İNTERNET HABER ÜÇ YAŞINDA...

Bugün İnternethaber'in 3. kuruluş yıldönümü. 2000 yılının 5 Mayıs'ında çıkmıştık yola.. 3 yıllık bir mücadelenin sonucunda, geldiğimiz nokta gerçekten gurur verici...



Çok şey kaybettirdi İnternethaber bana... Nice dostlardan, nice dostluklardan uzak tuttu beni. Gerçek sevdamın yerini aldı İnternethaber. Herkesten, herşeyden uzak, kimi zaman kırarak, kimi zaman dökerek, onurlu bir mücadele vererek geldik bu günlere..



Görmüyordu gözlerim!



İşitmiyordum!



Hiç yitirmedim inancımı...



"Hoşçakalın dostlar" dediğim güne kadar, etrafımdaki herkesi kırdım desem yalan olmaz! Baş koymuştum bu yola, başarmak tek hedefimdi.. O hedefe kilitlemiştim kendimi. Hal böyle olunca, olur olmaz yerde agresif bir tavır sergiliyor, etrafımdaki herkesi kırıp döküyordum.



İtiraf etmeliyim ki, bugüne kadar İnternethaber'e emeği geçenler iyi dayandı bana...



Kulakları çınlasın Naim Güleç'in...



Hakan'ın da...



Feyzo, Gökhan, Utku...



Altan ve ötekiler...



İnternethaber, ilk başlarda benden çok şey götürdü belki ama, kazandırdıkları o kadar çok ki.. Saymakla bitmez.. İşsizliğimin ilk günlerinde, sarı basın kartımın iptaliyle birlikte arkadaşımın hayretini gizleyememesi, "Şimdi ne olacak?" demesi hala aklımda.



Onurlu bir mücadeleydi!



İnternethaber'in kazandırdığı en önemli şey, bence buydu.. Eğilmeden, bükülmeden, namerde muhtaç olmadan, kendi ayaklarının üzerinde durmak ve hayatının en özgür gazeteciliğini yapmak, bu mesleğin çalışanlarına kolay kolay nasip olacak birşey değil. İnternethaber özgür gazeteciliği tattırdı bana. Bundan daha önemli bir kazanç olabilir mi?



Başka?



Dedim ya, saymakla bitmez...



Sizi kazandım.. Siz değerli okurları..



"Hoşçakalın dostlar" dediğimiz gün, yalnız bırakmadınız, esirgemediniz desteğinizi. Uzaklarda, çok uzaklarda hiç tanımadığım, görmediğim öyle dostlar tanıdım ki, bugünkü varlığımızı o dostlara borçluyuz!



Sağol Ustad!



İzin olsaydı çok daha fazla şeyler yazardım, duygularımı çok daha net ifade ederdim ama, o dostlarla ilgili daha fazla yazmama maalesef izin yok.



Teşekkürler Ustad!



Geçelim... Türkiye'de yaşanan ağır bir kriz vardı geçen 3 yıl içerisinde. İnternethaber'in ayakta durması, yaşaması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık.. Tükendiğimiz an, bir kişi çıktı karşımıza.. Daha önce hiç tanımadığım, yüzünü görmediğim biri..



Cihan Kamer!



2 yıl boyunca Atasay reklamı döndü İnternethaber'de.. Şu anda İnternethaber'de çalışan 10'a yakın arkadaşımın maaşı bu reklamdan geldi bugüne kadar.



Sadece reklam...



Ötesi yok!



Hani vardır ya, reklamını verip burnunu herşeye sokan tipler.. Türkiye'de Atasay Kamer, Cihan Kamer gibi birkaç kişi daha olsa, karşılıksız, menfaatsiz, beklentisi olmayan, parayla insanı satın almayan, parayla insanı terbeyi etmeyen birkaç kişi daha olsa, inanın çok daha farklı bir yerde oluruz ülke olarak.



Teşekkürler Atasay Kamer... Sana da teşekkür Cihan Kamer...



Ustad'a da...



O vesile oldu çünkü..



Bugün İnternethaber'in 3. kuruluş yıldönümü.. Yukarıdan aşağıya doğru yazıyorum işte.. İnanın ilk günkü gibi heyecanlıyım.. Şöyle yukarıya dönüp ne yazdığıma bakmak bile istemiyorum. Öyle olsun istiyorum, ne yazdıysam..



Milliyet Gazetesi bizden 50 yaş büyük..



Mehmet M. Yılmaz, Milliyet'in 53. yıldönümü münasebetiyle, "İddia ediyorum en özgür gazete Milliyet" yazısıyla okurlarına seslenmişti geçen gün. O yazıyı okuduğumda, "hayır" dedim kendi kendime. Milliyet, 53 yıllık ömründe, 3 yıllık İnternethaber kadar özgür olamadı, olamaz!



Okur temsilcisi varmış Milliyet'in... Şu alta iliştirilen yorumlar, okurumuza verdiğimiz değerdir.



Türkiye'de bir ilktir bu!



Sözün özü dostlar...



İnternethaber'le çıktık yola.. O gün belki çok şey kaybettik ama, bugün çok daha zengin bir içerik, çok daha farklı kulvarlarda karşınızdayız. İnternethaber yalnız değil artık, www.internetspor.com, www.haberciler.com www.gazeteoku.com siteleriyle birlikte daha büyük.



İmkan ve zaman!



En çok şikayet ettiğim iki şey..



Önümüz açık...



Biz geliyoruz...



Sizlerle, geleceğin medyasını birlikte oluşturuyoruz...



Bugün, bizi görmezden gelenlerin içindeki korkuyu bir bilebilseniz. Bir bilemediniz iki yıl sonra, gerçek medyanın internet olduğunu bildikleri için görmüyorlar, ya da görmemiş gibi davranıyorlar. Ama görecekler, yolu yok bu işin..



Hedef daima ileri...



Yorulmak yok...



Durmak hiç yok...




Vazgeçmek asla!



3 yıl oldu... İlk günden bugüne.. Kim ne ettiyse İnternethaber için.. A'dan Z'ye herkese ama herkese çok teşekkür ediyorum. Ama teşekkürün en kocamanı siz okurlara..
Lütfen desteğinizi eksik etmeyin..