi olsa hep bu tarz bir protestoyla karşılaştı. Bundan sonra da böyle olacak gibi…

Protestoya katılan insanlar yargılanacaklar. Batı’da acaba başörtüsü için bir referandum yapılır mı ya da ahlak polisleri biraz geri çekilir mi? Bu gelişmeler çok fazla beklenmiyor. İran gibi istihbarat ağı büyük bir devlet, bu tarz isyanları bastırmakta çok zorlanmaz. Çin ve Rusya’da zorlanmaz… Ayrıca bu olayları bizler sosyal bir mesele olarak görürken, başkaları ise etnik ayrılıkçılık olarak nitelendiriliyor. Olaylar, tahminen, birkaç hafta içerisinde sönümlenebilir. Ancak protestocular da silahlanır ve şehirlere yayılan şiddetin dozu artarsa o zaman bambaşka şeyler konuşuruz tabii ki....

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin